Eskiden beri sanki Antep’e başka illerden getirilen de vermiş gibi şehrimiz içme suyuna (Antep suyu) denir. Tuhaf olan bu adlanışın bir nedeni olmak gerek amma ben bulamadım.

Genel olarak Gaziantep şehir suyunun Kadı Mahir efendi tarafından getirildiği bilinir. Pekey Mahir efendiden önce uğrayan gezginlerin (Abû heva) sini, bağını, bahçesini methedüp bundan kinaye (Küçük Şam) dedikleri Antep ne içerdi? Hangi suyu kullanırdı? Bütün bu öğmeler

hep Batal suyu içinmi idi?

Kadı değirmeni ile Pancarlı arasındaki tepe delinmezden önce vaktiyle suni bir yolla Dülükte kasabanın bulunduğu Keber’e akıtıldığı bilinen su nereye akardı? Bu soruların cevapları incelenecek ayrı ve önemli bir konudur.

Ben şu yazımla 1122 (1710) yılında Kadı Mahir efendi tarafından Pancarlı suyunun şehre akıtılması dolayısıyle çağdaş şairler tarafından söylenmiş bazı tarih beyit ve mısralarını sunacağım.

Umumiyetle bilindiğine göre Kadı Mahir efendinin bu büyük işine dair yalnız Nabi tarihi ihtiva eden bir parça yazmıştır. Şiirdeki tarih beyti şudur:

Diyarı Aynıtabı cuy-i Sâcur eyledi ihva 1122

Bıraktığı birkaç defterle Antep’imizin geçmesi hakkında kıymetli bilgiler veren Hasırcığlu Mustafa Fehim efendi merhumun (Mecmuatül Letaif) adlı defterinde Kusuri, Zeki, Husuli, Mahir, Şakir, Rıfkı, Dürri adlı şairler tarafından söylenmiş tarih ile kim tarafından yazıldığını tesbit edemediğimiz ayrı bir tarih beyti vardır. Şimdi bunları birlikte okuyalım.

Kusuri, kalbine olundu ilham

Bu tarih innehu-fadlun minallah

1122

Kusuri kütp olunsa afitaba

Sezadir ana tarih fadl rabbi

1122

Cümleden rana Kusuri budur anın tarihi

Yevmü aşura su geldi cümle iydin eyledik 1122

Tarihi Zeki Kethüda efendi:

Hamdülillah guhu deldik nişe-i ikdam ile 1122

Husulî Mahiri zahmeti feryat ile deldik guhu 1122

Dürrî efendi:

Zemzem asa Kâbeyi uşşaka geldi zan-ı su 1122

Mahir efendi:

Kerbela aşkına tarihin dedim.

Aynı Sacuru akıttı su kefa 1122

Rıfkı:

Guş edüp icrasını Rıfkî dedi tarihini

Aynıtaba aynı Sacur guyiya zemzem maâp 1122

Kimin yazdığı anlaşılamıyan tarih de şudur:

Şehre geldikte kütbeder

Ana tarih sıhhatten lişşaribin 1121

Şu tarihler o zaman Antep suyunun nasıl büyük bir ihtiyacı karşıladığını ve nasıl sevinç yarattığını gösteren kıymetli belgelerdir. Kusurî Allahın ihsanı olan bu su için güneşe yazılsa yeridir bayramlar eyledik diyor. Yine Kusuri’nin tarihinden anlıyoruz ki su 1122 hicri yılının aşura yani Muharrem ayında akmıştır.

Zeki ve Husulî, Ferhat gibi dağ delerek getirdiğine işaret ediyor. Bu tarihler halk arasında söylenegelen bir vakıayı vesikalandırmaktadır. Mahir efendi suyu akıtabilmek için kaynak ile aradaki koca bir tepeyi deldirmiştir.

Mahir, Şakir ve Halkının tarihlerinden o zamanlar asıl kaynağın adının (Sacır pınarı) olduğunu anlamaktayız.

Şimdi hepimizin aklına tarihleri yazın şairlerin kimler olduğu hakkında birer soru gelecektir. Bunu cevaplandırmaya çalışalım.

Kusurî, tarih düşürmekle şöhretli bir Şairimizdir. Hüseyin Paşa camii ile Zencirli Bedestenin yapılışlarına dair tarihleri vardır. Nabi’nin birçok gazellerine nazireler yazmış tahmis etmiş, Şahidinin manzum lügatinin her mısraını tanzim eylemiştir. Mahkeme Başkatipliği ederek 1732 tarihinde Gaziantep’te ölmüştür. (Gaziantep meşahiri sayfa 32 ve Gaziantep Büyükleri sahife 25)

Husuli: İki Husuli tanıyoruz. Birisi Mütercim Asımın dedesi Osman Husulî (Ömer Asım Aksoy’un Şeyh Ahmet ve Nazm-ül Leal adlı eserinin 2’nci sayfası). Diğeride bunun torunu yani Cenanı Mehmet efendinin oğlu Mütercim Asımın kardeşi Osman Husulîdir. (Şer’i Mahkeme sicilleri cilt 155, şahife 179. Eğer başka bir Husulî yoksa tarihi yazanın birinci Osman Husulî olması lazımdır. Husulî’nin aynı defterde Kadı Mahir efendinin ölümü için söylediği şu tarih beyti de vardır:

Dedi tarihin Husulî fevtine hatif ze gayp

Etti bezmi aleme Mahir efendi elveda. 1122

Mahir : Suyu getiren Kadı Abdullah Mahir efendinin aynı zamanda şair bir zat olup divan sahibi bulunduğunu Hikmet Turhan Dağlıoğlu Gaziantep Meşahirinde kaydediyor. (Sahife 71) Bu sebeple Mahir efendinin kendi eserine tarih söylemesi mümkündür.

Şakir: Tarihin üzerinde Mahir oğlu diye yazılı olduğuna göre, acaba Kadı Mahir efendinin mi oğludur? Bundan 70-80 yıl önce yazılmış bazı cönklerde Şakir adlı bir şaire rastlamaktayız. Bu parçaların aynı şaire ait olup olmadığını kestiremedim.

Dûri: Tarih beytinin mevcudiyeti Antep’te Hasip Dürrîden önce başka bir Dürrînin yaşadığını göstermektedir. Bu seheple sayın Ömer Asım Aksoy’un mükemmel bir tetkik yazısını havi alarak yayınlanan Hasip Dürrî divanındaki bazı parçaların bu eski Dürri’ye ait olması ihtimali akla geliyor.

Rıfkı ve Zeki’nin kimler olduğu Antep suyuna dair yazdıkları tarihlerle kafamızdaki meçhuller sırasına iki tane daha eklenmiş bulunmaktadır.

Rahmetli Mustafa Fehim efendinin himmetiyle geçmişin kaim perdeleri arasından sıyrılarak ortaya çıkan hu şairler hakkında bilgisi olanlarla ellerinde mevcut şiir mecmualarında eserleri bulunanlar bilgi verirlerse sevinç ve minnetle karşılarım.