(Bir önceki sayıdan devam)

Türklerin Fransızlara verdiği cevap kesindi: Şehirde taş taş üstünde durdukça ve tek bir Türk sağ kaldıkça teslim olmak yoktu. Kaleye de şanlı Türk bayrağı çekildi.

Ermeniler Türklerle olan anlaşmalarını bozarak, batı mahallerindeki Türkleri çıkardılar. Batı cephesine Ermeniler yeniden yerleştiler. Türkler Güney tepelerinden çekilmek zorunda kaldılar. Şehir içinde savaşmaya devam edip etmemek konusunda bir karar vermek üzere 13 Ağustos 1920 Karatarla Camii'nde bütün halkın davet edildiği bir toplantı yapıldı. Antep Türk halkı sonuna kadar savaşmaya bir defa daha karar verdi.

11 Ağustos1920 ilâ 20Kasım 1920 tarihleri arasında Fransızlarla şehir içi ve şehir dışı Türk kuvvetleri arasında birçok çarpışmalar yapılmıştır.

Şehir dışındaki 2’nci Türk Kolordosuna mensup birlikler ve topçular zaman zaman Gaziantep şehrindeki şehir içi Türk Kuvvetleriyle iş birliği yaparak Fransız muhasarasını yarmışlardır.

Türk topçusu fırsat buldukça Fransız mevzilerini bombalamış, Fransızlar ise kısa fasılalarla Gaziantep şehri Türk mahallelerini bombalamışlardır.

Fransızlar 5Ekim1920 ve 14Ekim1920 tarihlerinde Çınarlı cephelinde topçu ve piyade birlikleriyle 2 defa şehre hücüm etmişlerdir. Her ikİ Fransız taaruzu Türkler tarafından püskürtülmüştür.

FRANSIZLAR TARAFINDAN ANTEP'İN İKİNCİ KUŞATILMASI

GENERAL GOBO FIRKASININ ŞEHİR İÇİ TÜRKLERİNİ TAM MUHASARA ETMESİ

21 Kasım 1920'de Gaziantep’e gelen Fransızların meşhur Gobo Fırkası 18 Aralık 1920 tarihine kadar Gaziantep Şehir içi Türk kuvvetlerini tam bir muhasara altına almıştır. Fransızlar, şehir içi Türk kuvvetlerinin şehir dışı Türk kuvvetleri arasındaki ilişkileri kesmek, şehire silah ve erzak gelmesine engel olarak halkı aç bırakmak suretiyle şehrin teslimini sağlamak gayesini gütmüşlerdir.

Gobo fırkası, Antep'te mevcut Fransız kuvvetlerine katılınca Fransız kuvveti toplamı 12.000 asker ve 6.000 hayvana çıkmıştı. Fransızların 13 Piyade taburu, 4 sahra bataryası, 5 dağ bataryası, 15,5 luk batarya, 10,5 luk batarya, 1/2 süvari alayı, 1 tayyare filosu mevcut idi.

Şehir içi Türk kuvvetleri ise 1.470 silahlı ve 500 silahsız istihkâm müfrezesinden ibaretti. Halkının önemli bir kısmı şehri terkederek civar köy ve kasabalara gittiklerinden, Antep'te 13.000 kadar Türk kalmıştı. Mevcut erzak ile bu nüfusa bir ay yetecek miktarda dahi değildi.

Şehir dışı Türk kuvvetleri ise 5'nci Fırka adı altında 1.000 silahlı bir birlikti.

Gobo Fırkasının gelmesiyle çok üstün duruma gelen Fransızlar şehri sık sık bombalamışlar ve diğer yandan şehre hakim tepelerden Çıksorut, Hacibaba, Kuşçu Dağını savaşarak işgal etmişlerdir. Ahmet Çelebi, Mağarabaşı, Yazıcık, Tabakhane, Çınarlı cephelerinde şiddetli savaşlar olmuştur.

Hariçle teması tamamen kesilen Şehir İçi Türk Kuvvetlerinin cephane ihtiyacını karşılamak için 11Aralık 1920'de bir bomba ve fişek imalathanesi kurulmuştur.

