-5-

İkinci perde

Otomobil acenta dairesi, üzerinde [Sürat kumpanyası: Sinani zede Haci Eyyup] yazılı siyah levha, duvarlardaki çivilerde birkaç otomobil lastiği, bir dürbin. Yerde dolu ve boş benzin teneke ve sandıkları.

Hayrünnas YALNIZ

Hayr— Bu gidişle bizim monşer baba hiddetlenecek galiba. Bir aya yakındır ki bizim otomobil çalışıyor. (Yevmiye defterini açarak) vay canına varidat (35750) kuruş az para değil amma mesarifat (45000), arda (9250) kuruş. Açık var. Bir de şoförün henüz tediye edilmeyen yevmiyeleri, her ne ise sebat etmeli ne yapalım bir kere başladık. Her vakit böyle olmaz ya. Aksi tesadüf daima lastik patladıyoruz (Haci Eyyup efendi girer)

Ha— Ne oldu yıldırım halâ hareket etmemiş?

Hayr— Efendim şoför çalışıyor (bobin) ler kontak yapıyormuş. Ne yapalım daha hareket edemedi.

“Şoför Hurşid girer. Bazı malzeme alır çıkar”

Ha— A h h h Hayrünnas! ben sana kaç defa söyledim. Şunun adını (Yıldırım) koymayalım dedim. (Dağdeviren) desek daha iyi değil mi idi. İşte yıldırım adı uğur gelmedi.

Hayr— Rica ederim böyle şeylere itikad etmeyiniz. Hem efendim böyle işlerde sebat etmek lâzım

Ha— Sebat etmeyip te ne yapıyoruz. Otomobil işlediişliyeli daha bir lira getirip te işte bacığım bugünkü iraddan baki kalan dediğini görmedim ki

Hayr— Fakat sizden para da istemedim Zannedersem.

Ha— Vay, vay demek bunca sermayenin üzerine bir de üste para mı verelim efendi oğlumuz!

Hayr— Ehh ne yapalım bazan da öyle olur.

Ha— Of, bir kere bulaştık, ne deyelim... Ben gidiyorum. ,,gider,,

Hayr— Pekey babacığım. (Şoför Hurşid tekrar girer)

Hurşid— Hayrünnas bey, Bobinler çalıştı artık kontak yapmayor amma sustanın iki yaprağı çatlamış. Allah vere de bizi yolda bırakmıya. “Külhanbeyi vari„ canına yandığım yol, yol değil ki daha dün beş liraya bir susta taktırdım

Hayr— Ya parasını nerden verdin

Hurşid— Ahmed efendinin garajında alelhesap yaptırdım

Hayr— Aman deme Hurşid. Daha başka masrafın da var mı?

Hueşid— Masraf ta söz mü bu (servis) te sana puslasını getiririm.

Hayr— Eyvah babama ne deyeceğini.'Nasıl yüzüne bakacağım.

Hurşid— Haydi be imanım sen de, Vallah, bîllah laf mı bu senin söylediklerin? San’at bu bey, boru değil. Katlanmalı beyim.

Hayr— Pekey. Ne ise şimdi harekete hazır mısın?

Hurşid— Hazır da söz mü? Çelik gibi. Dut dedim mi Halepleyim.

,,Tepegöz girer”

Tepe— Hazır mıyız Hurşid

Hurşid— Hazırım (alayla) Şefdötomobil. Emrini bekleyenim

Hayr— Öyle amma müşteri yok

Tepe— Müşteri mi? Nasıl olsun. Herkesin geceyi yolda geçirmiye vakti yok. Bizim Musluhiddin bey zatürreye tutulmuş.

Hurşid— O bey de ne kadar kibar amma, ne yapalım kaderinde varmış bir gece yolda yattı. Allahın yarattığı hayvanlar düşüp ölüyor. Bu kul yapması da bir kere bozulmuş ta yolda kalmış.

Tepe— Ulan hangi bir kere? Hele şu düzgün geldiğin günü göster bakalım

Hayır— Uzatma azizim, haydi bakalım, sesini işideyim

Tepe— (Eline çıngırağı alarak bağırır) Kalkıyor efendiler, kalkıyor beyler, kalkıyor, (kapıdan çıkar, hariçte bir muhavere)

Tepe— Nereye yoldaş Halebe mi?

Yolcu— Evet, fakat gece yolda kalırsam navlımı iki kat alırım ha.

Tepe— Haydi sen de ver parayı

Diğer bir ses— Baksana Tepegöz bana da bir bilet ver

Tepe— O... sen de mi Ali ağa, vay Mistik sen de Halebe har hepiniz mi yolcusunuz durun bakalım parayı birer birer alalım. “Elinde paralar içeri girerek Hayrünnasau kes efendi beş bilet bakalım., “kesilen biletleri Tepgöz alarak tekrar dışarı çıkar” kalkıyor beyler vakit kalmadı gidiyoruz. Müşteri tamam bekleyecek vakit yok. “bağı, rarak uzaklaşır.,,

Hurşid— Ahh Hayrünnas bey geç kaldım halbuki bizim Aftosa söz vermiştim, bugün beraber piyasa yapacaktık. Ha hatırıma geldi. Geçen gün bizimkini Yıldırıma attım, ver elini Kilis, fakat köpoğlunun kızı yarı yoldan geri döndü.

Hayr— Yaya mı?

Hurşid— (Bir kahkaha kopararak) neye yaya olsun? Yıldırım bu beyim Öküz arabası değil. Haydi bir teneke benzin caba. Artık onu da Hurşid için çok görmezsiniz sanırım. Vallah billâh ben bu kadar fedarkârlık ettikten sonra doğrusu ya çok görürseniz teessüf ederim.

Hayr— Yook azizim ben bir şey demedim ,,Haci ve arkasından Tepegöz girerler,,

Ha— Ne o halâ hareket edilmedi mi?

Hayr— Gidiyor babacığım (şoföre) Haydi bakalım Hurşid müşteri tamam “Tepegöz sandıktan bir teneke benzin çıkarır öbür eline de bir çift yeni iç lâstik alarak

Tepe— (Şoföre) bak Hurşid daha yeni ha

Hurşid— Pekey canım tırnağımla parçalıyacak değilim ya (Hurşid çıkar. Motor sesi, otomobil düdüğü)

Hurşid— (bağırır) hareket edelim mi?

Tepe— (Hayrünnasa) hareket etsin mi?

Hayr— Tamam... Hareket etsin, tamam

Tepe— Tamam .. ileri .. Tamam “Tepegöz düdüğünü çıkararak öttürür. O sırada motor susar„

Ha— (Etrafına bakınarak) yine ne oldu?

Hurşid— (Elinde bir boju içeri girerek) vay canına, belâya bak, bu defa da bujular ateş almayor ubiraz bepzinle temizleyerek” körolası daha dün bizim İlyastan çiftini iki Mecidiye aldım.

Ha— Nasıl İlyastan

“bitmedi”

Yazan: Yılmaz DOKUZOĞUZ