1- Ailesi:

Ender’inin hal tercümesini, divanına mukaddime teşkil eden bir parçası ([1]) ile oğlu Nadir Bektaş tarafından yazılıp mezkûr divanın sonuna ilave edilen bir mersiye ve bir tarih ([2]) ve adı geçen Nadir Bektaş ile kardeşi Münir’den aldığım notlardan çıkarıyorum. Buna göre:

Asıl ismi (Muhammet münip)tir. Bektaş Ağa’nın oğlu Mehmet Ağa diye anılırdı. Babası Ali Bektaş ağa, bensi’nin (Çorak) köyünden (Akıleyin uşakları) denilen aileden İbrahim ağanın oğludur. Haşiye olarak aldığımız parçada (Nesebim Al-i akıyl) diye buna işaret etmektedir.

İbrahim ağa Bensi’den asker olarak Silistre harbine gidiygr. Buradan avdetinde Antep’e yerleşerek Kozanlı mahallesinden yeniçeri mensuplarından (İbrahim Beşe)nin kızıyla evleniyor. Bu teehhülden Ali BAktaş meydana geliyor. Ali Bektaş 25-30 yaşlarında bir delikanlı iken o sırada Antep’te bulunan Çapan oğlu’nun maiyetine asker yazılmak istiyor. Buna ebeveyni ve hususile dayıları razı olmuyorlar. Bunun üzerine Çapan oğlu iki tarafı huzuruna çağırıyor. Ali Bektaş kararınca ısrar ediyor. Bu hareket Çapan Oğlu’nun pek hoşuna gittiğinden onu derhal yanına kabul ve hemen omuzlarına Çavuş âlametini diktiriyor. Birlikte Halebe, sonra da Maraş’a digiyorlar. Cesaret iyi hizmet ve zekasından ötürü burada subay sınıfına yükseliyor. Ali Bektaş, bir müddet sonra (Osman Paşa) adında bir kumundan maiyetinde (yanya) da görülüyor. Burada Rusya mahacirlerinden (Mehmet Bey) in kızıyla evleniyor. Bu izdivaçtan da şairimiz (Enderi) doğuyor.

Ali Baktaş bir aralık (derviş Paşa) nın yanındadır. Hizmetinden memnun olan paşa, kendi talebile (Delibaşı)lığa ([3]) tayin ettiriyor. Bu vazifeyi ifa sırasında gavurdağında kopan isyanın tenkiline memur ediliyor. Ve ayaklanmayı muvaffakiyete bastırıyor. Bu hizmetine karşılık olmak üzere Derviş Paşa tarafından bir hamiyet nişanı, o zaman pek makbul olan bir başatar tabanca ve kahve değirmeni ile taltif ediliyor.

2- Hayatı:

Enderi 1271 tarihinde Gaziantep’te doğmuştu. Bunun için hasırcı Zade Hafız Ağa’nın yazdığı tarih haşiyeye alınmıştır.

(SONU VAR)


[1] Yad olur rahmetle gerçe iptidâ-vü-intihâ

Rahmeten lil’âlemin’den kâzibin olmuş cüdâ

Nâ haleftir aslını inkâr edenler şüphesiz

Gerçeğin alnı açık veçhi seti’tir rünüma

Gazianteptir bilâdım Nesabim Âl i Akıyl

Pederim âlicenap ma’rüf Ali Baktaş Ağa

Musa Kâzım’dan gelir silsile-i zincirimiz

Bend ile muhkem meyânım pire ettim iktida.

Hacı Bektâş Veli’dir pirimiz kutb-u cihan

Lutfuna mazhar olup rahatta oldum rehnüma

Mürşüdüm Küçük Veli halka beguş (ilhami) dir

Aç gözün serdarımız (Hilmi Dede) sahip liva

Dücihan ruzunda mahcup eyleme şahım aman

kemterin Ender Muhammet kıl madet yâ Murtaza.

[2] Bıhamdıllah muvaffak oldu zatın böyle mahdume

Açup dest! Niyazı kıl teşekkür birle mevlâye

Anı şiyrü şekerle beslesünler mehdinazında

Yanında hiç eksik olmasınlar bir nice dâye

O masumu mükerrem öyle bir hayri halefdir kim

Hudâ mahzı inâyet eyledi Bektaş ağaya

Nola ol tıflı pakin medhini verdi zaben etsem

Kudumile meserret buldular ezcümle hemsâye

Banamı Hazreti Fahri rişalet birle nvanı

Sezadır hernedenlu medh olunsa ziribalaya

Huda ömrün uzun etsün muammer ola dehr içre

Olup akranına faik erişsün kadri valâye

O mahdum zadeye her veçh ile arzı muvalatım

Okundukça kasidem hoş gele belki dilaraya

Zuhuru tazedir revnak veren bağı maarifte

Acepmi nazmı renginim olursa elde sermaye

Yazınca muceminden hafıza tarihi müstesna

Güneş gibi ziya verdi Muhammet bezmi dünyaya 1271

[3] Delibaşı: Dahili ve harici inzibat kumandanı.