FRANSIZLAR TARAFINDAN ANTEP’İN ÜÇÜNCÜ MUHASARASI

Halep’in Güneydoğu bölgelerinde halkın Fransızlara karşı ayaklanması üzerine General Gobo Fırkası 18Aralık 1920 tarihinde Antep'ten ayrılmak zorunda kaldı. Antep'te kalan Fransızlar elde mevcut kuvvetlerle şehri tam muhasaraya ve bombalamıya devam ettiler. Hatta 30Ocak1921'de Fransızlar Musullu cephesinden şiddetle şehre saldırdılar. Şiddetli geçen kış Fransız muhasarasına eklenince, şehir içinde müthiş bir açlık baş göstermiştir.

Muhasarayı yarmak için şehir içi ve şehir dışı Türk kuvvetleri çeşitli hücumlarda bulunmuşlar ise de şiddetli kış ve Fransızların şiddetli mukavemeti sebebiyle başarı kazanmak mümkün olmamıştır. 30/31Ocak 1921'de yapılan huruç hareketinde kahraman Mustafa Yavuz'da şehit olanlar arasında idi.

ANTEP'E GAZİLİK UNVANININ VERİLİŞİ

Çok üstün düşman kuvvetlerinin topçu ateşi altında, açlık içinde, savaşa devam eden Anteplilerin direnişi, bütün Türkiye'de dikkatle takip edilmekte idi.

Büyük Devlet ordularını, yurdunu seven bir avuç kahramanlada mağlup etmenin mümkün olduğunu Antep Savunması isbat ediyordu. Antep müdafaası Atatürk'ün dediği gibi bütün Türklere örnek oluyordu. 6Şubat 1921'de Türkiye Büyük Millet Meclisi, örnek kahramanlığına mükâfat olarak 93 sayılı kanunla Anteb'e Gazilik unvanını vermiştir.

ANTEP’İN DÜŞMESİ

Anteb'e Gazilik unvanı verildiği 6Şubat1921'de şehirde erzak kalmamıştı. Muhasara hattını da yararak erzak temin etmek de mümkün olamamıştı. Şehir içi Türk kuvvetlerinin şehri terk etmektan başka çaresi kalmamıştı. Ankara hükümetininde müsadesi ile 6/7 Şubat 1921'de Yıldırım taburu salavat yokuşu ve Perlikaya istikametinden hücumla şehri terk etti. Silahlı kuvvetlerden yoksun kalan Antep halkı Ermenilerin her işe hakim olmasını önlemek için Türklerden geçici bir sulh komitesi kurdu. Silahlı Türk kuvvetlerinin şehri terk etmesine rağmen Türklerden teslim teklifinin gelmemesinden telaşlanan Fransızlar bir yandan şehri bombardımana devam ederken, diğer yandan çok müsait şartlarla sulh teklifinde bulunmuşlardır. 8Şubat 1921'de geçici Türk heyeti ile Fransız kumandanlığı arasında teslim anlaşması imza edilmiş ve Fransızlar sessizce ve törensiz şehre girmişlerdir.

GAZİANTEP SAVUNMASI ANTEPLİYE KAÇA MAL OLDU?

Antep şehrinin 70.000 mermi ile devamlı bombardıman edilmesi sebebiyle 8.000 bina harap olmuş ve bir o kadar bina da hasara uğramıştı. 6.000 Türk şehit verilmişti. Halkın yalnız kendiliğinden Heyeti Merkeziye'ye verdiği altın lira 232.000'den fazla idi. Antepli malını canını 11 ay boyunca cömertçe harcamıştı.

FRANSIZ İŞGALİNDE ANTEP ŞEHRİ

8 Şubat 1921’de Antep’e giren Fransızların işgali 25 Aralık 1921 tarihine kadar devam etmiştir.

Fransız Kumandanlığı ve Ermenilerişgalin ilk aylarında Anteb'e devamlı olarak yerleştikleri kanatinde idiler. Ermenilerle Türklerden kurulu heyetlere şehrin günlük idaresi terk edilmişti. Hükümeti muvakkate kurulmuşta. Türkler arasındaki üzüntü, Londra konferansına kadar devam etti.

