(Sayfa 220’den Devam)

Türküler maniler, mayalar söyleyip, eve geç vakit dağılırlardı. Devlip âlâmlerinin en dikkati çekeni Çukur Bostan da yapılırdı. Buraya daha çok Ermeniler gelir, aralarında kaç göç olmadığı için meclise kadınlar, kızlar da katılırdı. Ermeniler de çalıp söylemeyi meslek haline getirenler bulunduğu için Çukur Bostan devlip alemleri daha şen ve hararetli geçerdi.

Devliplerde ufak muziplikler de yapılırdı. Tanıdıklardan bir tanesi şaka olsun diye bir şey çalar, ortalığı telaşa verirlerdi. Fakat (Şakadan hırsızlık) asıl (Dolma kazanları) üzerinde olurdu. Dolma tencereleri bulgur dövdürenlerin iş telaşı sırasında ocakda iken veya pişirilip indirildikten sonra birden ortadan sırolur, evin hanımı zor duruma düşerdi. Muzipliği yapan ya biraz sonra çaldığını ortaya çıkarır yahut boş kazanı bir gün sonra göndermek suretiyle şakayı ileri götürürdü.

Dövülen ve kuruyan bulgurların hemen orada çekildiği görüldüğü gibi, eve götürülüp orada da çekildiğide olurdu.

Şimdi yine bu külfet ve devlip tantanalı yok değil, amma, çoğunluk tarafından bırakıldı. Bunların yerine bulğur yapımını meslek edinen iş sahipleri çıktı ortaya.