Nuri Mehmet Paşa, Karagöz camiini yaptıran, Bostancı camiini tamir ettiren, Kilis ve Antep’te mütesselimlek yani Sancak beyliği hizmetinde bulunan Mehmet ağanın oğludur. Bilgili, şair, musikişinas fakat gözü pek bir adamdır. Bugün müze olarak kullanılan camii kendi yaptırmıştır. Mücadeleli bir hayattan sonra idam edilmek suretiyle öldürülmüştür.

Paşanın divan katipliğini yapan Mütercim Asım vakanivis olarak yazıp bıraktığı tarih kitabında bu idam sebebini şimdiye kadar bildiklerimizden daha başka olaylara dayamaktadır. Eserin ikinci ciltinin 227. sahifesinde başlıyarak beş sahifeden fazla yer kaplıyan kısım bu olaya ayrılmıştır. Veysî ve Nergisi üslûbunu andıran çok ağdalı bir dille yazılmış bulunan bu bölümü mümkün olduğu kadar bugünün diline çevirerek, tutulan yazı tarzının icabından ötürü kullanılan fazla kelimeleri atarak aşağıda sunuyorum:

(Nice işler olmaktadır ki hakikatı başkadır. Devlet kapısında başka türlü bilinir. Dikkatle araştırılmadan eve gerçek tebeyyün etmeden yanlış hükümle iş görülür. Vakanüvis Edip Efendi bu gerçeğe aykırı bir yol tutturmuştur ki görünce şaşırdım. Bu satırların günaha batmış yazarı Ahmet Asım biçaresinin memleketi olan ve Arabistan gelini diye ünlü, bol ve güzel sulu, Antep şehrinde atadan soylu mirimiran Nuri Mehmet paşa mevki arkasında koşmaz Antep bölgesinde tasarrufla yetinirdi. Bu arada çevrede yurt tutan bazı Türkmen ve Kürtlerin şerlerinden, çıkardıkları karışıklıklardan şehri ve yollarını korur. Yeniçerilerin taşkın hareketlerine, halkı zarara sokmalarına, soygunculuklarına engel olmağa çalışırdı. Ancak bu iş için yapılan masraflara gücü yetmediğinden bazı zenginlerden vadesi mahşer günü bitmek üzere borç para istemek zorunda kalırdı.

Mehmet paşa 1203 (miladi 1788) yılında Kilis ve Maraş’ın da asker başbuğluğun verilmesi için müracaat etmişti. Sefer sırası olduğundan yanına 500 süvari alarak sefere katılmasını bu takdirde istediği görevlere kayırılacağı devrin sadrazamı Koca Yusuf paşa tarafından vaad edildi. Ancak bölgesinde asayişin korunması için kendinin Antep’te oturması gerektiğinden hazırlıyacağı 300 süvari ve bir komutanın Rakka valisi Firuz paşa maiyetine de yollaması için Kaymakam Mustafa Paşa tarafından Esma Sultanın kethüdası Çelebi efendi vasıtasıyle Koca Yusuf paşaya müracaat etmiş dileği kabul edilmiştir.

Bunun üzerine Mehmet Paşa Silahtarı Ahmet ağayı başbuğ tayin ederek yanına 300 süvari verir. Bu sırada Antep’e gelen Rakka valisi Firuz paşayı şehir kenarında karşılar. Durumu anlatır. Halep’teki bir tanıdığı vasıtasıyle Tokat tüccarlarından birine hitaben aldığı 15.000 liralık poliçe 8 at, bir miktar çadır ve başka hediyelerle Ahmet ağayı Firuz paşa ile birlikte yollar. Beraber yolculuk Malatya’ya kadar sürer. Burada Firuz paşa bir iş için ayrılır. Ahmet ağa doğruca Tokata giderek poliçede yazılı parayı çeker. Kendine masraf olarak ayrıca verilen paralarla atları, hediyelik altın gümüş ve saireyi alır, maiyetini Turhal kazasında bırakarak geceleyin birkaç adamı ile birlikte Bağdata kaçar.)

Mütercim Asıma göre Nuri Mehmet paşanın idamıyle sonuçlanan olayın baş nedeni budur. Yazar hikayesine şöyle devam eder:

(Ahmet ağanın maiyetindeki askerler bir kaç gün bekledikten sonra yapılan hıyaneti fark ederler. Aralarında ilerisini düşünen akıllı bazıları Turhal ve Tokat kadılarına baş vurarak durumu anlatır ve şikâyet ederler. Keyfiyeti tesbit ve belgeleyen birer ilân alırlar. Firuz paşaya giderek olan biteni anlatır ilânları verirler. Firuz paşa anlatılanlara üzülür. Olayı kethüda Çelebi efendiye yazar ve ilânları da birlikte yollar. Ancak Esma sultan ölmüş, Çelebi efendi Kapı kethudalığından ayrılmış olduğundan gönderilen evrak Babıaliye sunulamaz. Ara yerde kayıp olur.

Sadrazam; Mehmet paşanın sefere gelmeyişini onun isyanına yoyarak idamını düşünür. Bu sırada Antep yeniçerilerinin birinci emeli Nuri Mehmet paşanın ortadan kaldırılmasıdır. Yeniçeri ağası ve ortaları Paşa aleyhine çeşitli iftiralar yağdırmaktadırlar. O vakitler Mehmet Paşanın bir iş dolayısıyle Halep valisi Divrikli Köse Mustafa paşa ile aralarının iyi olmadığı gibi paşanın Kilis ve Maraş’ta gözü olduğunu bildiklerinden bu yer mustasarıfları Köse Mustafa paşayı tahrik ederek eğer üzerine yürürse asker ve mühimmat yardımında bu lunacaklarını vaad ederler. Köse Mustafa paşa Nuri Mehmet paşanın hemen icabına bakılmadığı takdirde isyan ederek büyük bir bela çıkaracağını sadrazama bildirir. Öbür yandan sözleri geçen Kilis ve Maraş mutasarrıfları da sadrazama başvururlar. Bu çalışmalar sonunda ahaliye zarar ve ziyan verilmemek şartı ile idamına buyrultu çıkarırlar.

Köse Mustafa Paşa Maraş ve Kilis mutasarrıflarının askerleri, Türkmen ve Kürt gurupları, Halep ve Birecikten getirilen uzun menzilli toplarla donatılmış 30.000’i geçen bir kuvvetle Antep üzerine yürürler. Nuri Mehmet Paşa ve bazı ulema Köse Mustafa paşa ve sadrazama dilekçe ile başvurarak af isterlerse de her müracaat hareketin şiddetlenmesine sebep olur. Afdan ümidini kesen paşa karşı koymaya mecbur olur.

Mütercim Asımın tarihindeki şu satırlardan anlaşılıyor ki Nuri Mehmet Paşa güvendiği bir adamın hinayeti ve rakiplerinin devamlı kışkırtıcı tutumları, gerçeği bir türlü anlatamaması sonucu can vermiştir.