-III-

REYHAN([1])

Reyhan ektim bir evlek,

Dadandı kara leylek.

Yeme, leyleğim yeme

Bunu yare gönderek ([2])

Reyhan ektim, gül bitti;

Dalında bülbül öttü.

Ağla gözlerim, ağla

Yarım elimden ([3]) gitti.

Reyhan ektim duvara,

Kimsem yoktur suvara,

Yarım küçük, ben küçük

Ancak Mevlam suvara.

Reyhan ekim havuşa

Bitmedi, kaldı kışa,

Eli çıralı İncir? ([4])

Şimdi burdan savuşa

Bir karanfil kokladım,

Kokusunu sakladım.

Beni sever mi diye

Yüreğini yoklafım

Menekşeler mor açtı,

Dağı taşı dolaştı.

Sen benim olacaksın,

Falcı bana fal açtı...

AĞAÇ

Ağaçtan düşer yaprak,

Dökülür varak varak.

İnsan unudulurmuş

Gözden olunca yırak ([5])

Ağaçtan düştü cevir,

Toprakta bıraktı iz.

Aşk orucu tutarım,

Ederim sana perhiz.

Ağaç yaşken bükülür,

Taze fidan sökülür.

Sevgilimin ağzından

Şekerleme dökülür.

Ağaç kartken büyüklmez,

Kökü büyür, sökülmez.

Sevgilimin ağzından

Fena bir söz dökülmez

Ağacın dallarına,

Bakarım yollarına.

Altın bilezik taktım.

Yarımın kollarına.

-Arkası var-


[1] İstanbul lehçesinde fesleğen

[2] Gönderelim anlamındadır.

[3] “sefere” deye de söylenir

[4] bir köyde bir adamın lakabı

[5] Irak kelimesinin kullanılışıdır.