Birinci Bölüm

A.Tanımlama

Antep fıstığı, Anacardiaceae familyasının, Bistacia türünün Bistacia Vera L. cinsi ağaçlarına ve bunların meyvelerine verilen isimdir. Antepfıstığı, yabani fıstıklıkların aşılanarak kültüre alınması, bir iki yıllık fıstık fidelerinin (çöğür) dikilmesi ve tohumunun ekilmesi ile olmak üzere üç şekilde üretilir. En yaygın üretim şekli, aşı ve dikimdir. Dikim yolu ile üretimde, sulak topraklarda 8-10, kurak topraklarda ise 15-16 yaşlarında ilk mahsulünü verir. Meyvesi, ağaç üzerinde iken salkım halindedir. Ağacın verimli çağı 30 yaşında başlar, 80-100 yaşına kadar devam eder. Bu çağa kadar 15-25 kg olan ağaç başına verim (yaş fıstık), 30 yaşından sonra 100 kg kadar çıkar.

Fıstık ağaçlarının yüksekliği ve şekli cinslerine göre değişir. Genellikle bodur ve yayvan dallı olup, yaprakları yaz kış yeşil kalır. Kök gövde, dal, yaprak ve meyveler, hastalıklara ve parazitlere karşı dayanıklıdır. Fıstık ağacı hemen hemen her cins toprakta yetişir. Daha ziyade kışları soğuk, yazları sıcak ve kurak iklim ister. Yıllık optimal yağış miktarı 500-600 mm'dir.

Antep fıstığının dişi ve erkek çiçekleri ayrı ağaçlardadır. Bu sebeple, fıstıklıklarda, mevcut dişi fıstık ağaçlarının türlerine uygun vasıf ve miktarda erkek fıstık ağaçları yetiştirilerek tozlanma sağlanır. Genellikle, etrafı fıstıklıklarla çevrili bahçelerde, her on dişi fıstık ağacı için bir erkek fıstık ağacı hesap edilir Etrafında fıstıklıklar bulunmayan veya ara ziraatı yapılan bahçelerde ise her dört ağaçtan birisinin dalına erkek fıstık aşılanır.

1. Kimyasal Yapısı: Antep fıstığının ortalama olarak %54,5'i yağ, %22,6'sı protein, %5-6'sı şeker ve nişasta, %3.1'i kül ve %4.2'si de sudur. 453 gr. da 3.250 kalori vardır.

2. Türleri: Antep fıstığı, tabii ve kültür formu olmak üzere iki ana türe ayrılır.

a) Kültür formu: Antep fıstığı üretimi için yetiştirilir. Türkiyede yetiştirilen başlıca türleri şunlardır:

Uzun Fıstık: En çok Gaziantep dolaylarında yetişir. Ağaç başına düşen verim, diğer cins fıstıklara kıyasla daha yüksektir. Ancak, genellikle, bir yıl bol mahsul verip bir yıl vermemesi sebebi ile verim oranı yıldan yıla değişir. Meyvesi uzun, iki ucu sivrice kesik kenarlı ve ekseriye açık uçludur ve yaz renkli, beyazımsı kemikli kabuğu ince ve düzgündür, içi yeşil renkte ve dolgun olur.

Değirmi Fıstık: Bir yıl orta, bir yıl az olmak üzere her yıl mahsul verir. Ağaç başına verim oranı düşüktür. Fıstığı toparlakça olur. Meyvenin sap tarafı ucuna kıyasla daha kabarıktır. Ve kenarları keskin değildir. Kemiğimsi kabuk beyaz renkli, sap tarafı oldukça damarlı, açık uçlu olup uzun fıstığa kıyasla daha kalındır.

