(Bir önceki sayıdan devam)

bu (yarıcılık) müessese, halk tarafından benimsenmiş ve zamanımıza kadar süregelmiştir.

Tarihi başlangıcında insan gücüne hayvan gücüne ve kara sapana dayanan bu sistem; traktörün, mücadelenin, kimyevi gübrelerin tarıma girişi ile yetersiz görünmeye yüz tutmuştur. Hatta bazı zaman, ayrılıklar ile mevcut hukuk hüküm ve müesseselerine kesinlik vermemektedir. Bilhassa zaman (yarıcılık süresi) meseleleri güvensizlik yaratmakta, faydaları azaltmakta, dolayısıyla takipsizlikleri bakım sözleşimi yerine tahrik âmili de olabilir dereceye inilebilmektedir.

Yarıcılık sisteminin yeni hukuk anlam ve kurallarına göre düzenlenmesi gerekmektedir. Zira, fıstık için sürme, aşılama budama, toplama ve kurutmaya inhisar eden yarıcının vazife ve mükellefiyetleri, teknik bakımın icap ettirdiği makina, malzeme ve ilâcın kullanışları mal sahipleri ile yarıcılar arasında önemli konulara sebep teşkil etmekte ve esas yapılması gereken işlerin yapılmamasına müncer olmaktadır.

2. Sahipsiz Fıstıklıklar

Son yıllarda Anayasa hükümleri ile yasaklanmış bulunanlar ve çok eski zamandan beri yapılmış bulunan yabani fıstık aşılamaları ile kültüre edilen fıstıkların bir kısmı da muameleli sahiplenilmiş değildirler.

3. Ailelerce İşletilen Fıstıklar:

Aile işletmeleri halindeki fıstıklıklar bazen zeytinle, bazen bağ ve ek seriyetle de ailenin tek geçim kaynağıdır.

Fıstık ağacı her sene mahsul vermez. Dikili bulunduğu arazinin kuvvetine, bakım ve hava şartlarına göre 1, 2, 3sene verimsiz kalabilmektedir.

Verim ağaç başına normal olarak 10-50 kğ. yaş fıstıktır. Bunun 100 kğ. a kadar rekorları bulunursa da, ender vaki olmaktadır. Her yetişkin fıstık ağacı, normal mahsul yıllarında ortalama (kilosu takriben altışar liradan) 50-150 TL gelir sağlamaktadır. Bir dekar fıstık bahçesinde 10-15 fıstık ağacı bulunmaktadır. Buna göre beş nüfuslu bir çiftçi ailesinin, fıstık bahçesinde geçim sağlayabilmesi için 25 dekar fıstıklığa sahip bulunması gerekmektedir.

F. Antep Fıstığı İstihsalinin Organizasyonu:

Fıstık üreticisi harici ve sathi görünüşü ile türlü organizasyonlara sahiptir. Fıstık Tarım Satış Kooperatifleri, Ticaret Odası, Ziraat Odası, Çiftçi Mallarını Koruma Derneği, Borsa v.s.

Gerçekte bütün bu teşekküllerin eyilimi fıstık üreticileri, Fıstık üreticilerininde dayandıkları bu teşekküller olması gerekli iken, hepsi yerli yerinde köylü evinde oturmaktadırlar. Ziraat Odaları yeni kuruldu, Çiftçi Mallarını Koruma Dernekleri ise eskidirler. Ticaret Odaları, fıstığın ticaretini yapan tüccarlar toplumudur.

Fıstık müstahsilinden küçük müstahsil, geçmiş yıllarda veya içinde bulunduğu yıl ortalarında gelecek yıl istihsal edeceği fıstığın karşılığını; aldığı yerlere vereceği mahsulden fazla bir istihsali olamaz ki ortağı olması lazım geldiği kooperatife götürsün versin.

Yahut Borsaye örneklerini teşhir ede ede, fiyat artışlarını dinleme tadını tada tada, gururla tatmin edici fiyatı buluncaya kadar bekleyebilsin.

Fakat, bu kuruluşların çabaları, üreticiye ve üretime etkileri yeterlimidir?

Fıstık yetiştiricisi, önce neyi nasıl yapacağına dair bilgi alıp tatbik ederek iyi ve bol mahsûlle para mı kazanmak istiyor, yoksa bir iş yapmaya mali güç edinip kazandıkça daha iyisini ve fazlasını yapabilmek için bilgi almaya sıra mı almak istiyor? Şüphesiz ki müstahsil önce yapabilme gücünde, sonra daha iyisini ve fazlasını yapma hüner ve imkânlarında olabilmelidir.

Şu halde, kanımızca fıstık müstahsillerinin organizasyonu için ilk hedef;

- Bu yılın mahsülünü istihsal edebilecek mali gücü,

- Gelecek yılda yetiştireceği fıstık için tatminkâr mubaya ve ihracaat olanağını ve inancını vermektir. Bunlar için özel sektör ile birleşebilen fıstık tüccarları iktisadi birleşimler kurulabilir.

