(Sayfa 208’den devam)

mahkemede aşiretin yaylak ve kışlaklarına gidip gelişlerinde içlerinden uygunsuz adamların Antep bağ ve bahçelerine yaptıkları zararların bir daha yapılmayacağına söz verdiler, bu durum sicile kaydedildi.

Cilt: 122

Sayfa: 139

Tarih: 1 Rebiyülahir 1178 (28 Eylül 1764)

Hafaf esnafı Mahkemeye başvurarak eskiden beri Mest, postal, papuç, yemeni (Hafafhane denilen sokakta alınıp satılmaktadır. Esnaftan kimileri yeni mest postal, pabuç ve yemenileri eski pazarda alıp sattıklarından bunların yasaklanmasını isteriz diye dava eylemeleri üzerine istek gibi karar verilmiştir.

Cilt: 122

Sayfa: 130

Tarih: 2 Rebüyülevvel 1178 (29 Eylül 1764)

Antep’te Uzun çarşı esnafı mahkemeye başvurarak: eskiden beri kahve, nişadır, kalay, mazı, cehre, boya gibi eşyaların alım satımları bize aittir. Biz bakkal esnafının alışveriş konusu olan maddelerin alım satımlarına karışmazken kimi bakkallar bu eski düzene aykırı olarak ticaret konumuz olan ve yukarıda sözü geçen malların alım satımı ile uğraşmaktadır, diye dava etmeleri üzerine, davaların ikrarları ve tanıkların beyanları dolayısıyle davalara nizama aykırı hareket etmemeleri tenbih olundu.

Cilt: 122

Sayfa: 179

Tarih: 26 Zilhicce 1177 (27 Nisan 1764)

Antep’teki Çulha esnafı mahkemeye başvurarak, mahkeme tutanağında adları yazılı tüccarlar aleyhine açtıkları davada: biz dokuduğumuz bezleri davalı tüccarlara satar, bunlarda Halep’e götürerek burada bulunan dost devlet uyruklu kişilere satardı. Şimdi eskisinden az mal almaktadırlar. Eskisi gibi almalarını dileriz dediler. Davalılar cevaplarında: davalıların, az mal aldığımız haklarındaki iddiaları doğrudur, ancak biz kendilerinden aldıklarımız bu malları Halep tüccarlarına satardık. Onlarda burada bulunan Müstet’min (yabancı uyruklu) lara satarlardı, sözü geçen yabancı uyruklular eskisi gibi bu malları almadıklarından Halep tüccarları bizden, bizde davacılardan alamıyoruz diye cevap verdiler. Buna ilişkin bir de fetva ibraz eylediler. Bir kimseye zorla mal satılmıyacağından açılan davanın reddine karar verildi.

NOT: Yukarı ki belge bir zamanlar Gaziantep dokumalarının dış memleketlerde satılırken bu satış ve ihracatın nasıl yavaşladığını göstermesi bakımından önemlidir.

Cilt: 122

Sayfa: 225

Tarih: 16 Recep 1177 (21 Ocak 1764)

Şeyh Abdurrahman Erzinca’nın soyundan Şeyh Muhiddin tarafından yaptırılan Medreseye ait Pekmez Hanında 950’den beri ve verilen ferman gereğince bir kabben konularak şehir dışından Antep’e gelen pirinç, bal, pekmez yağ, kuru üzüm, mürdesenk, şap, peynir, tartı ücreti miriye ait olmak üzere burada tartırıldı. Şimdi Antep aşar mültezimi Mehmet o Hacı Halit Efendi bunu engellemektedir. Önceleri aynı şekilde yapılan bir müdahale padişah emriyle men edilmiştir. Hacı Halit Efendi’nin de müdahalesinin menini isteyen vakfı ilgililerinin dava ve istekleri üzerine müdahalenin menine karar verildi.

Cilt: 122

Sayfa: 255-258

Tarih: 10 Şevval 1177 (13 Nisan 1764)

Antep’in 1177 yılına ilişkin gelir ve gider masraf ve salyan çizgileriyle mahalle ve köylerin birer listesi yer almıştır.

Cilt: 122

Sayfa: 260 Ferman

Tarih: 2 Recep 1175 (28 Occak 1762)

Antep Çulhalar şeyhi Mehmet dilekçe ile mahkemeye baş vurarak dokudukları enli ve ensiz bezlerin, bez pazarı denilen yerde miri dellel aracılığıyla alınıp satılması eskiden beri tutulan bir yol olduğu halde bazı kişilerin başka yerlerde gizli olarak bu işi yaptıkları anlaşılmakla daha önce Antep kadısının ilamiyle yasaklanmışlarken bu sırada kimilerinin yasağa aykırı hareket eylediklerini bundan ötürü resimlerinde azaldığını ihbar ve şikâyet eylemiştir. Eskiden olduğu gibi Bez pazarında alım satım yapılmasının sağlanması.

