(Sayfa 47’den Devam)

2— Alaca mezer, dünyayı gezer: Göz

3— Finfirik burnu yirik : Çıra

4— Allah yapar yapısını, demir açar kapısını : Karpuz

5— Hat dedim, hut dedim, gel şuraya yat dedim : Süpürge

6— Ne yerdedir ne göktedir; cümle âlem içindedir : Ayna

7— Benim bir kutum var, içinde üç türlü otum var : Yumurta

8— İki tahda bir deri, on adamdan ileri: Körük

9 — Altı kemik, üstü kemik içinde var bir Molla Memik : Diş, Dil

10 — Altı mermer üstü mermer içinde bir binbaş (binbir baş) oynar: Hamam

11 — Tane tane nar, dibinecek kar, oturdu hünkâr, çıktı sadafkâr : Ateş, kül, tencere, duman

12 — Çarşıdan alınmaz mendile konulmaz, tadına doyulmaz : Uyku

13 — Donu kahve rengi, yatakta eder cengi, her güzelden öpüş alır âlemin pezevengi : Pire

14 — Babası bükmen ağa, anası yayla hatun, kardeşi safada gezer, kendisi gayette güzel : Bağkütüğü, dalı, yaprağı, üzümü

15 — Sam sam sarı bal olsam, damsam dostumun koynunda altın hamaylı olsam, yansam : Portakal

16 — Bülbül hezara gider, Meyit mezara gider anası buçuk yaşında, kızı pazara gider: Patlıcan

17 — Şurdan gelir Banu hatun, elleri kınalı hatun, bir kürk giymiş yanı bellisiz Arapça söyler dili bellisiz : Koyun

18 — Kat kat ekmek, içi dolu et ekmek, çarşılarda bulunmaz, onsuz adam hiç olmak : Meme

19 — Dağda takılar, suda cıpılar, arşın ayaklı, burma bıyıklı: Tüfenk, tazı tavşan

20 — Teker tekerlemesi, ortalık tekesi, topuk sıkması, dost kavuşması: Tandır

21 — Kar’anda mimsiz, hayvanda dilsiz, meyvede çiçeksiz : İnna a’tayna suresi, balık, incir,

(Başpınar-1941)