Eti Ankara

22 Şubat 1965

S. Hulusi YETKİN

Kültür Dergisi Yönetmeni

Gaziantep

Bundan evvelki denememizin yanlışlıkla başkasının ismi altında yayınlanması bizi bir bakıma teşvik etti.

Senelerin eseri olan elimizdeki dokümanlar, Gaziantep’te Halk Musikisi faaliyetlerinin nerelerde cereyan ettiğini ve mahdut bir iki topluluğun bu konudaki çalışmalarını gösterir.

Gaziantep’te orta öğretim müesseseleri, halkın günlük hayatında, sevinçli, mutlu günlerinde daima birinci plânda görülürler.

Halkın arasından yetişen ve kendisinin belkide, bizzat yaşadığı hadiseleri, anonim duyuşları konu olarak alması bakımından Halk Musikisi Gaziantep’te önemli bir dayanışma vasıtasıdır.

Bundan evvelki denememizden de anlaşılacağı üzere, bizim Halk Musikisi çalışmalarımız şu üç çatı altında olmuştur:

Lisede Ferit GİNOL hocamızın yönettiği korolar. İkincisi Gaziantep Musiki Cemiyeti Folklor kolu çalışmaları ve pek verimsiz olarak da Halkevi’ndeki çalışmalarımız (bizim içinde bulunduğumuz zamanlarda, şimdi nasıl bilmiyorum).

Bize göre: çeşit ve renk bakımından lisedeki çalışmalarımız enteresandı. Fakat Musiki Cemiyetindeki daha müsbet bir yönde idi. Çalışmalarımız. Hatta, diyebiliriz ki, buradaki çalışmalarımız o zaman ki durumumuz göz önüne alınırsa Gaziantep’te bu mevzuda yapılanların en ciddi olanıdır.

Halkevi faaliyete geçince Musiki Cemiyeti, Folklor kolunun faaliyetlerini bu yeni çatı altında toplamasını nasıl kabul etti hala anlıyamıyorum.

Bu konuda söylüyeceklerim şimdilik bu kadar olup, şimdi sözü yazacağımız mahallî türkülerimize getirelim. Onlar konuşsunlar. Bakalım isimsiz halk şairlerimiz neler söylenmişler, saz şairlerimiz neler yakmışlar?

İşte deyişleri:

Dörtyol taraflarında pek sevilen ve ilk defa orada söylenen bir Halk türkümüz. Ankara Radyosu, üç kıt’a olarak söylüyor bu türküyü. Biz beş kıt’a olarak tesbit ettik. Türkünün dördüncü kıt’asını Musiki Cemiyetinde Trafik polisi EMİN beyden yazdık.

Bahçelerde gör beni

Verem ettin sen beni

Nasıl verem olmayım

Eller saracak seni

Nak.

Ben sana yandım gelin

Yanağı allı gelin Gaziantep yolunda

Öldürdün beni gelin

Bahçelerde saz olur

Gül açılır yaz olur

Ben yarime gül demem

Gülün ömrü az olur

Nak.

Ben sana yandım..

Bahçelerde gül olur

Dalında bülbül olur

Vefasız yar sevenler

Yanar yanar kül olur

Nak.

Ben sana yandım..

Bahçelerdi sarı gül

Yarı gonca yarı gül

Tez açılıp tez soldun

Açmayaydın bari gül

Nak.

Ben sana yandım..

Bahçelerde meleme

Yar görsün neme ne

Benim sevdalım sensing

Gözlerin sürmeleme

Nak.

Ben sana yandın gelin..

Lisede Ferit Ginol hocamızın yönettiği korolardan birinde bağlama ile eşlik ettiğimiz bir kırık hava, Fes başıma.. Şehrimizin karakteristik bazı türküleri vardır ki, adetâ Gazişehrin özelliklerini üzerinde toplamıştır. Hış hışı hançer gibi Antebin etrafı gül ile diken, yanık havası gibi., İşte Fes başıma türküsüde böyle nezih bir eserdir. O zamanlar koroda kız - erkek karşılıklı söylenmiş ve pek beğenilmişti...

Fes başına fes başına

Püskülü ban olayım

Püskülü ben olayım

Başım ağrıyor, başım ağrıyor

Başına kurban olayım

Sabah pazara varayım

Başına tülbent alayım

Fes başına fes başına

Püskülü ben olayım

Püskülü ben olayım

Kaşım ağrıyor kaşım ağrıyor

Kaşına kurban olayım

Sabah pazara varayım

Kaşına hıdat alayım

Hıdat kaşına hıdat kaşına

Fes başına

Püskülü ben olayım

Püskülü ben olayım

Gözüm ağrıyor gözüm ağrıyor

Gözüne kurban olayım

Sabah pazara varayım

Gözüne sürme alayım

Sürme gözüne, hıdat kaşına

Fes başına

Püskülü ben olayım

Püskülü ben olayım

Burnum ağrıyor burnum ağrıyor

Burnuna kurban olayım

Sabah pazara varayım

Burnuna hızma alayım

Hızma burnuna, sürme gözüne

Hıdat kaşına

Fes başına

Püskülü ben olayım

Püskülü ben olayım

Dişim ağrıyor dişim ağrıyor

Dişine kurban olayım

Sabah pazara varayım

Dişine fıstık alayım

Fıstık dişine, hızma burnuna

Sürme gözüne, hıdat kaşına

Fes başına

Püskülü ben olayım

Püskülü ben olayım

(Devam edecek)