(Sayfa 165 de devam)

Bu defa vasıta yine serviste bir buçuk ay kaldıktan sonra arıza tesbit edilemediği için yeniden Yeniyapar’a getirilmiş. İki gün içinde arıza tasbit edilip de ses zail olunca Profesör Süheyi Gürkan Yeniyapar’a “Ben üniversite profesörüyüm, fakat sizi de bu mesleğin profesörü olarak kabul takdir ediyorum” demiş. Bu ifade meslekdaşları tarafından duyuluncada Yeniyaparın namı profesör olmuş.

Mustafa Yeniyapar Gaziantep’e döndükten sonra şehrimiz kaporta ihtiyacını göz önüne alarak bu mesleği seçmiş.

Bilumum vasıtaların doğrultmaları ve kaportalarının yenilerini yapmakla işe girişmiş.

Bu arada mahdut miktarda Scoda Steysinlere sağdan açma ikinci kapı olarak kasası, kapıların yüz kaplama saçı cam krikosu, hatta kenki buluşu ile orijinalinden daha üstün kapı çarkları yapmış. Ancak bu vasıtaların tutulması dolayısiyle maalesef bu işin burada tekâmülü değil de durması icap etmiştir.

Bu defa Yeniyapar Süper Leylandların şoför mahallerini ele almış. Bu vasıtaların şehrimize yeni geldiğinde bir vasıta sahibine uzun seferler için şoför mahallerinin uzatılmasının bir ihtiyaç olduğunu ispat ile vasıtanın şoför mahallinin uzatılmasını teklif etmiş Teklifi kabul edincede Gaziantep’te ilk defa olarak şoför mahallini uzatmış.

Leyland fabrikasının müşahidi ve satış müdürü şehrimize geldiği zaman bu vasıtaların şoför mahallerinin uzatıldığını görüp takdir etmiş ve bundan bir müddet sonra da İngiltereden şoför mahalleri burada yapıldığı şekilde gelmeye başlamıştır.

Yeniyapar 1960 yılında yurdumuz da henüz hiçbir yerde yapılmadığı sıralarda çelik karuser yapmayı düşünmüş. Vali Niyazi Araz zamanında şehrimiz belediyesi için de bir maket hazırlamış. Ve vali beğenmiş; ancak Aydına tayini üzerine bu teşebbüs akim kalmış. Maddi imkânsizlıklar da bu mevzuda çalışmaya mâni olmuş. Bugün imkân verildiği takdirde çok daha orijinal ve plânlı bir şekilde mühendisler ve teknik ressamlar nezaretinde Avrupai bir şekilde çelik karuser yapmayı düşünüyor.

Busing şoför mahalleri burada ağaçtan, bilhassa Tuzla’dan gelenler ambalaj sandığından yapılıyor. Yine imkân tanındığı takdirde Yeniyapar bu şoför mahallerini tamamen saçtan ve hazıra yapacak böylece vasıta sahipleri bekletilmeyecek, ormanlar da korunmuş olacaktır. Ayrıca şoför mahalleri 14,000 lira olduğu halde burada azami 5,000 asgari 4,000 liraya maletmek mümkün olacaktır. Böylece döviz tasarrufuda sağlanacaktır. Ayrıca ağaçtan daha zarif, mukavim ve tamiri de kolay olacaktır.

Pikaplara orijinal bir şekilde Avrupa tipi kalp ve pencere de açan Yeni yapar’ın babası Tevfik Seymen (Topal Tevfik) de şehrimizde ilk defa ustasız olarak dokuma tezgâhlarının mekiklerini yapmış. Bundan mülhem olarak da Mustafa Yeniyapar mesleğinin herş eyini kendinde görmüş, kendinde yaşatmış ve kendinde doğdurmuş.

Gerek İstanbul’da ve gerekse şehrimizde çalıştığı müddetçe yurdumuzun hemen bütün illerine iş veren ve mesleğinde gösterdiği başarı ile haklı bir isim yapan Yeniyapar “Saçtan adam yaparım” demekten de kendini alamıyor.