Diğer Çeşitler: Yukarıda izah edilen bu türlerden başka; çakmak fıstık, kokulu fıstık, kot fıstık, pembe fıstık, halebi fıstık ve hatumi fıstık gibi bir çok fıstık türü var ise de bunlar kadar önemli değildir.

b) Tabii Türler: Bu türe mensup fıstıklar, Antep fıstığı tarımında anaç olarak kullanılır. Bazı cinslerinin gövdesinden sakız, meyvesinden de yağ elde edilir, önemli cinsleri şunlardır;

Menengiç; Türkiye'de mevcut yabani fıstıkların büyük bir kısmı bu türe mensuptur. Çeşitli topraklarda yetişir. Ağacı bodur olur Yavaş büyüdüğü için çöğürleri yeni fıstıklıkların tesisinde pek kullanılmaz. Yetişmiş ağaçları aşılanmak suretiyle kültüre alınır. Fıstığı ufak, boşakca kabuklu olup taze veya kavrulmuş olarak yenildiği gibi yağı da çıkarılır.

Buttum: En çok Siirt ve Bitlis dolaylarında görülür Ağaçları yaz kış yeşil kalır. Her cins toprakta yetişir. Boyları orta yüksekliktedir. Sert kabuklu olan meyvesi yağlı ve lezzetlidir En dıştaki etlimsi kabuktan çıkartılan yağ sabun imalinde kullanılır.

Filistin Sakızı: Gövdesinden sakız elde edilir. Tatsız ve sert kabuklu olan meyvesi hiçbir işe yaramaz. Ağacının yaprağı dökülmediğinden süs ağacı olarak da kullanılır.

Adi Sakız: Gövdesinden sakız çıkartılır. Ufak ve beyaz renkli olan meyvesi tatsız olduğu için yenmez. Dış kabuğundan çıkartılan yağ sabun imâlinde kullanılır.

B. Târihçe

Antep fıstığının menşei henüz kesin olarak tayin edilememiştir. Botanikçiler, yabani Antep fıstığı menşeinin Suriye, Mezopotamya ve Orta Asya olduğu hakkında muhtelif tezler ileri sürmektedirler. Literatüre göre, yabani Antep fıstığı, İran ve Afganistan’dan Türkmenistan, Özbekistan, Tajikistan ve Kırgızistan’a yayılmıştır. Ticari mahiyette Antepfıstığı plantasyonlarının ise, ilk defa Türkiye, İran ve Afganistan ile bunlara komşu ülkelerde tesis edildiği kuvvetle tahmin edilmektedir.

M S. 786-809’da Abbâsi Devleti halifesi Hârun Reşid’in de Bağdat’a Antepfıstığı meyvesi gönderdiği tarihi belgelerde belirtilmiştir. İtalya’dan İspanya ve Fransa’ya yayılan antepfıstığı 1853, 1854 yıllarında A B.D. e tanıtılmıştır.

Dünyada Antepfıstığı tarımı için elverişli bölgeler. 30-45 derece kuzey ve güney paralelleri arasında kalan iki kuşakta toplanmıştır. Antepfıstığı, kuzey yarım kürede Türkiye, İran Afganistan Pakistan, Kuzey Hindistan, Suriye, Yunanistan, İtalya, Güney Fransa, Rusya, İspanya, Kıbrıs, Tunus ve A B.D. güney yarım küfede ise Avusturalya’nın güney batı kesiminde yetiştirilmektedir. Dünyanın en çok antepfıstığı yetiştiren memleketleri Türkiye ve İran olup ortalama olarak üretimin %50 si Türkiye'de %40-50’i İranda üretilmektedir. Diğer ülkelerin Antepfıstığı üretimi çok az bir miktar teşkil eder.

C. Kullanma Yerleri

Antep fıstığının kullanılması iki türlüdür. Birincisi taze, ikincisi ise kuru olarak tüketimdir.

Taze olarak tüketim: Taze Antep fıstığı çerez olarak kullanıldığı gibi gıda sanayiinde, taze iç konserve imalinde de kullanılır.

Kuru olarak tüketim Kırmızı kabuklu, kavlatılmış ve iç olmak üzere aşağıda gösterildiği üzere üç şekilde tüketilir:

Kırmızı kabuklu Antep fıstığı; tohum olarak, çerez olarak, gıda sanayiin de ve iç yapımında kullanır.

Kavlatılmış Antep fıstığı: tohum olarak, çerez olarak, iç yapımında ve gıda sanayiinde kullanılır. Ayrıca, çiğ çıtlak kavlak fıstıklar, tuzlu veya tuzsuz

(Devamı sayfa 35'de)