(Sayfa 215’den Devam)

1954 ila 1963 yılları arasında da krank taşlama ana yatak torna tezgâhı, 3x15 m. iş alabilen demir torna, silindir ve silindir kapak planyası, biyel kol tornası, silindir rekti fiyesi gibi takımlar gertirterek tamir atölyesi bugün tam kapasiteli bir iş yeri haline getirilmiştir.

Bu atölye şu anda şehrimizin takım bakımından en zengin oto tamirhanelerinden biridir.

Halen bu iş yerinde benzinli ve dizel olmak üzere oto, kamyon, traktör zirai motorların tamircileri ile krank, silindir ve saire taşlama ve ektifiye işleri yapılmaktadır.

Takım ihtiyacı yok gibidir iş hacmi genişledikçe meslekde daha ziyade tekâmüle doğru gidecektir.

Halen faaliyet gösterdiği atölyeyi kendisi inşa ettiren Keklikçioğlu sanayicilerimizin bir arada toplanmasınıda temenniye şayan bulmaktadır.

Gaziantep ve civarı illerle, Doğu ve Güneydoğu illerine iş yapan Sait Keklikçioğlu yaptığı işlerle de iftihar duyduğunu ifade etmektedir.

Müstakil olarak on küsur yıldan beri oto tamirhanesi sahibi olan ve bu kısa müddet içinde dürüst ve titiz çalışmaları ile vasıta sahiplerinin haklı olarak takdirlerini kazanan Behçet Özçu bukçunun mesleğe atılışı çeyrek asır evveline kadar uzanıyor.

1928 de İlkokulda okuduğu sıralar da Özçubukçu tatil devresinde Sait Keklikçioğlunun yanına çırak olarak giriyor. Keklikçioğlu ise o tarihte Süleyman Demirkesen’in kalfasıdır. Bu başlangıçtan iki yıl sonra yani 1930 da Sait Keklikçioğlu Demirkesen’den ayrılıp ayrı bir tamirhane açınca Özçubukçu da ustasını takip ediyor

Sait usta askerlik vazifesini ifaya gidince de tamirhanenin idaresini Özçubukçu deruhte etmeye başlıyor. Fakat tamirhane o günkü şartlar icabı bir müddet kapalı kalmak zorunluğu ile karşılaşınca bu defa Behçet Özçubukçu 1932 ye kadar Chevrolet ajantasının servis acentesinde ve joli ustanın yanın da yine oto tamircisi olarak çalışıyor.

Bilahere mesleğinden ayrılarak gördüğü lüzum üzerine iki yıl kunduracılıkta iştigal eden Özçubukçu tekrar eski ustasının yanına dönüyor. Bu birlikte çalışma da 1940 yılına kadar devam ediyor. 1943’te vatanî vazifesinden dönen Özçubukçu bu defa Keklikçieğlu ile hisseli olarak çalışmaya başlıyor. Ancak iki yıl süren bu hisseli çalışma 1945 yılında sona eriyor ve Behçet Özçubukçu Mustafa Ateş ile ortak oluyor, îki ortak 1951 de ayrılarak Behçet usta müstekil bir tamirhane açıyor. Mustafa Ateş ise mesleği terkederek oto yedek parçacılığına başlıyor.

Halen bilumum vasıtaların bütün tamirlerini yapan Behçet Özçubukçu nun yanında yatişipde şehrimizde atolye açmış on usta bulunmaktadır. Bu bakımdan karusercilikte Abdullah Karuserci ne ise oto tamirciliğinde de Behçet Özçubukçu ayni şeydir.

Behçet Özçubukçu’nun tamirhanesi oto tamirciliği mevzuunda meslekî bir okul, Behçet Özçubukçu ise ehliyetli bir meslek öğretmenidir. Bu bakımdan onun yanından yetişip de tamirhane açanlar bundan daima iftihar duymaktadırlar.

Silindir rektifiye, krank ve sbop taşlama, banlama makinesi, pre ve avadanlıklara sahip olan tamirhane halen takım zenginliği bakımından da şehrimizde ikinci durumda bulunmaktadır.

Tamirhanenin en başta gelen takım ihtiyacı ise ona yatak tornası biyel taşlama, aşınan krankların standar da gelmesi için doldurma makinesidir. Ayrıca vasıta sahiplerinin işlerini daha çok kolaylaştırmak zamandan için bir torna da düşünülmektedir. Ancak banlarla da ihtiyaç tükenmemekte, teknikte günden güne hasıl olan yenilikler yeni yeni takım ihtiyaçları doğurmaktadır.

Ehemmiyetine binaen yukarıda bahsi geçen doldurma makinesini birkaç satırla izah edelim:

Aşınan krankların standarda gelmesi için kullanılacak makine hususi bir kaynakla doldurulup krank taşlama sıfır Standard hale getirilecektir. Krankın esası bir kısım azotla çelik ve kendine has mukavemete tabi bir madendir. Halen krank ısınmaları zaruret karşısında adî demir doldurulmaktadır. Bu da beklenen iyi neticeyi vermemektedir. Bu makine ile bunun önüne geçilecek hurda olarak atılan krankların yeniden kullanılan bir hale gelmesi temin edilecektir. Böylece döviz sarfında da bir düşüş kaydedilecektir.

(Devamı Var)