(Sayfa 253’den devam)

Halit Büyüknacar için en önemli ihtiyaç büyük boyda kerestedir. Kereste ithali şarttır.

Mesleğin tekamülü ise krediye bağlıdır. Acentelerle anlaşmak suretile hazıra da karuser yapılabilmelidir. Bu da zaman bakımından vasıta sahipleri için bir avantaj olacaktır.

AY ÇELİK

29 Ekim 1963 Cumhuriyet Bayramında şehrimizdeki geçitresmini seyredenler «Ay-Çelik» adını hatırlıyacaklardır. Dört münibis vasıta bir ismi canlandırıyordu. Bunlardan şase halindeki birincisinde «Böyle geldi», iskelet şeklindeki İkincisinde «Böyle başlandı», saç çekilmiş olan üçüncüsünde «Ayçelik» tamamen bitmiş, dördüncüsünde ise «Böyle bitti» ibaresini taşıyan dövizler vardı...

Bu vasıtalar Belediye Otobüs İşletmesi tarafından bu firmaya karuserleri yaptırılan münibüslerden bir kısmı idi.

1935 yılında Abdullah Karuserci yanında mesleğe atılan Ali Ay 1946 da M. Ali Güdemez ile ortak olarak atölye açmışlar. 1957 yılında Güdemezden ayrılan Ay 1962 yılma kadar geçen beş yıl zarfında karuserciliği terk ederek karuser malzemesi satmakla iştigal etmiş.

Ancak 1961 yılı bugünkü ve mitli yarınları hazırlamış M. Ali Güdemez ile ortaklığı sırasında birlikte çalıştığı Mehmet Ali Sır, Ahmet Cahit Günalan ve Yaşar Çınar kendisine ortak olarak beraberce çalışmayı teklif etmişler.

Bunlardan Mehmet Ali Sır 1942 de Bahayi Süleyman yanında hayata atılıp 1950 yılında Güdemez ve Ay ortaklığında karnserciliğe başlamış 1962 ye kadar da Güdemez yanında çalışmış.

Ahmet Cahit Günalan 1949 da ba bası doğramacı Mehmet Günalan yanına girip 1952 de o da ayni firmada çalışmaya başlamış.

Yaşar Çınar ise 1949 yılında ve henüz okul çağlarında iken ağabeyi marangoz ve doğramacı Salih Çınar nezdinde hayata atılıp, 1955 te de ağabeyinin Güdemez-Ay ortaklığında kalfalık yaptığı sıralarda ve onun vasıtasile ayni yerde karusercilİğe başlamış.

İşte bu üç genç arkadaş karusercilik mesleğine gönüllerini tamamen vermişler. Mesleklerinde ilerlemek, istikbale daha emin adımlarla yürüyebilmek ve esaslı bir firma sahibi olmak başlıca emelleri olmuştur. Kendilerine yönetecek yaşlı-başlı, ideal sahibi bir usta da vardır: Ali Ay.

Ali Ay’ın mesleğe karşı sonsuz merakı vardır. Çalıştığı müddetçe işerinde gösterdiği titizlik ve dikkat gerek vasıta sahipleri ve gerekse meslektaşlarının gözünden kaçmamıştır. Ancak kalifiye eleman bulunmadığı için de kendi başına bir atölye açmayı düşünmek fırsatını pek bulamamıştır.

Ayni yerde çalıştıkları için birbirlerile kaynaşan, birbirlerine karşı sonsuz sevgi ve itimat besleyen üç arkadaş Ali Ay’a tekliflerini iletince eski ustaları da güvendiği arkadaşlarının bu arzularını yerine getirmekten kendisini alamıyor.

Ortaklık teessüs etmiş ve 1961 yılının onuncu ayında ilk iş olarak çalışma yeri temin edilmiştir.

Yurdumuzda henüz çelik karuser imalâtına esaslı bir şekilde başlanmamıştır. Fakat burada bu işin plân ve krokileri çoktan düşünülmüş, yapılabilmesi için de çareler aranmaya başlanmıştır. Ali Ay bu mevzuda İstanbul ve Bursada tetkikler yapmıştır.

1963 de ortakların hedefi çelik karuser olmuştur.

Ortaklık akdinden tam bir yıl sonra bilfiil çalışmaya başlayan firma sahipleri çelik olmak üzere ilk defa olarak Ova Otobüslerinin sahibi Mardinli Halil Tülekçioğluna 43 kişilik bir otobüs karuseri yapmışlar.

Ancak bazı kimseler tarafından çelik karuserlerin iyi bir netice vermiyeceği ve tekrar ağaca döküleceği ifade ve iddia ediliyor.

Fakat ilk çelik karuserde muvaffak olununca bu, oto sanatkârları tarafından da takdir topluyor.

İstenen randıman başlangıçta alınmış ve artık iş teklifleri yağmıya başlanmıştır. Bu meyanda Zafer ve Çayır ağası firmalarına da birer adet burunsuz (41-43 kişilik) karuser yapıyorlar.

Diğer taraftan şehrimiz belediyesi dolmuşta kullanılmak özere şase halin de getirttiği 13 münibüsün karuser işlerinde kendelerine vermiş bulunuyor.

Bu arada Malatya’ya on yedi kişilik bir opel münibis yapmışlar. Bu vasıta da Belediye münibüsleri için bir numüne olmuş.

Halen bu münibüslerin yedisi işletmeye teslim edilmiş; bunlardan birisi çalıştırılmakta olup diğerleri işletmece yapılacak bazı işletmeler için henüz bekletilmektedir.

Geriye kalan altı münibüsin halen dördü boyada, ikisi de saçlanmak üzere ellerinde bulunmaktadır. Nihayet bunlar da 3-3,5 aya kadar teslim edilecektir.

Her 40 günde bir, bir çift vasıta Belediyeye eşlim edilmek üzere mukavele yapılmış olup, ilk defa girişilen bu işin neticesi de istenilen randımanı vermiş bulunmaktadır.

Ayrıca bu münibislerin Avrupada yapılanlarla bazı yönlerden farkları vardır. Tavanları yüksektir. Önde ve arkada iniş ve biniş olmak üzere kapılar çifttir ve otomatik olarak çalışmaktadır. Teslim edilen ilk iki münibüsün üst bombeleri camlı yapılmış. Fakat sonradan yolcuların güneşten mutazarrır olmamaları için üst bombeler saçla kapalı bir tipte yapılmıştır. Tip olarak da harici görünüş bakımından Avrupa münibüslerinden bir farkı yoktur.

Aötye bir yıl içinde üç büyük otobüs ve sekiz münibüs karuseri yapmakla erişilmesi güç bir rekor da tesis etmiş, bu atölyenin gerek başlangıcı ve gerekse ilerisi için iyi bir muvaffakiyet olmuştur.

Çelik karuser imâlatında mühim bir yer tutan tepsiteslere sadece bu atölyede mevcuttur. İlk yonta kaynak makinesini de kendileri getirmişler.

Bugün ise saç eyme presi ile jeneratör kaynak makinesi ve bazı teknik

(Devam edecek)

Röportaj: Behçet BENİAN

Foto: İbrahim KÜÇÜKDAĞ