(Sayfa 235’den Devam)

BEHÇET ÖZÇUBUKÇU

İmkân olduğu takdirde, ileride atölyesini daha modern bir duruma getirmeyi düşünen Behçet Özçubukçu mesleğin tekâmülünün sermaye ve Avrupada mesleği görğü ile temin edilebileceğine kani bulunuyor. Umumiyetle Gaziantep, Hatay, Adana ve Doğu illerine iş yapan Özçubukçu yeni tamirhane açacakların imtihana tabi tutulmalarının bir şart haline geldiğini ifade ediyor. Zira komşu illerden getirilen vasıtalar şehrimizde daha iyi tamir edildiği için getirilmektedir. Bu bakımdan ele inanların iyi yetişmeleri ve gelen vasıtaların eksiksiz tamir edilmeleri vasıta sahiplerini memnun edeceği cihetle daha çok iş gelecektir. En u fak bir ihmal ise gerek vasıta sahiplerine ve gerekse meslekdaşlara zararlı olmaktadır. İmtihan halinde ise şehrimiz için daha faydalı bir iş sahası açılacaktır. Eksik yapılan tamirler fuzuli parça sarfına sebep oluyor, vasıta amortismanından kayıp ediyor. Dolayısıyle millî servetin dışarıya akmasında da amilerden biri oluyor.

Vasıtalar iyi tamir edildiği takdirde normal çalışma eskiyecek ve ömrü uzamış olacaktır.

MEHMET KARAKUŞ

Bir Diyarbakırlı şöyle konuşuyordu:

«Arabamı herhangi bir tamirhaneye götürdüğüm zaman başından ayrılmak işime gelmiyordu. Fakat Karakuş’u tanıdıktan sonra iş değişti. Onun nasıl çalıştığını görünce artık benim de tamirhanede işim kalmadı. Müsterihim ve biliyorum ki arabam istediğim gibi tamir edilecek...

Evet, bunu bir komşu şehirliye söyleten sebep Mehmet Karakuş'un çocukluğunda başlayan meslek hevesi ve meslek aşkı idi.

1929—1930 yıllarında babası Kilis te Mehmet Karakuş’u bir terzi yanına verir. Karakuş terzihaneye giderken her gün bir çilingir dükkânının önünden geçer. Dükkânın iç duvarında dört silindirli bir Chevroletin renkli şaması vardır. Îşte Karakuş her gün bu dükkânın önünde durur, zevkle Adeta içini çekerek bunu seyreder. Terzi dükkânına istemiyerek gider. Kalbi çilingir dükkânındadır. Nihayet babasını razı eder, araya bir vasıta girer ve Karakuş çilingir dükkânında çalışmaya başlayarak o otoya karşı hasretini dindirir. Günler, yıllar, dakikalar, saatler gibi geçip gider. Fakat Karakuş’un aşkı o otonun hakikisine karşı her an biraz daha alevlenir. Nihayet bir vasıtaya muavin olur ve bir ay muavinlik yaptıktan sonra Diyarbakır’da kalmaya karar kılar. Orada oto tamircisi Kilisli merhum Kara Vahit usta yanında çalışmaya başlayarak özlediği mesleğe kavuşur. Yıl 1940’ı göstermektedir.

İki yıl sonra da yine Diyarbakır da İstanbullu oto tamircisi Remzi Koral yanına geçer Koral’ın bir müddet sonra tamirciliği bırakıp lâstik kaynakçılığına başlaması üzerine Karakuş da ayni meslekte çalışmaya başlar. İki yıl da böylece geçtikten sonra 1944 de Gaziantep’e döner altı ay da Cemal ust altı ayda Reşit Kıratlı yanında lâstik kaplamacılığı yapar.

1945 yılında vatani vazifesine gidip 1947 de döndükten sonra da kalfa olarak Sait Keklikçioğlunun yanına girer. Oto tamirciliği lâstik kaynakçılığını mağlup etmiştir. Altı yıl Keklikçioğlu ile çalışan Karakuş 1953 yılında da oto tamirciliği mevzuunda M. Ali Üstalan ile ortak olur. 1961 sonlarında Hüseyin Ekicininde katılmasıyle üçlü bir ortaklık meydana gelir. Ancak altı ay evvel Üstalanın ortaklıktan ayrılmasıyla bugün Karakuş, Ekici İkilisi olarak çalışmaya devam ederler.

HÜSEYİN EKİCİ

Hüseyin Ekici ise 1949 yılında Ali Karaturan—Abdullah Demirkesen ortaklığında oto tamircisi olarak mesleğe atıldıktan sonra ikibuçuk yıl da Mustafa Koral yanında çalışmış, bilâhire Karakuş ve Üstalan yanına gelerek kendilerile ortak olmaya lâyık bir başarı göstermiş ve bugün şehrimizin en tanınmış bir oto tamirhanesinin diğer sahibi mevkiini almıştır.

Halen bilumum benzinli ve dizel vasıtaların tamirlerini yapan ve bilhassa M. A. N. Busing, Mercedes, Leyland ve Perkins motorları üzerinde ihtisasları bulunan ortaklar rektifiyle, enjektör ve supap taşlama, enjektör ayar apareti muhtelif ölçü aletleri ve avandıklarla çalışmakta olup takım ihtiyacının saymakla bitmiyeceğini, sonunun bulunamıyacağını ifade ediyorlar.

1949 ve 1951 yılları arasında benzinli Austinler şoförlerin şikâyetlerini mucip olurlar. Mehmet Karakuş bu şikâyetlerin önünü almayı düşünür. Arızayi tcsbit eder ve şehrimizde ilk defa olarak Chevrolet distlbitörünü bazı tadilata Austin motoruna monte eder. Seferden dönen vasıta şoförleri iyi netice aldıklarını ifade edince de bu mevzuda ki müracaatlar artar. Bu, tamamen Karakuş’un bir buluşudur.

Yine 1949—1950 yıllarında Chevrolet motor parçalarının bol ve her yerde bulunduğu sıralarda da parçası bulunmayan vasıtalara bu parçalar tatbik edilmiş.

(Devam Edecek)