(Sayfa 15 den devam)
Rıza Kar’dan derlediğimiz Barak uzun havası:
Küçük gelin suya gider
El oğluna çalım eder
Çalım etme küçük gelin
Ben cahilim aklım gider
Gelin olan uzun olur
Zülüfleri düzgün olur
Merak etme küçük gelin
Düğünümüz güzün olur
Temamını maalesef tesbit edemediğimiz gayet ağır okunan bir hava, yalnız bir dörtlüğünü biliyoruz. Koska Mustafa’nın türküsüymüş:
Şu mahpusu bizim için yapmışlar
Çatısını kudretten çatmışlar
Ölüm ile ayrılığı tartmışlar
Elli gram ağır gelmiş ayrılık
Delbes Mahallesi Kılınçoğlu Camii karşısı No: 15 de oturan Arif Abacı’dan derledi ğimiz türkü, biraz açık saçık olmasına rağmen; şehrimiz kilimci kalfalarının hareketlerinin halk musikimize de nasıl aksettiğini göstermesi bakımından şayanı dikkattir:
Mekikleri atarık
Kerhanada yatarık
Paramız kalmazsada
Şalvarları satarık
Nak. Gel ey naçar ağlama
Dar gün geçer ağlama
Bu kapıyı kapıyan
Bir gün açar ağlama
Yolum kerhana üstü
Teşbihim yere düştü
Kerhananın içinde
Gönlüm Merala düştü
Nak. Gel ey..
Gaziantep Folklor Festivalinde Adil Dai’den duyduğumuz şirinnar halayının bir kıtasını yazıyoruz:
Çıksorutta gezersin
Güzel bağrın ezersin
Sana çirkin diyorlar
Sen herkesten güzelsin
Bu suretle elimizde mevcut Gaziantep Halk türkülerinin bir kısmını mümkün olduğu kadar vermeye gayret ettik. Faydalanabilirseniz kıvanç duyarı.
SON
AÇIKLAMA
(Gaziantep'te Halk Türkülerinden Derlemeler) başlıklı seri yazıyı hazırlayıp derneğimize gönderen Erol Güneyligil olduğu halde, büyük bir hata neticesi evvelki sayılarımızda Güneyligil soyadı Güceylioğlu şeklinde basılmıştır. Sayın derleyiciden özür diliyerek düzeltiriz.