GİRİŞ

Son yıllarda kasaba görünüşünden kurtulan Gaziantep şehri, büyük şehir olma yoluna girmiş bulunmaktadır. Gaziantep Belediyesi tarafından 45 yıldan beri tatbik edilen ve kasabalar için faydalar sağlıyan imar politikasını, büyük şehirlerde yürütülen imar politikası ile değiştirmek zamanı gelmiş midir?

Her gün şahidi olduğumuz arazi ve inşaat sahipleri ile Belediye teşkilatı arasındaki didişmeler böylece sürüp gitmeli midir? Yıkılan gecekondu sahiplerinin feryadı, yıkılma kararı verilen bina sahiplerinin endişesi ve şikayetleri böylece devam etmeli midir? Arazi fiyatları ve kiralar her yıl böyle hızla artmalı mıdır? Gelecek yıllarda da Hoşgördü, Çıksorut gibi karmakarışık yollu ve görünüşlü mahalleler meydana gelmeli midir? Belediye ile halkımız arasında devam eden çatışmaları ve halkımızın şikayetlerini asgarî hadde indirmek için neler yapmalıyız?

Bu yazı serimizde: Evvelâ mevcut nüfusumuzun artış hızının imar bakımından doğurduğu sonuçları ele aldık. Çünkünüfus artış hızının imar politikasının yönünün tayininde en önemli unsur olarak göz önünde tutmak bir zarurettir. Daha sonra eskiden beri mevcut mahallelerimiz ile yeni kurulan mahallelerimizin mevcut durumunu kısaca göz gezdirdik. Gaziantep şehrinin kadastro tesbiti işleri ile imar plânının içinde bulunduğu yetersiz durumu hatırladıktan sonra, kenar mahallelerimizin nasıl meydana geldiğini inceledik. 45 yıldır Gaziantep belediyesinin takip ettiği imar politikasının müsbet ve menti sonuçlarının en önemlilerini sıraladıktan sonra. Gecekondu önleme bölgeleri çalışmalarının ihtiyacı karşılayıp karşılamıyacağı sorununu ele aldık. YAzımızın sonunda da imar politikası konusunda alınması gereken yeni tatbirler konusunda durduk.

1967 YILI GAZİANTEBİNDE KAÇ KİŞİ YAŞIYOR? ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA GAZİANTEP ŞEHİR NÜFUSU NE OLACAK?

1927 ila 1950 yılları arasında Gaziantep şehri nüfusu ortalama olarak yılda binde 25 oranında artarken, çok partili devreye girildikten sonra şehir nüfusunun daha süratli artmaya başladığı ve aynı zamanda şehrin süratle genişlediğini, mevcut istatistikler bize gösteriyor. Gerçekten genel nüfus sayımlarına göre, Gaziantep şehrinde yıllık nüfus artış hızları şöyle olmuştur:

Yıllar

Her bin kişide yıllık artış hızı ortalaması

1927-1950

25

1950-1960

63

1960-1965

55

1965 nüfus sayımında Gaziantep nüfusu 150.267 kişi idi. 1967 yılı ikinci yarısı Gaziantep’inde yaşıyan yurttaşların sayısının 176. 500 kişiye ulaştığı hesap edilmiştir.

Cumhuriyet Türkiyesi devrinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun en büyük şehri olan Gaziantep’in gelecek yıllarda da hızla gelişeceğini mevcut şart ve istatistikler göstermektedir. Osmanlı devrinde mevcut şartlar Halep şehrini, Bizans devrinde Antakya'yı, daha önceki devirlerde mevcut şartlar Diyarbakır, Urfa gibi şehirleri bölgenin en büyük şehri durumuna getirmişti. Cumhuriyet devrinin ekonomik, coğrafi, sosyal şartları ise Gaziantep’i en büyük şehir yapma yolundadır.

Nüfus sayımı sonuçlarına göre hesap edilen nüfus artış hızı devam ettiği taktirde, 1967 yılında Gaziantep'te yaşıyan 176. 500 kişi, bundan on yıl sonra 300.000 kişi, yirmi yıl sonra 500.000 kişi, otuz yıl sonra da 900.000 kişiye yükselecektir. Gaziantep şehrinin yeni imar politikasını tesbit ederken, sanayi, ticari ve mesken bölgelerini seçerken, nüfus artış hızının meydana getireceği sonuçları da daima ön planda göz önünde tutmak gerekiyor.

ÇOK PARTİLİ DEVREYE GİRMEZDEN ÖNCE, GAZİANTEPTE MEVCUT MAHALLELERİN DURUMU

Gaziantep, yüzlerce yıl evvel kurulmuş eski şehirlerden biridir. Cumhuriyet devrinin ilk yıllarında mevcut olan 82 adet küçük alanlı mahalle birleştirilmiş, mahalle sayısı otuzbir adede indirilmiş idi. Çok partili devreye girildiği yıllarda Gaziantep şehrinde 34 mahalle mevcuttu.

Eski Gaziantep mahallelerinin ortak niceliklerini (vasıflarını) şöylece özetliyebiliriz:

Eski Gaziantep mahallelerinde cadde ve sokaklar, birçok yerde eğri büğrü ve bir arabanın geçemiyeceği kadar daralmış yerleri olan, birçok çıkmazlardan meydana gelmiştir. Yolların çoğunluğu karataş kaplama olup, batı ve doğu istikametinde uzanan yollar, kuzey güney istikametinde uzanan yollara nisbetle çok fazladır. Eski Gaziantep'e bir bakıma, bir çıkmazlar şehri diyebiliriz.

