Tavuk, civ civ oyunu:
Kadın toplantılarında oynanan tavuk, civciv oyununu da yazarak bu bahse son vereceğim. Bu oyun şu şekilde oynanır: Bir bayan yanmdakine:
— Ben sa' (sana) der.
Yanındaki sorar: — Nedir o?
— Bir tavuk
Muhatap olan bayan yanmdakine aym şeyi tekrarlar o da öte yanmdakine söyler, bu suretle söz evvelce söze başlayana gelir, ilk söz alan kadın aynı şeyi tekrarladıktan sonra,
— Bir yumurta der.
Bu defa da bir yumurta kelimesi ilâvesile aynı söz tekrar edilir. Sıra tekrar oyuna başlayan kadma gelince
— Bir civciv kelimesini ilâve eder. Karşısındaki sorar
— Hanı babası!
O anda bütün Bayanlar bir ağızdan
- Öö, ö.. ö... deye horoz gibi öterek gülüşürler ve bunu bütün hazır olanlar tekrar ederler.
BİLMECELER
Gaziantepte Halk arasında söylenen bir çok bilmeceler vardır. Bu bilmeceler, sonradan uydurulanlar müstesna, umumiyetle mevzun ve mukaffadır. Hepsi de millî vezinle ayarlanmıştır. Hal kiyat bakımından çok ehemmiyeti olup Türk zekâ ve kabiliyetini anlatması bakımından değerli bir hazine olan bu bilmeceler, den derliyebildiklefimizi aşağıya yazıyorum:
1—Yittim (ittim) kapı açıldı, kırmızı hahık (akik) saçıldı Nar (meyve).
2—Alaca mezer, dünyayı gezer: Göz
3—Finfirik, bunu yirik: Çıra
4—Allah yapar yapısını, demir açar kapısını: Karpuz
5—Hat dedim, hut dedim, gel şuraya yat dedim: Süpürge
6—Ne yerdedir, ne göktedir; cümle âlem içindedir: Ayna
7—Benim bîr kutum var, içinde üç türlü otu m var: yumurta
8—İki tahta bir deri, on adamdan ileri: Körük
10—Altı mermer üstü mermer içinde bir binbaşı (binbir baş) oynar: Hamam
11— Tane tane nar, dibinecek kar, oturdu hünkâr, çıktı sadafkâr: Ateş, kül, tencere, duman
12—Çarşıdan alınmaz, mendile konulmaz, tadına doyulmaz: Uyku
13—Donu kahve rengi, yatakta eder cengi, her güzelden bir öpüş alır âlemin pezevengi: Pire
14—Babası bükmen Ağa, anası yayla Hatun, kardeşi safada gezer, kendisi gayetle güzel: Bağ kütüğü, dalı, yaprağı, üzümü
15— Sam sam sarı bal olsam damsam, dostumun koynunda altın hamaylı olsam yansam: Portakal
16— Bülbül hezara gider, Meyit mezara gider, anası buçuk yaşında, kızı pazara gider: Patlıcan
17— Şurdan gelir Banu hatun, elleri kınalı hatun, bir kürk giymiş yanı bellisiz, Arapça söyler dili bellisiz: Koyun
18— Katkat kat ekmek, içi dolu et ekmek, çarşılarda bulunmaz, onsuz adam hiç olmaz: Meme
19— Dağda takılar, suda cıpılar, arşın ayaklı, burma bı yıklı: Tüfenk, balık, tazı, tavşan
20—Teker tekerlemesi, ortalık tekesi, topuk sıkması, dost kavuşması: Tandır
21— Kur’anda mimsiz, hayvanda dilsiz, meyvede çiçeksiz: İnna a’tayna suresi, balık, incir
Toplayan: Ali Nadi ÜNLER