(Sayfa 182’den devam)

SÜLEYMAN DEMİRKESEN

Oto sanayinin tamircilik mevzu şehrimizde bir çok sınaî dallarında olduğu gibi çok eski bir tarihe sahiptir. Bu tarih İstiklâl savaşını müteakip oto vasıtalarının yurdumuza, dolayısile şehrimize girdiği tarihlere tekabül etmektedir. O sıralarda madenî sanatlarla iştikal eden Hasan, Hacı, Taha, Maraşlı Zekeriya, Mustafa Okuklu, Hamdi ve Civani ustalar aynı zamanda ellerinden geldiği kadar oto tamiri, şase, kaporta işlerini görüyorlardı. Tâ ki 1926 yılına kadar. Bu tarihte Süleyman Demirkesen oto tamirciliğinin şehrimizde müstakil bir meslek olarak ilk adımını atıyordu.

Süleyman Demirkesen 1910 yılında askerî idadide okumak üzere Halep'e gibiyor. Fakat geç müracaat ettiği için okula kabulü mümkün olmuyor. Bu durum karşısında Şam Şimendifer Fabrikasına giriyor. Orada oto tamiri ve tornacılık mevzuunda çalışıyor. Birinci Cihan Harbinde ordunun otomobillerini tamir ediyor. Bazı parçalarını da kendisi yapıyor. Bu sırada usta olup yanında da yirmibeş kişi çalışmaktadır. Demir kesen fabrikada bu çalışmalarından mütevellit gösterdiği başarıdan dolayı da o zamanın Harbiye Nazırı ve 4. Ordu Kumandanı Büyük Cemal Paşadan da liyakat madalyası almış.

Süleyman Demirkesen Cumhuriyetin ilanından sonra ve 1926 yılında Gazianteb’e dönerek oto tamir atölyesi açmış Böylece şehrimizde oto tamirciliği müstakil bir meslek olma yoluna girmiş. Artık oto tamirciliğinin ilk tohumları atılmıştır.

Aynı yıl içinde Ali Veli Ahmet Efendi sahibi bulunduğu steyr 1922-1923 model arabasını tamir için Halep’e gönderir. Araba bir müddet sonra tamir olup gelir. Fakat Süleyman Demirkesen arabayı kontrol ettiği zaman piston perlolarında boşluk bulunduğunu tesbit eder. Demirkesen bu arızayı gidermeye kararlıdır. Ancak oto tamirciliği ile de iştigal eden diğerleri bunun burada giderilemiyeceğini iddia ederler. Fakat Demirkesen o günkü imkânları kullanarak arızayı bertaraf eder ve iddiayı kazanır. Tecrübeye çıktıkları zaman ise araba alındığından beri ikinci defa olarak kilometre saati 120’yi gösterir.

Kendi işini rahatça kendisi göre bilmesi ve vasıta sahiplerine kolaylık sağlaması için 1929 yılında bir de torna tezgâhı getiren Süleyman Demirke sene 1936 da oto tamirciliğini terk ederek tornacılığı tercih etmiştir ve halen tornacılıkla iştigal etmektedir.

SAİT KEKLİKÇİOĞLU

Şehrimiziz halen faaliyette bulunan en eski oto tamircilerden karşımızda Sait Keklikçioğlunu buluyoruz. Keklikçioğlu mesleğe 1923 yılında çocuk denecek yaşta Simon usta yanında başlamış. Yukarıda adı geçen Hasan, Taha ve Hacı ustalar da ayni ustanın yanında çalışmışlar.

Süleyman Demirkesenin şehrimize döndüğü 1926’da da Keklikçioğlu Süleyman Ustanın yanına girmiş.

Esasen mesleği oto tamirciliği olan bu mevzuda tecrübe ve ihtisas sahibi bulunan Demirkesenin yanında mesleğini iyice ilerleten Sait Keklikçioğlu 1930 yılında atölye açmış.

Bu tarihten itibaren müstakil olarak çalışmaya başlayan Keklikçioğlu bilumum va sıtaların motor, defiransel şanzıman ve fren kısımlarını el takımları ile tamirine koyulmuş.

Zamanla takımlarını ihtiyaca göre tamamlamayı düşünen Sait usta ilk önce Gaziantep’te ilk defa olarak rektifiye aletini elde kendisi yapmış.

1945’te torna tezgâhı getirmiş.

1948 yılında da tornanın üzerine krank taşlama yaptırmış bunu bir yıl kullanmış.

Dört yıl sonra da krank taşlama tezgâhı getirtmiş.

1953 yılında bir metalizink makinesi (krank doldurma, yatak doldurma, bilumum madenleri erimiş vaziyette püskürtmek için) ayrıca ana yatak torna tezgâh v.s. gibi takım getirmek için Sanayi Bankasından 53000 dolarlık tahsisat istemiş. Ancak buna karşılık Banka sadece 1500 dolar tahsis vermiş. Bununla da bir burç honlama ve ana yatak el tazgahı getirmiş.

(Devamı var)