Cilt: 121

Sayfa: 44

Tarih: Sefer sonu 1182 (Mayıs 1768)

Birecik sancağı Rumkale kazasında Ank nahiyesinde oturur. Ekradı Baziki oymağından aşiretinden Munla Şabanzade Yusuf Ağa, Hartavizade Yusuf Ağa, Dönmezzade Mehmet Ağa, Sarı Ali Zade Mehmet Ağa ile Amarlı Tahtik, Göglü, Karaağıl, Hoh, Tutluca, Tahlikan, Cuberan Tavşanviran, Küçük karaca veyran ve başka köyler tesilcileri, muhtarları Antep Mahkemesine başvurarak;

Biz eskiden beri Rumkaleye bağlıyız. Aşar ve resimlerimizi Rumkale voyvodalarına öderiz. Bir süre Rakka valisi Merhum Ahmet Paşa, Rakka sancağındaki Oyumağaç adlı yerdeki Baziki aşiret mukataasını Siverek ve Samsat mutasarrıflarından az bir bedelle iltizam edip Baziki ve Beziki sözlerindeki benzerlikten yararlanarak bizide Rakka’daki Bezik oymağından sayıp resim toplatmıştır. Bu tutum bir süre devam eylemiştir. 7 yıl önce Rakka valisi Melek Mehmet Paşa zamanında Siverek ve Samsat Mutasarrıfları tarafından zorla Ruha’ya (Urfa’ya) getirilip vergiye tabi tuttular. Başvurmamız üzerine Oyumağaçtaki Beziki ile Ank’taki Baziki’nin başka başka oymaklar olduğu meydana çıktı. Eski Rakka valileri Hüseyin ve halen Mısır valisi bulunan Mehmet Paşalar iddiamızı kabul ederek buyrultu verdiler. Şimdi bu emirlere aykırı hareket edilmektedir dediler.

Davacıların iddialarının doğruluğa anlaşıldığından Rakka ilgililerince dokunulmamasına.

Cilt: 121

Sayfa: 45

Tarih: Sefer sonu 1182 (Mayıs 1768)

Antep, Burç nahiyesinden, Burç, Hezek, karadinek, Akpınar, Tıhnatan, Kelpin, Isbatıran, Güce, Çarpın, Büyük araplar, Çibekir, Ceyde, Mertmenge, Sam, Gercin, Zevkir, Kilisecik, Küçük kızılhisar, Karakuyu, Seger, Lohan, Pavirge, kayakendidi, Kefercebel, Cidet, Arıl, Hıyam, Keret, Orul, Dülük, Beylerbeyi Göksüncük.

Tılbaşar Nahyesinden: Tılbaşar, Tılbaşar mezrası, Ağcahüyük, Zıranba, Kızılhisar, Hacar, Sazgın, Körkün, Küçük masara, Karaçotnak, Ulumasara, Almalı, Bostancık, Beğavır, Sarıt mezrası, Tümüp ve Arkık Muhtarları ve ileri gelenleri mahkemeye başvurarak:

Beldemiz ve köylerimiz, Çapalu çevresinde oturur haydutluğu ile ünlü Okçu izzetdinlu, Ekradıkilis eşkıyalarının kötülüklerinden çok perişanız. Adları geçen haydutlarla, kapusuz Leventlerin, konar göçer kürt ve türkmen haydutlarından korunmamız için Antep ayanından Merhum Battal Hacı Mehmet Ağa yaşadığı sürece gayret harcamış, ölümünden sonra oğlu Hacı Mehmet Ağa da babası gibi çalışmıştır. Bu nedenle cümlemiz emrinde bulunup daima kendine bağlı kalacağız. Memleketi koruma işinde görevli ve Kilis mukataası vergi tahsilinde yanında bulunmak ve yardımcı olmak üzere söz vermiştik. Yukarıda belirtildiği gibi şehir ve köylerin korunmasındaki gayretinden ötürü teşekkür ederiz. Bundan böylede eskiden olduğu gibi hareket edeceğimiz hususu tescil edilsin dediler.

Cilt: 120

Sayfa: 56

Tarih: 8 Cemaziyelahir 1191 (15 Temmuz 1777)

Antep şehrinin bütün halkına selamdan sonra bildirilirki:

Geceleri haydut ve uygunsuz kimselerin halkın evlerinden mal ve nefislerine saldırarak kamunun rahatını bozduklarından bu gibi zararlı kimselere karşı basiret üzre olup birbirlerinize yardım ediniz, yakalayıp mahkemeye getiriniz. Bunlarla savaşmak gerekirse savaşarak mal, can ve ırzlarınızın korunmasına dikkat edin.

