Bundan bir süre önce büyük gazetelerden birinin Adana mümessili yazacağı bir kitap dolayısile önce tefefonla sonrada mektupla bana müracaat ederek, Kuveyk suyu hakkında bilgi istedi. O zaman mevcut imkânlara göre bir şeyler hazırlayıp yolladım. Ancak bu istek bende Gazianteple ilgili olan bu konunun üzerine eğilmek düşüncesini uyandırdı.

Kuveyk hangi sudur? nereden çıkar, nerelerden geçer, nereye dökülür, kelimenin menşei nedir?

Bu soruların cevapları konuyu aydınIatacaktır. Hemen söylüyeyim ki bir çokları Sacır ile Kuveyk’i aynı su sanarak birbirine karıştırırlar. Kuveyk ile Sacır birbiriyle ilgilidir fakat ayni değildir.

Sacır Gaziantep’in batısında Pancarlı, Sacır başı adlarıyla anılan yerden çıkar. Önce doğuya sonra güneye doğru akarak Fırata karışır. Sacır, Gaziantep şehrinin batısında bulunan Batal Höyük yanına gelince ad değiştirmeye başlar, önce Kavaklık deresi sonra Alleben suyu, Tabakhane deresi ve nihayet Kara Akar adları altında Akar. Son adı, şehirden pislenerek çıktıktan sonra Humanız mevkiine olan kısma aittir. Bundan sonra eski adına yeniden kavuşur. Fırata dökülünceye kadar sacır diye anılır.

İki yanında Nurgana, Bağbilge (Bebirge), Kilisecik, Cağdan, Hacar köyleri Oğuzeli kasabası, Zıramba, Tılbaşar, Tılbaşar Mezeresi, Keri, Yenice, Haral, Vasılı Hatullu, Kınnap, Rumevlek, Kemmuntepe köyleri vardır ve artık Suriye sınırına varmıştır. Fırata millî hudutlar dışında kavuşur.

Kuveyk suyu ise; Gaziantep’in doğugüneyinde yukarıda adı geçen Cağdan suyu yakınında başlayıp Halep kuzeyinde Kızıl Bataklık denilen yerde kaybolur.

Mecranın Cağdan köyünden Balık suyuna kadar olan kısmı sun’idir.

Kuveyk’in başlangıcı üzerine bent yapılarak sun’i mecraya bindirilen Sacırla Cağdan köyünün kuzeyinde bulunan Cağdan pınarı, Akpınar, Paşa pınarı Başpınar gibi çeşitli adlarla anılan kaynak teşkil eder. [1]

Sacır güneydoğuya aktığı halde Kuveyk güneye doğru seyreder Şiveydin köyü doğrusunda Kırkgöz ve Sazgın pınarlarının bir kısmını alır, Zıramba köyünün batısından geçtikten sonra garbe döner Küçük Karacaviran, İkizkuyu köyleri arasından Beşdeli köyünün güneyinden geçerek Arkık köyü önüne gelir. Burada batıdan Sarık Mezeresi önünden gelip Elmalı köprüsünden geçen Elmalı köyünün kuzeyinden, Kerel ve Zağa köyleri arasındaki dereden geçen ve bu arada Elmalı suyu ile Elmalı dağı doğusundaki akderede kaynayan Karpuz Atan Kerel önündeki aynı adı taşıyan pınarın suyunu toplayan Elmalı deresi adıyla anılan suyu da aldıktan sonra Arkık ve Bekit köyleri doğusundan güneye doğru seyreder. Bakıda köyü önünde Tılfar Höyüğü batısında Beşgöz köyü önünden akan suyun sızıntısı bulunan Bahra deresini de alır. Daha sonra Kılcan ve hamurkesen köyleri arasındaki boğazdan geçer ve bu arada batıdan gelen Balık suyu ile birleşir. Solak, Harbete, Tirşikin Aynaçar köyleri yanında geçer, Vahvin köyü yakınında sınırı atla Halebe varır.

Şemsettin Sami Bey Kamüs-ül Âlâm,da Kuveyk’in Halep bağ ve bahçelerini suladıktan sonra güneyde Kinnisrin harabeleri içinden geçerek Mercii Ahmer (Kızıl Batak) da kaybolduğunu, suyunun pek hoş ve lezzetli olduğunu yazar. [2]

Şemsettin Sami Bey’in suyun niteliği hakkındaki sözleri bana meşhur Antep S... Halep içer sözünü hatırlattı. Bu meşhur deyimin nedeni yukarıda da dokunduğum gibi tabakhane deresi adını aldığı zaman lağımlarla tabakların masraf sularıyla kara çirkef rengini alması ve bunun cağdandaki bentle Halebe akmasıdır.

Şer’i mahkeme sicillerin de rastladığımız bir kayda göre [3] 1818’de Halep Valisi olan Hurşit Paşa Gaziantep’e gelerek Cağdan köyü kuzeyindeki Akpınardan yararlanma hakkı olan yirmi kişinin bu haklarını istimlâk ederek pınarın sularını da Kuveyk’e aktarmıştır,

Pınar bundan sonra paşa pınarı adı ile anılmaya başlanmıştı.

Hurşit paşa yalnız Akpınarı istimlâk etmekle kalmamış mecrayı da esaslı olarak İslah eylemiştir. Bu arada su kaybına sebep olan eski mecrayı daha batıya kaydırmış, Zırampa köyü civarında tüneller açtırmıştır.

Halepliler tarafından suyun muhafazası için silahlı özel bekçilerin gönderildiğini iyi hatırlıyorum. Birgün bu sudan içen bir adamın sakalını kestikleri söylenir. Halepliler her sene bahara doğru yüzlerce amele ve usta ile su yolunu temizletir, bentleri tamir ettirirlerdi.

Kuveyk ne demektir? Hammer bu sözü kavak kelimesinin Arapça tasğiri olarak kaydediyor. Vaktiyle okuduğum tarihini şu yazının hazırlanması sırasında elde edemediğimden hangi cilt ve sahifesinde yazılı bulunduğunu kaydedemiyorum.

Şer’i mahkeme sicillerin de Hammer’in iddiasını doğruluyan belgelere rastlıyoruz. Bu belgelerde (kavak suyu) olarak geçmektedir. [4]

Kelime İslam Ansiklopedisinde (e) yerine (a) gelmek üzere Kuveyk olarak kayıtlı olduğunu görüyoruz.[5] Kuveyk ve Kuveykin kavak sözünün Arapça Cemi mükesseri (Arapça bir çeşit çoğul) sananlar da» vardır.

Ahmet Muhtar Gögüş, Kuveyk’in Abbasiler devrinde yaşamış bir Türk beyinin adı olması ihtimalini ileri sürüyor ve Halep vilyâtinin Salnamelerinden naklen eski çağlardaki adının Chalus olduğunu kaydettikten sonra "Sayfa, Sefkiyn, Bilus, ismide verildiği mervidir” diyor.

Şer’i mahkeme sicillerinde Kuveyk Halep Nehri olarak da birçok belgelerde geçmektedir. Halk ise Halep arığı der.


[1] Gaziantep halk evi broşürü 79 81

[2] Cilt 5 sahife 3787

[3] Cilt 141 sahife 21

[4] Cilt 81 sahife 101

[5] Cilt 5 sahife 120 ye bağlı kroki