(Sayfa 184’den devam)

Kamalak zade Abdurrahman, Serdar Ahmet, Uğurlu zade Hasan efendi, Devici zade Ali Ağa, Nakıp Kethudası Ömer Efendi

Cilt: 122

Sayfa: 72

Tarih: 15Şaban1178 (8 Şubat 1765)

Şehreküstü Mh.dan Ömer ve karısı Ayşe, aynı Mh.den oturur Cerrah Mastafa oğlu Molla Mehmet hakkında açtığı davada:

Oğlumuz Mehmed’in arkasında bir illet ve şiş ortaya çıkıp deva için davalıya götürdüğümüzde, davalı illet yerini neşter ile delip, bunun neticesi oğlumuz 4 gün sonra öldü. Davalı hakkın da gerekli işlem yapılsın dedi, davalı Cerrah Mehmet savunmasında:

Çocuğun arkasında (Ümmüsipyan) ve şehrimizde (Büzümce) adı verilen bir maraz vardı. Bunun tedavisi için önce neşterle delinip içinde bulursan (Maicedit) çıkarılır. Bundan sonra yara tedavi edilir. Bu tedavi usulü eskiden beri cerrahlar tarafından maharetle uygulanmaktadır. Davalılar bana şişi delip tedavi etmek üzre izin verdiler, dedi. Müdafaasını doğrulayan birde fetva ibraz eyledi. Davacılar izin vermediklerini söylediler, davalıdan buna karşı savunma delili soruldu. Dinlettiği tanıklar, ameliyatın izinle yapıldığını bildirdiler. Ayrıca Molla Mehmed’in cerrahlıkta mahir bulunduğunu da belirttiler. Davanın reddine karar verildi.

Cilt: 122

Sayfa: 95

Tarih: 22Cemaziyel evvel 1178 (18 Kasım 1764)

Antep’te yapıcılardan Mimar Hassa vekili Usta Yusuf oğlu Hacı Mehmet, Tonbak oğlu Hacı Mustafa, Hachacoğlu Hacı Mustafa, Mimarbaşı oğlu Seyit Mehmet Çelebi, Şekeroğlu Usta Mehmet Müzitoğlu Ahmet, Zemzemi usta, kızıl kardaşı Melegun ve kölesi oğlu Allah verdi ve ayrıca merkepçiler taifesinden Hacı Emin, Güceli Seyit Ali, Emirali oğlu Ali Ömer oğlu Ahmet, Üveyis oğlu Ömer, Taşcılardan: Tonbakoğlu Abdullah, Terzi oğlu Hüseyin, Abdurrahman Beşe, Emirali oğlu Ali, Ömer oğlu Ahmet, Üveyis oğlu Ömer, Taşçılardan: Tonbakoğlu Abdullah, Terzi oğlu Hüseyin, Abdurrahman Beşe, Emirali, oğlu Seyit Mahli, Silmecioğlu Ömer Beşe, Şekercioğlu Ömer, Köse Ömer, Hacı Emin oğlu Ahmet, Hristiyan ağa oğlu Sarkiz, her biri ayrı ayrı söz alarak: “şehrimizde yapı için kesilen taşların uzunluk ve enleri zaman geçmesiyle eski usule aykırı olduğu gibi ırgat makuleside aldıkları ücretlerde haddi insafı tecavüz ve halkı zarara sokmaktadırlar, bu nedenle esnafıan yaşlı olanların eski usulnu bildirilmesi, bunun mahkeme tarafından bir karara bağlanmasını isteriz” dediler. Bunun üzerine, bina taşının uzunluğu bazen 18, bazen 16 ve 14, eni: 9 ayağı (kalınlığı) bazen 5 ve bazen 6 parmak olup her birinin havara taştan olursa 20, keymıht mervist denilen taşın uzunluğa, eni, ayağı buna benzer olup bin tanesi 60 kuruşu, Keymith amlesi denilen taşın dahi uzunluğu 20, 18, 16, eni 9, ayağı 7-8 parmak, bini 60 kuruş kahilci ve hamrnal 30, irekçi 30, Mermatçı 40, çamurcu ve taş tütene 24 Faal (işçi) 20 kuruş ücret kesilmiştir. Buna cümlemiz razı olduk, bundan sonra taş kesenler eksik kesıneyip tersini yaptıklarında merkepçi götürmeyip yonucu yontmayacaktır. Ustalarda yapmayacaklardır kesilen ücretten fazla alma yaraklardır, bu düzene aykırı hareket edenlerden 30 kuruş ceza alınacaktır. Kamumuz kabul eyledik.

Cilt: 122

Sayfa: 122

Tarih: 9Rebiyülahir 1178 (7 Ekim 1764)

Yeniile bağlı konar göçer taifesinden Reyhanlu aşireti başkanlarından Mürsel oğlu Hacı Mustafa oğlu Halil Ağa ve bu aşiretin Perli Karaahmet, deluklu, Okçu, Bahadırla, Malalı (Melalılı da okunur) cemaatları ileri gelenleri

(Devam Edecek)