Gaziantebin şehir ve köylerinden derlemiş olmakla beraber, bazıları daha ziyade birer tekerleme veya yakıştırılmış sözden ibaret gibi ve ilk bakışta önemsiz görünen maniler; az ve çok bir emek mahsulü olup ister mani ister tekerleme veya yakıştırılmış sözler olsun hep Folklor bakımından büyük bir kıymeti vardır.

Her ne kadar manilerin ilk mısraı ile son iki mısraı arasında mâna itibarile bir münasebeti görülmezse de; matlâı, çiçek, ağaç, bağ, bahçe, bülbül, ay, gün, güneş, gök, hava, yıldız, dağ, dere, tepe, kaya, deniz, ekin, çayır, çimen, ev,... ve ilh gibi tabiatın sonsuz kuvvet ve güzelliklerinden ilham alınarak başlar... İkinci mısraında ise; aşk, muhabbet, sevda güzellik, ayrılık vs. Gibi edebî hayal ve mazmunları terennüm ve ifade eder.

Manilerin dil bakımından ise ayrıca büyük bir kıymeti daha vardır ki: bütün sözlerin öz Türkçe olduğu ve mahallî lehçe ve tabirlerin kullanılmış olduğu da görülür. Hele manilerin yerlerine göre bestelerile ve oyunla söylendiği zaman verdikleri zevk ve neşe inkâr edilemez bir hakikattır...

Bahçe

Bahçelerde mor erik,

Ciğerim delik delik,

O beyaz kollarına

Yakışır altın bilezik.

Bahçelerde kereviz,

Biz kereviz yemeyiz.

Bize Antepli derler,

Güzelleri severiz.

Bahçeci başı mısın,

Cevahir taşı mısın?

Sana mendil yollasam

Yadigâr taşırmışın!

Bahçelerde boz yılan.

Gözüm doldu toz yılan,

Bizim gibi yoktur hiç

Bahçesi göv (gök) bozulan.

Bahçelerde filbahari,

Var git ellerin yâri.

Ne dedim de darıldın?

Yüzüme gülme bari.

Bahçeler de bamiye,

Ne hoş olur yemiye.

Sana bir çift sözüm var,

Utanırım demiye.

Bahçelerde pırasa,

Yaprağına kar yağsa.

Kızlar kocasız kalsa,

Ergenlere yarasa.

Bahçelerde Yasemin,

Sen benimsin, ben senin.

Üstüne gül koklamam,

Yüreğin olsun emin.

Bahçelerde hurmayım,

Yeşil başlı durnayım

Senden özge seversem,

Gençliğime doymayım,

Bahçelerden mor meni,

Verem ettin sen beni.

Eski yârim duyarsa,

Ne seni kor ne beni.

Bahçelerde gül gerek,

Güllere bülbül gerek.

Senin gibi güzele

Benim gibi kul gerek!

Bahçesinde mor çiçek,

Üstünde gezer böcek,

Geleceksen çabuk gel,

Ne var böyle üzecek

Bahçede çiçeklerim,

Yürekte emeklerim.

Bekletme çabucak gel,

Ben yolunu beklerim.

Bahar ayı tez geçer,

Kuzu otlar su içer,

Kanun böyle kurulmuş:

Dünyaya gelen göçer.

Bahçelerin çimeni

Başında var yemeni.

Düşünmeden sen de sev

Seni candan seveni,

Bahçeye indim ayak,

Almaya (elma) verdim dayak.

Dediler yar geliyor,

Seğirttim yalın ayak.

Bahçesi dolu bülbül.

Saçına takmış sümbül.

Yar suçumu bağışla.

Kapına olayım kul.

Bahçede gül görünür,

Bir incecik bel görünür.

Sen olmazsan, bahçeler,

Gözüme çöl görünür.

Bahçesinde gül açtı,

Bir ğöründü, bir kaçtı.

Bu nasıl sevda imiş,

Buna elâlem şaştı.

Bahar olur, gül olur,

Âteş yanar, kül olur.

Seni görünce, dilim,

Susmıyan bülbül olur.