Antep Naibi Cenani Mehmet

Cilt: 110

Sayfa: 56

Tarih: 8 Cemaziyelahir 1191 (15 Temmuz 1777)

Antep Serdarı Haseki Kasım Ağa’ya bildirilirki;

Geceleri silahlı olarak şehir içinde dolaşan haydutlar, halkın malına, canına, ırzına saldırdıklarından her gece inanılır erlerle devriye gezerek halkın korunmasına dikkat edesiniz.

Antep Naibi Cenani Mehmet

Cilt: 120

Sayfa: 62

Tarih: 17 R. 1189 [1775] Buyrultu

Maraş Valisi Abdullah Paşa’dan Antep’e:

Elimizde bulunan bir fermanın infazı için o tarafa harekete hazırlanırken, Antep içinde bir ayaklanma olduğu, köy ve nahiyelerde Sekbanlar toplanıp şehir halkının birbirleriyle kavgaya tutuştukları hayretla öğrenilmiştir. Olaya sebep olanların cezalandırılmaları için önümüzdeki çarşamba günü o tarafa hareket edeceğim. Durumu bildirmek için iş bu buyrultu gönderildi.

Cilt: 120

Sayfa: 66

Tarih: 1188 [1775] Ferman

Halep, Maraş valilerine, Mirimirandan rişvan zade Ömer Paşa’ya, görevli olarak gönderilen Hassa silahşörlarından Mehmet’e.

Eski il, Gürün, Alacahan, Elbeylu Divriği, Elbistan ve Darende kazalarından gönderilen yazılarda, Kılıçlı ekradı, Reyhanlu aşireti içinde bulunan Mandolu haydutlarında kılıç artığı olanlar kışın Halep, Antep ve Maraş tarafların da yolları ve geçitleri tutarak Hacı ve ulakların üstlerine saldırıp mal ve eşyalarını yağma ederek adam öldürdükleri gibi yaylak bahanesiyle de yazın Elbistan, Darende, Gürün ve Sivas taraflarına geldiklerinde de aynı şeyi yapmışlardır. Haremeyne ait Tunus mutaasına da saldırarak 20 bin koyun, 100 sığır, 10 katır, 137 merkep, 14 deve, 80 tüfek, 48 kılıç, 166 parça kumaş gasbeylemiş ve 32 kişi öldürmüşlerdir. Ayrıca irşada geçmişlerdir. Daha önce haklarında verilen emir yerine getirilmediğinden işi gittikçe azılmışlardır. Bunların Maraş’a yakın Pazarcıkta oturup etrafa saldırdıkları anlaşılmaktadır. Maraş valisi Vezirim Mehmet Paşa, yanına Mirimiran Ömer Paşa’yı alarak her ne yolla ve suretle mümkün olursa bunların üzerlerine varıp cezalandırmaları ve bir düzene bağlanmaları için Cemaziyelahir 1184 günlü fermanı verilmişti. Daha sonrada bu iş için Maraş’ta oturur Zülkidar, Beyazit ve Karabekir zadelerin Mehmet Paşa’nın maiyetine girmeleri bildirilmişti. Bütün bu emirler göz önüne alınarak gereğinin yapılması.

NOT; yukarıda geçen Tunus -eğer yanlış okumadı isem- sözü geçen şehirler çevresinde bir yer olmalıdır.

Cilt: 120

Sayfa: 81

Tarih: 1191 (I777)

Ferman. Maraş Beylerbeyi İbrahim Paşa’ya:

Rakka’ya iskân edilen Reyhanlu aşireti 15 yıldan beri itaatsizlik içindedirler. Senede iki defa yaylak ve Kışlaklarına 2000 evi geçen bir kalabalıkla gidiş gelişlerinde Antep ve Maraş bağ ve bahçelerine zarar vermektedirler. Elbistan’da yaylakta kaldıkları sırada 50 bin kuruş değerinde mal gasp etmiş, kız kaçırma ırza geçme, adam öldürme gibi çeşitli suçlar işlemişlerdir. Reisleri Murseloğlu Osman, Ömer, Veli, kaküllü kethuda oğulları, Kılıç Ali, Mandollu kethuda ve ihiyarları, köylerden salyan suretiyle zahire almışlardır. Daha önce de gönderilen emirler gereğince bunların çoluk ve çocuklarıyla birlikte Rakka’ya iskanları Mutasarrıflarına ayrıca emir gönderildiği.

Cilt: 120

Sayfa: 110

Tarih: Şevval sonu 1190 (Kasım 1776)

İran Savaşı dolayısıyla birçok yerlerden sayıları belli asker istenildiği, bu arada Antep’dende 1500 erin hazırlanıp gönderilmesine ilişkin genel ferman.

(Devam edecek)