(Sayfa 40’dan devam)

halkın da kılıçtan geçirilmesi olmuştur. Buradan ayni durumda olduğunu öğrendiği Kemmun şehrini de ayni akibete uğratmıştır.

Kaynağımız, Tartanın Musasir şehrini aldıktan sonra, Urartu merkezine doğru ilerlemiş ise de sonra birden yolunu değiştirerek Sazgın ve Antep tarafına geçtiğini söylüyor. Urartu ve merkezi neresiydi? Bu ayrı bir konudur.

Bu münasebetle bir hatıramızı açıklamaktan kendimizi alamadık, şöyle ki:

Geçen yıl, Kilis’te yayınlanan (Kent) gazetesi, Kemmun köyünde bir kazı sırasında başlarına çiviler çakılı bazı cesedlerin bulunduğu mezarlara rastlanmış olduğu haberini vermişti. Biz, bu haberden ilham alarak bu hadisenin belki o çivi başlı cesetlerle ilgili olacağı ihtimalini ileri sürerek bir yazı yazmıştık. Sonraları öğrendiğimize göre bu başlardaki çiviler, Roma devrine aitmiş. Romalıların demir sıkıntısı çektikleri zaman bilmem ne ve nasıl olmuş da bir kaç kişinin başlarına çivi çakılmış imiş.

ANDİYA ADININ ASIL YATAĞI

Bölge, çok eski ve medeni bir millet olduğu bugün klasikleşmiş olan eski Hattilerin on ve son yurdu olduğu anlaşıldığına göre bu milletin ilk krallık ve kuruluş devri de on iki bin tarihine kadar inmektedir. Devletin ilk kuruluşu ise, (Piçena-Pisena-Pitana) adı verilen bir kraldır. Fakat bundan daha çok evvel Hatti boyunun gelişmesini sağlıyan Hattiler, şimdi Protohatti adı altında belirtilmektedir. Bu devirlere, ait pek açık bilgi edinilememişdir. Hetti devleti, mutlak olarak bu. (Pisena) ile başlamakdadır. Piçena, eski protohattilerin enkazı üzerine devleti kurmuşdur. İlk aldığı şehirler arasında (Neşa-Nisa, Hatuşaş, Arinna, Kaneş) gibi adlar taşıyan yerlerde. Bunlar, Kızılırmak çevresinde değil, Neharina bölgesindeydiler. Bunların arasında, ayrıca, Puruşhanta, Zalpa, Salavatıvar gibi daha başka şehirler de vardı. Ön (2000-1950) arasında hüküm sürdüğü tahminedilen bu krala oğlu (Anitas) halef olmuştur. Anita, tahta çıkar çıkmaz, babasının kılıç ve kuvvetle hegemonyası altına aldığı o devrin en büyük ve en kuvveli şehirleri olan üç şehir isyan etmiş ve bu isyanların bastırılmasından sonra çok geçmemiş ve isyan tekrarlanmışdır, Anita, bütün kuvvetiyle bunların üzerine atılarak ikinci defa onları bozmuş ve şehirlerini alıp yıkmışdır ki bu şehirler şunlardır: 1-Arinna, 2-Hatuşaş, 3-Zalpa.

Buralardan aldığı sayısız ve kıymetli mallar ile esirleri merkezi olan eski kuşşar ve Neşaş şehirlerinin tapınaklarına hediye eylemişdir. Fakat bu şehirlerden aldığı gamimetler arasında, o zamanlarda. Kapadokya bölgesinde yetişmiyen bazı hayvanlar Mısır ve Asur saraylarının hayvanat bahçelerinde bulunmaktaydı. Buradaki Asurdan maksad, eski Akadlardır. Anita, yeni baştan zorlukla tekrar hakimiyeti altına aldığı son Zalpa devletini yıkmış olmakla berbar, dağılan halkın her hangi bir tesir altında tekrar kımıldamalarına meydan bırakmamak için bu çevrede bir askeri garnizon vücude getirmeyi düşünmüş ve zamanı müddetince elde tutabilmesi maksadı ile bir kale kurdurmuştur ki bu kaleye kendi adına nisbetle (Anitaob) demiştir. İşte bu Anitaobun yerinde şimdiki Antep şehri bulunmaktadır.

ESKİ URŞU, HUŞU ve UZANLAN, LULUZANTIA ŞEHİRLERİ

Sayın öğretmen Mustafa Güzelhan’ın yayınladığı. Antep tarihinden notlar adlı eserde gördüğümüze göre henüz, şimdiki yerleri tesbit edilemiyen dört şehirden bahsedilmektedir. Bu notların İstanbul Üniversitesi dil, tarih ve coğrafya fakültesi Su metoloji ve Önasya kültürleri ordunaryüs professerü Lands Berger ve Etiloji mütahassısı Dr. Kemal Balkan’ın Antep eski tarihi üzerindeki konfranslarından alındığı bildirilen bu not izahında şöyle denilmektedir.

— Ön (1000) başlarında Antep, (Urşu, Huşu) ülkelerinden müeteşekkildi, urşu ve huşu ülkelerinden başka yine bu bölge hududu dahilinde uzan – lau (luzantin) şehri vardı. Bu şehirlerin yerleri henüz tesbit edilmiş değildir, urşu ve luzantia şehirleri önemli birer ticaret merkezi idiler, fakat bu uzantia şehrindeki pazar, urşudan daha mühimdi Ön (1700) yıllarında Boğaz köyden hareket eden bir Eti kralı urşuyn zaptetmek istediği zaman karargâhını Iuzanti ada kurmuştu.

(Devam edecek)