Antep şehrine görünüşte hakim olan Fransızlar, Antep köylerinde hiçbir zaman hakimiyet kuramadılar.

Güneydoğu Anadolu'da ve Çukurova'da yer yer savaşlar devam ediyordu. Bu bölgelerin manda altında tutulmasının Fransa'ya çok pahalıya mal olacağını anlıyan Fransız hükümeti, 27 Şubat 1921 ilâ 12 Mart 1921 tarihleri arasında Londra'da yapılan Sulh konferansında Anteb'i terk etmek niyetinden de bahsetmişti.

Fransız hükümet’inin Gazianteb'i terk etmek kararında oluşu Gaziantep'te duyulunca Türkler çok sevinmiş, Ermeniler ise derin bir üzüntüye kapılmışlardı.

20 EKİM 1921 ANKARA ANLAŞMASI VE GAZİANTEP'İN KURTULUŞU

Ankara Hükümeti ilk başarısını Doğu Anadolu'da kazanmıştı. Haziran 1920'de başlıyan Ermeni taaruzu durdurulmuş 28 Eylül1920'de Türkordusunu mukabil taaruza geçmiş 2 Aralık1920'de Gümrü, 16 Mart 1921'de Moskova, 13Kasım 1921'de Kars anlaşmaları imza edilmiş Kars ve Ardahan'a kadar Ermeni tecavüzü durdurulmuştu.

Batı cephesinde ise Yunanlılar 6Ocak1921 birinci İnönü savaşlarını takiben durmuşlardı. Yunanlılar 31 Mart 1921'de ikinci defa İnönü'ye saldırmışlardır. Yunan saldırılarının önlenmesi ve Güneydoğu'da Anteb'in teslimine rağmen şehir dışı savaşlarının devamı üzerine sulh için Fransız hükümeti zemin yoklamak amacı ile eski bakanlarından Franklen Buyonu Ankara'ya göndermişdir. Fransızlar Ankara ile tam olarak anlaşmak için Sakarya savaşlarının sonucuna beklemişlerdir. 10Temmuz1921'de Yunanlılar Ankara'yı ele geçirmek amacı ile genel saldırıya geçmişlerdi. Türk ordusu 25 Temmuz1921'de Sakarya doğusuna çekilmiştir. 23 Ağustos 1921 ila 13 Eylül1921 tarihleri arasında 22 gün 22 gece süren savaşlar sonucunda Yunan taaruzu durdurulmuştur. Sakarya savaşlarında birçok Antepli de can vermiştir.

Sakarya savaşları, Çukurova-Günaydoğu halkı arasında Ankara hükümetine olan tereddütleri temamen ortadan kaldırmış, Fransızları da Ankara hükümeti ile anlaşmaya mecbur etmiştir. 20 Ekim1921'de Ankara hükümeti ile Fransa arasında Ankara anlaşması imza edilmiştir. Böylece 13Mart1921 Londra Konferansı'ndan beri Anteb'i terkedeceklerinden bahseden Fransızlar Ankara anlaşması ile terk şartlarını imza etmişlerdir. Anlaşmayı takiben önce Antep'te Türk sivil idaresi kurulmuş ve 25AraIık1921'de de Türk Ordusu Gaziantep’e girmiştir.

Gaziantep’te mevcut Ermeniler, Türklere karşı çok mahcup duruma düşmüşlerdi. Bir kısmı Fransızlarla birlikte Suriye'ye gitmişlerdi. Önemli kısmı ise 9Eylül1922 İzmir'in kurtuluşuna kadar Antep'te ümitle beklemişlerdir. 9 asırdan beri devam eden Türk musamahasının bu seferde yürüyeceğini zannetmişlerdi. Fakat 6.000 şehit veren Antep, Türk halkı, Ermenileri affetmedi. Türklerle Ermenilerin bir arada yaşamalarına imkân kalmamıştı. Büyük zaferi takiben Ermeniler Antep'teki mal ve mülklerini satıp Suriye'ye göçtüler ve Gaziantep azınlıklardan da kurtulmuş oldu.