(Geçen sayıdan devam)

İki meh doğdu bir bürcü şereften bu yana bu şep

Ferahnak oldu ol dürlerden her can ü dil hatır

Olalar tulü ömr ile cihanda ol iki dader

Zemin oldukça sabit nöh felek oldukça hem dair

GelüpVasıf gibi bir şair itmam etti tarihin

Bugün mehdi cihana geldi Hâmid tevemi Şakir.

9- Manzum Arapça, Farsça ve Türkçe lüğatçe: Tühfei Vehbi tarzında Lüğat belletmek için (Şahidî) tarafından yazılan risaledir. Sonunda “ketebe ezafülibad Esseyydi İbrahim bikâtib Çelebî Zade gafere zenbihî Amiyn Yarebbelâlemin. 6 Ramazan 1210” şerhi vardır.

BELGELER

Osmanlı devleti zamanında hemen bütünleyin ihmal edilen, bakımsız övey evlât yerinde bırakılan cenup vilâyetlerimiz arasında öz, millî benliğini mükemmel olarak koruyan Antepte adı geçen devletin hemen hiç bir yapı müessesesi görülmez. Şehir içinde görüleneski yapılardan zamanımıza kalanların topu yerli hayır sahiplerinin eseridir.

Bu eserlerden söz açmak için tetkik ettiğim vakıflar idaresi eski defterlerinden çıkardığım en eski ve önemli olan vakfiyeleri kısaca göstermek suretile bu vakfiyelerin üzerine kurulan cami ve müesseselerin de değerini belirtmiş olacağım.

1- 15 Recep 881 tarîhli en eski vakfiye: “Zeyniyyülâsıylülarifî ibnülmerhumülcenabülâli Recep ayniseadehülhavacekiye Bihalebilmahruse” ifadesine göre, Halepte ikamet eden Recep Aynissade Zade Arifînin vakfiyesidir. Bu vakfiyede sayılan çiftlik, Anteple Halep hududundadır. Meşruatası Anteptedir.

Halepli olduklarına göre bu aileden şimdi kimler mevcut olduğunu bilmiyoruz.

2- Şeyh Fetullah camii ve hamamı vakfiyesi:

Antepte hamamcıhane mahallesinde, Şeyh Fetullah camii vakfiyesinde zikredilen akarat gösterilmektedir. Ramazan 971 tarihlidir.

Şeyh camii Antepte başlı başına bir şaheser ve âbidedir. Camiin minberi, mihrabı ve cephesi beyaz, siyah ve kırmızı mermer plâka mozayiklarla süslüdür. Avlusunda da mozayık döşemeler vardır.

Hususile, camiin mihrabının iki tarafından arkadan açılan yuvarlak pencerelerden güneş ziyasını, ölgün bir nur halinde içeriye aksettirmek için, pencere camı yerinde kablama olarak konulmuş olan şefaf mermer plakaların kıymetine baha yetmez. Bu plakalar, aynizamanda somaki cinsinden, ceviz tahtası gibi dalgalı şekilleri taşımaktadır.

Cami kubbeleri, yapının tam ortasına dikilen ve parça taşlardan yapılan sekiz köşeli kalın bir mesnet üzerindedir. Bu mesnedin-yani direğin kaidesi de orijinaldir.

Camiin sol yanına bitişik zikir hücresi de, yekpâre siyah taştan muazzam bir direğe istinat eden kubbe altındadır. Bu direk hakkında, Halk arasında: “Medineden kendi kendine gelip kerametle buraya dikilmiş olduğu...”esatiri vardır.

Camii avlusunda yeraltı kasteli ile diğer (Pişirci, zemin katlı, Kozluca) kastellerinin suyunun da Şeyh Fetullah tarafından (Devletli Ziyareti)nin önündeki kahvenin altındaki menbadan Şaraküstü kolu olarak taksim edilerek buralara akıtıldığı söylenmektedir.

Bu taksim noktasındaki kadim taksimatın bozulmaması hakkında (Lânetleme) olduğundan taksime esas olan tevzi tertibatı hiç bir zaman bozulmaz ve bu dört kastele gelen su miktarı ne artar ne eksilirmiş.

3- Keyvan bey vakfiyesi: 1 Muharrem 990 tarihini taşıyan bu vakfiye Antebin en eski tarihî vasikasıdır. Bu itibarla Antepte halâ yaşıyan bu ailenin de tarihî esaletini belirtir. Vakfiye sahibi şöyle anlatılıyor.

“Fazla gıllesi evlâda maşrut, Gergerî zade demekle maruf, kaidi cüyuşülmuvahiddiyn Hazreti Keyvan Bey ibn Abdüssemet Elvali vilâyeti Ayıntap” Bu zat tarafından vakfedilen arazi, emlâk ve akarı göstermektedir.

Keyvan beyin bu vakfiyesinde gösterilen rütbe ve unvanına göre kendisinin ordu kumandanı ve –o vakıt vilâyet halinde olan- Antebin valisi olduğu dikkate değer, Bu zatın torunlarından bu gün yüksek tahsil ve ihtisas sahibi Kimyager, Mühendis ve mimar gençler yetişmiş görmekle ailelerini kutlularız.

(Arkası Var)