IV
(Sayfa 38 den devam)
Leylam uzun havasının Gaziantep İlinde söylenilen kısımlarından ilk yazımızda örnekler vermiştik. Hameyli köyünden Mikdat Erkan'ın amcası Muharrem Erkan'dan derlediği Leylam adlı parçaya ait iki kıt’ayı, Yaşar Özbirecikli'den derlediklerimize ilave ediyoruz.
Leylam kalk gidelim uy uy aman olmuyor akşam
Dağlardan iniyor uy uy aman kınalı tavşan
Varmı benim gibi uy uy ayarına kavuşan
Demedimmi Leylam sonumuz ayrılık
Yine melul melul ağlasın Leylam
Evlerinin önü yüksek çevirme
Asker oldum yare bildirme
Bu yıllıkta mevlam bizi ayırma
Demedim mi Leylam sonumuz ayrılık
Yine melul melul ağlasın Leylam
Evlerinin önü dolama arık
Oğlan çek kamanı yapma fenalık
Beni mevlam sana görmez layık
Demedim mi Leylam sonumuz ayrılık
Yine melul melul ağlasın Leylam
Leylam kalk gidelim yolumuz uzak
Yolumuzada kurmuşlar demirden tuzak
Bazımıza gelemi romana yazak
Demedim mi Leylam sonumuz ayrılık
Yine melul melul ağlasın Leylam
Leylam kalk gidelim Hacı köyüne
Kurbanlar olayım kaşla gözüne
Hiç rastlamadımda böyle oyuna
Demedim mi Leylam sonumuz ayrılık
Yine melul melul ağlasın Leylam
Leylamın odası halı döşeli
Leylamı kaçırdım gece yarısı
Bizi berat eder Halep Valisi
Demedim mi Leylam sonumuz ayrılık
Yine melul melul ağlasın Leylam
Mahkemeye vardımda Leylam söylemez
(Söylesede Leylam göz yaşım silemez)
Korkarım Leylam beni dinlemez
Hançer alıp sinesini dağlamaz
Demedim mi Leylam sonumuz ayrılık
Yine melul melul ağlasın Leylam
Yukarıda yazdığımız Leylam havasına ait bir, iki ilave edilecek husus vardır ki, onu da söylemeden geçemeyeceğiz. Hekimhanlı Molla Akgün'den dinleyip tesbit ettiğim Leylam adlı parçada musiki aynen söylenmesine rağmen sözleri tamamen farklı oluşu ile bizde söylenilen umum Leylam havalarında ve diğer mahalli türkülerimizde ekseri Halep Valisi (ki tamamen hayali olsa gerek) kurtarıcı, bağışlayıcı olan bir hami şeklinde tezahür eder. Bahsettiğimiz Hekimhanlı arkadaştan derlediğimiz Leylam uzun havasında da bizde Halep valisine izafeten söylenilen sözlerin Harput Valisine yönetildiğini gördük.
Enteresan bulduğumuz Hekimhanlı Molla Akgün'den derlediğimiz Leylam adlı parçayı okuyucularımıza sunuyoruz.
Kapımızın önü yüksek çevirme
Kadir Mevlam beni yardan ayırma
Mahkeme olduğumu yare duyurma
Dayar ifadeyi değişir Leylam
İplik çorap çorap giymiş lastik içinde
Kolanya kokuyor siyah saçında
Leylamı yitirdim kürtler içinde
Yine melul melul ağlıyor Leylam
Leylama yaptırdım fildişi tarak
Kalk gidelim Leylam yolumuz ırak
Bacı kardeş gibi bu yılda kalak
Demedim mi Leylam sonumuş ayrılık
Çiçek dağı derler dağlar ulusun
Eksik olmaz yağmur ilen dolusun
Sağ olsun var olsun Harput Valisi
Verdide Leylamı aldım gidiyom..
Gaziantep’in bazı lirik havaları vardır ki tamamen söylenildiği mahallin özelliklerini aksettirmesi bakımından oldukça enteresandırlar. Bunlardan bazıları zaman zaman isimsiz aşıklar tarafından değiştirilerek yeni bestelerle zamanın hükmüne göre yepyeni bir hüviyetle karşımıza çıkarlar. Lise korolarının birinin hazırlanması sırasında idi. Ferit Ginol hocamız Gaziantep türkülerinden neler var diye sormuş ve değişik bir şey olmasını belirtmişti. Bir arkadaş da Hönüsü üzüm var diye söyleyince hepimiz gülmüştük. Bu türkünün sözleri birçok mahalli türkümüze temel olmuş eski bir gelin karşılamasından alır esas ifadesini.
Giydiğin atlas
İğneler batmaz
Yalınız yatmaz
Hacı cav cav
Canına değsin
Şişeler linge linge şişeler
Rakı mı içtin sen bensiz
Çamura mı yattın denğsiz
Nay nay nay nay aman
Hönüsü üzüm
Çürüsün dizin
Kör olsun gözün
Hacı cav cav
Ganına değsin
Şişeler linge linge şişeler
Rakı mı içtin sen bensiz
Çamura mı yattın denğsiz
Nay nay nay nay aman
Giydiğin beyaz
Geceler ayaz
Bu da bir mıraz
Hacı cavcav canına değsin
Şişeler linge linge şişeler
Rakı mı içtin sen bensiz
Çamura mı yattın denğsiz
Nay nay nay nay aman..
Çok sevilen, Helvacı nakaratı ile meşhur türküyü dört kıt’a olarak yazıyoruz. Lisenin tertiplediği her gece eğlencelerinde söylenirdi. Bilhassa cehizlerde çok söylenilir.
Süyükte ot bitmez mi
Süpürseler gitmez mi
Yarın geçtiği yerdende
Gülü rahan bitmez mi
Helvacı helva
Kendir tohumlu helva
Şeker lokumlu
Çadır altı minare
El ettim eski yare
Anam kurban ben kurban
Setre pantollu yare
Helvacı helva
Kendir tohumlu helva
Şeker lokumlu helva
Evlerinin direği
Kardan beyaz bileği
Yerinden ayrılanın da
Elbet yanar yüreği
Helvacı helva
Kendir tohumlu helva
Şeker lokumlu helva
Karakoyun etli olur
Kavurması tatlı olur
Dul yerine varan kızlar
Ölmez aman dertli olur
Helvacı helva
Kendir tohumlu helva
Şeker lokumlu helva
Yazacağımız türküyü Aliye Yüksekbilgili’den derledik. Ne zamandan beri bildiğini ve kimden öğrendiğini hatırlayamadı.
(Devamı var)