MEHMET HAMUT

Şehrimizde bir çok oto tamirhanesi olmasına rağmen traktör tamirhanesi bir tane. Yine oto tamirhanelerinin bir çoğunda da traktör tamirleri yapılmaktadır. Ancak bahsedeceğimiz tamirhanede sadece traktör tamirleri yapılmakta olup şehrimizde böyle bir tamir hanenin bir benzeri de bulunmamaktadır. Tamirhanenin sahibi Mehmet Hamut adında bir genç arkadaş.

Mehmet Hamut 1950 yılında orta okuldan ayrıldıktan sonra Ferguson traktörleri tamircisi Ahmet Atay’ın yanına girerek burada tam dokuz yıl çalışıyor. Askerlik hizmetine müteakip de yine ayni tamirhanede bu defa hisseli olarak çalışmaya başlıyor. Ancak bu çalışma 7-8 ay devam ediyor. 1961 yılında Asım İşini ile ortak olarak bir traktör tamirhanesi açıyorlar. Bu ortaklık da bir buçuk ay evveline kadar devam edip Mehmet Hamut tamirhaneyi devren kendi üzerine alıyor.

Ancak bu meyanda Hamut 1961 de Battal Demirdelen ile tornacılık mevzuunda da ortaklık ediyor. Bunu tornacı Ömer Gök ile olan ortaklık takip ediyor. Nihayet üç ay evvel de torna atöyesini arkadaşına devrederek bugün mesaisini tamamen kendi mesleğine vermiş bulunuyor.

Halen senelerce üzerinde çalıştığı ve ihtisas kesbetiği Ferguson ile yeni çıkan Massey Ferguson traktörlerinin bilumum tamirlerini yapıyor. Fakat tamirhanenin müsait olmaması dolayısile diğer traktörlerin tamirini yapamıyor. Oto tamirinden de anladığı halde yerin dar oluşu yüzünden etraflı bir çalışmaya giremiyor.

Traktörlerin hidrolik tertibatların da kendi buluşları ile değişiklikler yaparak indirip kaldırmada kuvvet temin ediyor. Bu da kendisine göre bir meslek sırrı.

Mehmet Hamut’un istikbal içinde enteresan tasavvurları var. Geniş ve müsait bir tamirhane tesis ettikten sonra bir servis arabası temin ederek köylere çıkacak ve ufak arızalı traktörleri yerlerinde tamir edecek. Bunun önemi traktör sahibi ziraatçiler için büyük. Normal çalışan bir traktör azami 20 - 25 kilometre bir sürat yapabilmektedir. Bunun arızalı olduğu da düşünülürse bu süraat daha da düşecektir. Uzak mesafelerden gelen bu gibi traktörlerin saatleri yollarda geçmektedir. Tamirin ne kadar saat veya gün süreceği de belli değildir. Bu ise muazzam bir zaman kaybına sebep olmaktadır. Bir de traktör sahibinin burada yapacağı şahsî masrafı vardır. Bu tamir işi iş zamanına tesadüf ederse bir ziraatçinin kaybı apaçık ortaya çıkmış olacaktır. İşte bunları kaale alan Hamut ziraatçı vatandaşlara tam manasile hizmet edebilmek için öteden beri bu hususu düşünmüş ve buna da karar vermiştir. Ancak bu hususun tatbiki tesis edeceği yeni tamirhaneye bağlı kalmaktadır. Herhalde bugün de uzak olmasa gerektir.

Sibop başlama ve Massay Fergu son traktörlerinin test makinelerine ihtiyacı olan Hamut İslahiye, Nizip Birecik, Karkamış, Kilis, Oğuzeli, Akçakoyun, Maraş ve Gaziantep köyleri traktörlerinin tamirlerini yapmaktadır.

(Devam edecek)