Önce nasihat verin, olmazsa dağıtılmaları ve cezalandırılmaları için gereğini yapın. Bir daha isyan çıkartmamaları için gerekli tetbirleri alın.

Cilt : 130

Sayfa: 51

Tarih: 15 Fi 1194 (1780)

Buyurultu. Halep’ten Sertunay Kasım Ağaya:

Padişahın ezici gücü ile, Antep’te ortaya çıkan, ayaklanarak namusa saldıran, adam öldüren ve mal gasbedenlerin toplulukları dağıtılmış, yakalananların cezası verilmiştir. Kaçanların evleri yıkılmıştır. Bundan sonra Antep’e gelişlerinde cezalandırılmaları, için kaçakların ad ve soy adları yazılı bir defter düzenlenmesi bunun için hâkim, zabitler ve şehir ileri gelenleriyle birlikte hareket edilmesi, saklı sicillerde bulunanların cezalandırılmaları, memlekette asayişin korunması ve devamı için işbu buyrultu Halep vilayeti divanından düzenlenip yazıldı.

Cilt: 131/ Sahife: 94/ Tarih: 16 Sefer 1196 (2 Şubat 1782)

Buyurultu- Maraş mutasarrıfı Rişvan Zade Ömer Paşa’dan Antep’e:

Antep kalesinde bulunan top, tüfek ve mühimmatın mahkeme marifetiyle tesbiti ve bildirilmesi.

Cilt: 132

Sahife: 370 Tah’kir

Tarih: 10 Rebiülevvel 1200 (12 Ocak 1786)

Mevlevihane vakfına ait olup Arasa meydanında bulunan, bastacıların yığıldıkları arsanın vakfın mütevellisi Şerif Feyzullah oğlu Şerif Şeyh Mehmet’in kabuliyle Battal Ağa zade Haci Mehmet oğlu Mehmet Ağa’nın bina yaptırmak üzere tahkire bağladığı.

Not :

1) Arasa sözüyle kast edilen yer bugünkü Kürkçü hanı ile Tekke camii ve Buğday hanı arasındaki meydandır. Eskiden bu meydanın doğu kısmına yani tüm cami karşısındaki bölümü odun pazarı idi. Odunlar hayvanlara yüklü olarak buraya getirilir, satılıncaya kadar hayvanların sırtında bekletilirdi. Bir odun pazarı da kale altında idi. Meydanın batı bölümü şimdi olduğu gibi tahıl kömeleriyle kaplı idi. Belgede geçen bina yaptırılmak üzere tahkire bağlanan yer işte bu batı kısmının batısında olduğu anlaşılıyor. Şimdi burada dükkanlar bulunmaktadır. Ancak bu dükkânlar o zamandan kalmış değildir. 1317 (M. 1901) de çıkan büyük arasa yangınında tamamen yanmış, sonra devrin Mevlevi şeyhi Şeyh Mehmet Münif Efendi kendi parasıyle yeni baştan yaptırıp bundan ötürü malik bulunduğu haklarını mevlevihaneye vakfetmiştir. Tekkelerin kaldırılmasından sonra dönen siyasi entirikaların sonunda vakfın evlatları bazı haklardan mahrum edilmiştir.

2) Belgede geçen şerif sıfatı dikkati çekicidir. Bilindiği gibi Hazreti Hüseyin soyundan gelenlere Seyyit, Hazreti Hassan soyundan gelenlere şerif denmiştir. Osmanlı devrinde peygamber soyundan gelen seyit ve şerifler bazı imtiyazlara malik idiler. Seyit ve şeriflerin bu haklarını korumak, doğum ve ölüm sicillerini tutmak için vilayetlerde görevli birer nakibüleşref, kazalarda nakibüleşref kaymakamı bulunurdu. Bu müesse se Cumhuriyet devrinde kaldırılmıştır. Yukarıdaki kayda göre Ocak ailesi Şerif yani Hazreti Hasan soyundan gelmedir.

3) Tahkiri yapan Mehmet ağa, Nuri Mehmet paşadır.

Cilt: 132

Sahife: 225 Ferman.

Tarih: Rebiülâhir 1199 (Şubat 1785)

Rakka ve Maraş Beylerbeyi, Kilis ve Azaz Voyvodası Mehmet Ali paşaya:

Levent hudutlarından Karaca Battal, Antep’te Kamalakoğlu Abdurrahmanın kışkırtmasıyla Antep’te Tılbaşar, Arkık ve bu çevrede oturan levent kalıntılarından kardeşi Kel Osman ve adamı Sarı Ali ve başka kimselerle 3 defa Azaz köyleri üzerine saldırarak köyler halkının binek ve geviş getiren hayvanlarını sürmüş, ekinlerini tahrip etmişlerdir. Her ne kadar bunlar dağıtılmış iseler de kaçanlar Tılbaşar çevresinde saklanmışlardır. Haydutlar tecavüz etmemiş iseler de haklarında birkaç defa çıkan Okçu İzzettinli Kürtleri ve Antep’ten Bekir kethüda ile birleşerek o çevrede yol kesmiye, yağmaya devam etmişlerdir. Bunların zararsız hale getirilmeleri istenilmektedir.

Cemil Cahit GÜZELBEY

(Devam edecek)