Eski Gaziantep'te binalar yan yana dizilmiş ve bitişik olarak Antep taşından yapılmıştır. Çatıları kırmızı kiremitlidir. Cumhuriyetten evvel toprak damlı evler çoğunlukta imiş. Evlerin yapısı birbirine çok benzer. Kemer-tonoz mimarisinin hakimiyeti hemen her yapıda görülür. Eski Antep evlerinin çoğu, asmalı, havuzlu, mermer döşemeli hayatlı (avlu) dur. Hayatlar, sokaktan yüksek duvarlarla ayrılır. Genellikle odalar, hayatın (avlunun) güney ve kuzey yönlerinda yapılmıştır. Odaların pencereleri hayata bakar. Hülasa: Eski Antep evleri, eski Antep ailelerinin içe kapanık yaşayış tarzlarını aksettirirler.

Gaziantep eski şehri içinde mevcut birçok cami, medrese, kastel gibi eserler her mahalleye dağılmış durumdadır. Çarşılar, hanlar, daha ziyade semtlerin birbirleri ile birleştikleri yerlerde kurulmuştur.

SON 20 YIL İÇİNDE, GAZİANTEP ESKİ MAHALLELERİNDE MEYDANA GELEN GELİŞME

Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren motorlu vasıtaların geçişine elverişli yolların açılması için Gaziantep belediyesi yavaş ve fakat devamlı faaliyet göstermiştir. Profesör Yansen tarafından hazırlanan imar plânına uygun olarak, Suburcu, Karagöz, Gaziler caddesi gibi bazı önemli ana yollar açılmış veya genişletilmiştir. Çok partili devreye giril dikten sonra, Gaziantep şehrinin nüfusu hızla artmıya başlayınca, Gaziantep Belediyesi'nin takip ettiği imar politikasının önemli sonuçları şehir içinde kuvvetle hissedilmiştir. Eski Gaziantep mahallelerinde gayrimenkullerin değeri hızla artmıştır. Bilhassa son yıllarda birçok gayrimenkul sahipleri, belediyemizle işbirliği yaparak, birçok cadde ve sokakların genişletilmesine ön ayak olmuşlardır. Birçok hemşerilerimiz gayrimenkullerinden bir kısmını bedelsiz olarak yola terkederek, yei yeni bialar yaptırmaktadırlar. Eski Gaziantep binaları yıkılmakta, eskilerinin yerine genellikle betonarme binalar yükselmektedir. Uzun zamandan beri boş duran harabe ve arsalar üzerinde yeni binalar yapılmaktadır.

1962 yılında Gaziantep çimento fabrikasının faaliyete geçmesi ile birlikte eski taş inşaatın yerini biriketle inşaat almış ve betonarma binalar hızla çoğalmıştır. Son yıllarda hemen her sokakta bir veya birkaç inşaat birden görülmekte. Eski Gaziantep şehri süratle tarihe gömülmekte ve yeni bir şehir doğmaktadır.

Yeni yapılan inşaatlar sayesinde, 1967 yılı Gazianteplinin eski mahallelerinde 92.100 kişinin yaşadığı hesap edilmiştir. Bundan 40 yıl önce 1927 sayımın da ise, eski mahallelerde sadece 40.000 hemşehrimiz yaşamakta idi.

Belediyemizin halen yürüttüğü imar politikası, genellikle eski mahallelerimizin gelişmesine yardımcı olmuştur diyebiliriz. Gelecek yıllarda ise mevcut imar politikası devam ettiği taktirde, doğacak zararlı sonuçları aşağıda inceliyeceğiz.

ESKİ GAZİANTEP MAHALLELERİNİ BEŞ BÜYÜK BÖLÜM ALTINDA İNCELİYEBİLİRİZ

Gaziantep'te çok partili devreye girildiği yıllarda mevcut olan 34 mahalleyi 5 büyük gurupta topluyabiliriz. Nüfus çokluğuna göre sıraladığımız gruplar şöyledir:

A) Tepebaşı-Kayacık semti (1967 de 21.100 kişi ikamet etmektedir.)

B) Türktepe semti (1967’de 21.100 kişi ikamet etmektedir.)

C) Şehreküstü semti (Nüfus: 20.400 kişi)

Ç) Tabakhane semti (Nüfus: 14.600 vatandaş)

D) Merkez mahalleleri (13.700 kişi)

1967 Eylül'ünde toplam nüfus: 92.100 kişi. Genel şehir nüfusunun yüzde 52,18’I eski mahallelerde yaşamaktadır.

A) TEPEBAŞI-KAYACIK SEMTİ: Eski Gaziantep şehrinin batı yönünde aynıismi taşıyan iki tepe ve çevresinde kurulmuştur. Bu semtin önemli bir kısmına, Akyol semti diyenler de çoktur. Gaziantep’in en kalabalık mahallelerinden üçüncüsü olan Akyol mahallesi bu semttedir. Kısa olarak Tepebaşı da diye bileceğimiz semtte 6 mahalle bulunmaktadır:

1) Akyol

2) Tepebaşı

3) Bey

4) Eyüpoğlu

5) Kozanlı

6) Şahveli

1967 ikinci yarısında Tepebaşı semtinde umum Gaziantep şehri nüfusunun yüzde 12,64'ü yani 22.300 vatandaşımız yaşamaktadır. Evlerin çoğunluğu eski Ermeni evleridir, 2-3 katlı taştan yapılmış olanları ekseriyettedir. Akyol Bahçelievler mıntıkası modern şehir manzarasındadır.

(Devamı cilt 116’da)