Aydınlık karanlıktan, iyilik fenalıktan, temizlik pislikten makbul olduğu gibi güleç yüz de asık surattan muteberdir.

İnsanlar daima karşısında güler yüz görmek ister. Her şeye rağmen güler yüze yaklaşır; asık çehreden kaçınırlar.

Askerler güler yüzlü subayı; talebe güler yüzlü öğretmeni, memur güler yüzlü âmiri sever, güler yüz şevkat ve muhabbetin ifadesi gibi görünür. Çocuklarını annelerini babalarondan fazla sevmelerinde her halde babanın asık suratonon, çatık kaşının tesiri vardır sanırım.

Güler yüz kalblerin anahtarıdır. Ruhlara atılan kancadır. Asık surattan ise (defol) der gibi bir hal sezilir. Hiç olmazsa kayıdsızlık manası okunur.

Aynı güzellikte iki kimseden güler yüzlüsü daha müessirdir.

Mütebessim tezgâhdar patronu hesabına daha muvafıktır. (Karneci) gülümsemeyi dost kazanmanın ve insanlar üzerinde tesir yapmanın, iki numaralı kaidesi sayıyor.

“Bir dirhem et bin ayıbı örttüğü: gibrbir gülümseme de bazan daha fazla ayıp kapar. Mütenasip olmıyan bir çehre tatlı bir tebessümle bu vaziyeti azçok telâfi eder. Dudaklar arasına gizlenen sadef gibi dişleri teşhir eder, Yaradılıştan sert duran yüzleri munisleştirir. Gönüllerin içine düştüğü (çahi zenahdan) çok vakit gülümsemenin mahsulüdür. Nihayet “tebessüm çehrenin tuvaletidir”.

Bununla beraber güler yüz bir maskedir. Altında haset, riya, istihza, yalancılık ve kin gizlidir, insanı ekseriya güler yüz aldatır, iffet ve servetin en büyük düşmanı baygın göz, güler yüzdür. Bazan tatlı bir gülüş topun, tüfeğin, paranın, pamıyacağını başarır, Baltayı pamuk yapar. Gülümseme zamanına göre hareket ten ağıri dayaktan şiddetlidir. Güzelliğini silah olarak kullananlar onu tebessümle sivriltirler.

Yaktı nice canlar o nezaketle tebessüm

Şirin dahi kasdetmesî câne gulerektir .

- “Çok gülen çok ağlar” derler. Bilakis bir gülen daima güler Gülmek sıhhatli olmanın âmillerindendir. Çok gülebilmek bir mazhariyettir. Ancak, gülüşü terbiye bakımından ölçülü kullanmak lâzımdır. Aksi takdirde “Gülme komşuna gelir başına sözü tahakkuk eder.

Gülüşten ağlama çıktığI gibi ağlamadan da gülme doğar. “Asümanın giryesi zeminin handesini mucip oluyor” Yeni doğan bir çocuğun çıkardığı ilk ses feryad, aldığı cevap gülmedir. Gülüş ilk bakışta memnunluk müessirlerinin mahsulü gibi görünürse de ha pek te böyle değildir. Bununla yerine göre bütün hisler ifade olunura Gülme nevilerinin tesbiti bu hakikati ifade bakımından mühim olduğu gibi lisan zenginliğimizin de bir isbatı olun Gaziantepte Hakiki ve mecazi mânada olsun aklıma gelen gülme çeşitleri şunlardır;

Hangırdamak

Acı acı gülmek

Kıngırdamak

Deli deli gülmek

Pıskırmak

Fıkır fıkır gülmek

Gülmek yalmak

Bayıla bayıla gülmek

Laklakı çalmak

Soğuk soğuk gülmek

Gülümsemek

Istemiye istemiye gülmek

Lıklık gülmek

Gevrek gevrek gülmek

Hıshıs gülmek

Nazlı nazlı gülmek

Laklak gülmek

Cilveli cilveli gülmek

Fısfıs gülmek

Laklakınyan gülmek

Pis pis gülmek

Kercivanı gülmek

Gercik gercik gülmek

Bıyık altından gülmek

Yavan yavan gülmek

Sakalına gülmek

Datlı datlı gülmek

Yüze gülmek

Kötü kötü gülmek

Ağlar gibi gülmek

Bön bön gülmek

Gülmenin ve gülür yüzün açık olan şu ehemmiyetine ragmen meslek hayatında buna yer vermiyen bazı esnadın hallerine gülmekten gayri ne yapılır?

C. C. GÜZEL