Aydın Baba

Türbesi, şehrin güney şarkında “Karakibir” denilen semtte; eskiedn burada mevcut bir İlkokulun bitişiğinde bir mağarada idi.

Evliya Çelebi Seyahatnamesinde adı geçmektedir.

Harat Mehmet Ali Babaya göre: Aydın Baba, Hacı Bektaş Velinin çırakçısı yani tekkenin kandıl ve mumlarını yakmıya memur iken bu da Kurban baba gibi mürşüdünün vefatından sonra Antebe gelmiştir. Yakın tarihin meşhur Bektaşî Babalarından Erenköy Şahkulu dergâhında post ve divan sahibi hilmi Dedenin Halifelerinden gene divan sahibi (İLhamî Baba) bundan 40-50 sene önce Antebe gelmiş ve Aydın Baba türbesini tekke ittihaz etmiş ve burada epeyce kalmıştır.

Yakında bu sütunlarda hayat ve eserlerinden bahsedeceğimiz hemşerimiz Bektaşî şairi (Enderi) İlhamî Babadan nasiplidir[1]

Şu vaziyet Aydın Babanın Bektaşı Babalarından olduğunu göstermektedir. Antepte Aydın Babanın (Aydın)dan geldiği için bu adla anıldığını söyleyiyenler de vardır.

Loğ Baba

Kırkayak bahçesinin karşısında yolun güney tarafında türbesi vardı.

Evliya Çelebinin saydığı ziyaretler arasında adı geçmiyor.

Harat Mehmet Ali Babaya göre: Loğ Babanın adı Sait Molladır. Hacı Bektaşi Velinin halifelerindendir. Kurban ve Aydın Babalar gibi sonradan Antebe gelerek yerleşmiştir.

(Loğ Baba) adile anılmasının sebebi, dam loğlarken Hacı Bektaşi Velinin başına loğu atmasındandır. Hatta Velâyetname de Molla Saitten uzun uzadıya bahseder.

Filhakika Ali Nadi Ünlerin hususî kütüphanesinde mevcut 1206 tarihini taşıyan yazma Hacı Bektaşi veli velâyetnamesinin 247 inci sahifesinden 248 inci sahifesine kadar olan kısmı Molla Saide tahsis edilmiştir. Bu loğ atmak hadisesi kısaca şöyle anlatılmaktadır.

Molla Sait Hacı Bektaşi Veliye 13 sene hizmet etmiş, arzusuna rağmen yanından ayrılmak imkânını bulamamış, birgün yağmur yağmış, Hacı Bektai; Molla Sait çık damı loğla demiş. Kendi de damın önünde bir taş üstüne istirahat için oturmuş. Molla Saidin “Kalbine vesvesei Şeytanî galebe edip” loğu “Hünkarın” üstüne bırakmış, bu hal mumaileyhe ayan olup derhal ellerini karşı vermiş, parmakları loğa hamura girer gibi gömülmüş ve kerametle bu suikasttan kurtulmuş ve Molla Saide: “ Sait yüzün kara olsun gönlümdekin diluma getürdün, mezarın ziyaret toprağın kefaret olmasın seni bu kadar rahmet suyile yudum, dişlerinden mürekkep karasun giderdim” demiş, ve yanından koğmuş. Fakat Sarı İsmailin delâletile affedilerek tekrar hizmete devam eylemiş.

Velâyetnamede Loğ Babanın doğumu, ölümü, Antebe gelişi ve hayatının diğer safhaları hakkında hiç bir malûmat yoktur. 278 inci sahifede güzel nefesleri, hatta bir divanı bulunduğu ve şu parçanın ona ait olduğu yazılıdır.

Yine bir ün işittim Huda bilür ününden

Soru, hesap yoğumuş âşıkların canından

Tanrı hazır, er hazır deyüp duran âşıklar.

( okunamadı ) geçtiler siyaset meydanından

Sıdık birle meydana gelen talipler bugün

Canü mali terk edüp geçer cümle varından

Adım Sait değilken cümle müşkül hal iken

Bîr Âyet okumuşum Hünkarın esrarından

( Arkası var )


[1] İbnülemin Mehmet Kemalin Son asır Türk şairlerinin 4ünci cildine Hilmi ve İlhamî Babalardan bahseder.