İyi teşkilâtlandırılmış üretim kooperatiflerine ihtiyaç düşünülebilir. Bunların hemen yanında, üreticiyi danışman durumunda olan ziraat teknisyenleri vasıtası ile devamlı olarak eğitmek gerektir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Antep Fıstığının İşlenmesi, Pazarlaması, Depolama ve Standardizasyonu

A. Antep Fıstığının İşlenmesi

Ağustos’un son haftasından itibaren olgunlaşmaya başlayan ve ağaçta salkım halinde bulunan fıstıklar “CUMBA” denilen salkımları ile birlikte toplanırlar. Ve elle ovalanarak tanelerinden ayrılırlar. Salkımından ayrılan taneler, toprak veya bez sergiler üzerinde sergilenerek bir hafta kadar açık havada kurumaya bırakılırlar. Kuruyan fıstıklar çuvallara doldurularak fıstık tüccarlarına satılır ve depolanır.

Fıstığın dayanıklılığını artırarak ambar zararlılarına karşı koruduğu için üzerindeki etlimsi kabuk ile birlikte kurutulan fıstıklar tüketime arzedilmeden önce kavlatılır çıtlatılır ve bazen da kavrulur.

Kavlatma

Fıstığın en dışında bulunan etlimsi “kırmızı” kabuğun çıkarılması işlemine verilen isimdir. Kavlatma mahalli tabirle devlip denilen işletmelerde şu şekilde yapılır:

1- Devliplere gelen fıstıklar, üzerindeki kırmızı kabuğun şişirilerek yumuşaması için “fıstık Salı” veya ıslatma havuzu” denilen yerlerde ortalama olarak sekiz saat kadar bırakılarak ıslatılır.

2- Islatılan fıstıklar, Gaziantep’te devlip, Nizip’te meder denilen, kendi ekseni etrafında bükey dönen değirmen taşları ile ezilerek kırmızı kabuklarından ayrılırlar.

3- Vibrasyonlu eleklerden geçirilerek “tilf” denilen kırmızı artıklarından ayrılırlar.

4- Yıkama havuzlarında yıkanırlar ve eleklerle suya vurulmak suretiyle (elek altına toplanan) “fıslarından” (içi boş fıstıklar) ayıklanırlar.

5- Yıkanan ve fısları alınan fıstıklar, kurumaları için mahalli tabirle yazlık denilen ve genellikle devliplerin damlarında bulunan kuruma yerlerine çıkarılarak burada beton üzerine serilirler. Kurutma işlemi havanın durumuna göre 8-10 saat ile iki üç gün içinde tamamlanır. Bu işlem esnasında fıstıklar alt üst edilirler. Ve bir kere daha elden geçirilerek gözden kaçan fıslarından ve kavlatılmamışlarından ayıklanırlar. Gaziantep’te mevcut devlip sayısı ve bunların kapasiteleri aşağıda şema 3. de gösterilmiştir.

Çıtlatma

Fıstığın kemiğimsi kabuğunun açılmasına “çıtlatma” denir. Devliplerde kavlatılan fıstıklar, çıtlatılmak üzere çıtlakçılara oradan da evlere dağıtılır. Fıstıklar buralarda kadınlar ve çocuklar tarafından, birer birer özel penslerle veya taşla çıtlatıldıktan sonra piyasaya arzedilmek üzere depolara sevkedilir.

Kavrulma

Çıtlak kavlak fıstıklar, genel olarak iç tüketime arzedilmeden önce, kavurma tesislerinde tuzlu veya tuzsuz olarak kavrulurlar. Bütün bu işlemler sonunda, ortalama olarak bir kg. kırmızı kabuklu fıstıktan 780-800 gr. çıtlak kavlak ve 375-400 gr. kadar da iç fıstık elde edilir.

B- ANTEP FISTIĞININ PAZARLANMASI

1- Pazarlama Kanalları

Antep fıstığının pazarlanmasında üreticilerle işleyiciler ve ihracatçılar arasına türlü görevliler girmektedir. Köylerde, çeşitli alıcılardan pazar ve panayır yerlerinde dolaşan (gezgin) komisyoncularla mağazalarında bekleyen küçük ve onlardan alan büyük tacirlere kadar kademelenir.

Bu alışkanlıklarla gelen usuller içinde en önemlisi, fıstık üreticisinin ihtiyaçları karşılığı tacirlerden aldığı para karşılığındaki teslimattır. Yani bu cins alım satım; bedelleri tacirlerce önceden sipariş mahiyetinde ödenmiş istekler olmayıp üreticilerce ihtiyaç karşılığı alınan borçların fıstık olarak mecburi ödenişleridir. Tabii olarak fiyat önceden alınan borcun miktar ve süresine göre üreticinin aleyhine cereyan eder:

2. Mahsulün Pazara intikali

Genel olarak mahsul pazara iki şekilde intikal eder.

A. Taze (Yaş) Olarak

Pazarlanma:

Mahsul ağaçta olgunlaşınca, köylü hemen toplayarak mahalli pazarlara taze olarak getirmekte, mahalde, taze fıstık, dükkanlarda ve seyyar satıcılarla yemişlik olarak halka satılmaktadır. Son beş sene içinde taze fıstıklar Adana, Ankara, İstanbul ve

(Devam edecek)