(Sayfa 86 den devam)

geçiniyorlardı.

Sakıp yukarda da bahsettiğimiz olay üzerine milli kurtuluş görevine başlamıştı. Cemiyeti İslamiye ve Kuvayi Milliyenin faal elemanı oldu. Kurtkulağındaki kıymetli hizmetlerinden sonra Halep’ten Maraş’a gitmekte olan düşman taburunu Kurtdağından çevirerek bir avuç mücahit arkadaşlariyle birlikte onları yıprattı. Taburu tesirsiz hale getirdiyse de kendisi Bekö ovası denilen yerde şehit oldu. 25 Mart 1920 Ankara itilafnamesile SAkıp’ın şehit olduğu toprak bizden ayrılmıştır.

Fransızlarla yapılan bir mübadele anlaşmasile Şehit Sakıp’ın cesedi Kilis’e getirilip Şehitler Anıtına törenle konulmuştur. Mahallesi olan Zater (Kekik) ise kendi ismine izafetle Şehit Sakıp ismini almıştır. Sakıp beyden beş gün sonra Şahin Bey de Elmalıda şehit düşünce (28 mart 1920) her iki kahramanın maiyetindeki çeteler dağıldı. Bir müddet sonra Polat Bey Kilis Havalisi Kuvayi Milliye kumandanı olunca yanındaki değerli arkadaşları Ahmet Remzi Bey, İslâm Bey, Müslüman Bey, Mücahit Beylerinde yardımıyla duruma hakim oldu.

İçerde zararlı ve gizli cemiyetle uğraşırken dışarda düşmanı sindiriyorlardı.

Gaziantep-Kilis yolunda günlerce yapılan çarpışmalar neticesi Kuvayi Milliye Hükümeti ile Fransızlar arasında 20 gün süren bir mütareke imzalandı. Ayıntap Askeri Şube Reisi kaymakam İrfan Bey yetkili memur olarak Kilis’e gelip temaslarda bulundu. Sonuç hasıl olmadıysa da tevkif edilen gençler serbest bırakıldı.

Fransızlarla yapılan 20 günlük mütareke bitince savaş ve müsademeler tekrar şiddetlendi. Ayıntap cephesindeki şiddetten Kilis ahalisine Fransız sülmü artmıştı. Kaymakam vekili Sadık Efendi ile mal müdürü Kadı Tahir Efendi Kilis duyunu umumiye sandığındaki aşar parasından kalan 60 bin lirayı jandarma yüzbaşısı Ziya beyin vasıtasiyle Kuvayi Milliyeye verince Fransızlar tarafından tevkif ettirilip Kilis Kuvayi Milliye Hükümetinin değişmesine sebep oldular.

Kaymakamlığa evvela eşrafttan Can bolat Zade Abdullah efendi, sonrada kendisini çekemeyen rakibi Sadullah bey, Belediye Reisliğine Salih Efendi Zade Mustafa Efendi, Müddei umumiliğe Galip bey, Hâkimliğe ise Topal Zade Hikmet Efendi tayin edilmişti. Fransızlar kaza içerisinde Kışla Andibent oğlu hanı, orta mektep, hükümet konağı vs gibi resmi ve umumi yerleri zaptetmiş karargâhlarını kurmuş ahalinden kayıtlı çapulcu ve milis kuvvetinin de yardımiyle hakim bir duruma geçme çabasına yönelmişlerdi. Kuvayi milliyenin Cercik, Tılhabeş (Yavuzlu) Çengin, Kefiz, Çakallı köylerindeki karargâhlarını dağıtmak için taarruza geçtiler.

Bu köylerde ve Elbeyli nahiyesindeki birçok köylerde kundaklama ve yağma hareketi ve katliam halkı ümit sizliğe düşürmüşsede Kilisteki gizli cemiyetleri ve hariçteki Kuvayi Milliye mensuplarını yıldırmamış muntazam haberleşme ve irtibatlarıyla düşmanın zayıf noktalarını gözlüyorlardı. Polat Beyden sonra birkaç Kuvayi Milliye Kumandanı geldiyse de 1921 ilkbaharın da Mahmut bey havali kumandanlığına tayin oldu.

Kuvayi Milliye çeteleri ise düzenli nizamiye kıtalarına inkilap etti. Haskanlıda Kaza idaresi teşkil edildi. Ahali içerisinde Kuvayi Milliyenin kuvvetine inanmak istemeyen, Kilis’in anavatana kavuşmak ümit ve kabiliyetini görmüyen, “Salibin girdiği yere hilal girmez” safsatalariyle Fransız dostluklarını ispatlamağa çalışan kansızlar alenan tutulmuşş dellaleriyle ümidi kırılmış yjreği yaralı halkn mareviyatını daha da kırmaktar çekinmiyor, utanmıyorlardı. Havaliden gönderilen beyannamelerle bu tehlikeli propagandalar bazan yerini ferahlığa terkediyordu. Nihayet Kuvayi Milliyenin Kilis’e taarruzu haberi yayıldı Kalleş tepe sinden 20-30 kişilik bir müfreze taaruz etti Endişeye düşen Fransızlar şehri top ve miterilyoz ateşine tutmuşsa da can kaybı olmamıştır

Bu hadiseler Fransız tazyik ve eziyetinin artmasına sebebiyet teşkil etmişse de neticede ideal bir gayenin kuvvetlenmesini engelliyemedi. Hükümet erkanı kendi menfaat ve Fransız dostluğunu zedelememeği prensip etmiş olaylarda mezalimin endişesiz bir sorumsuzluk kuklası halini almışlardır.

(Devam edecek)