Bir süre önce rahmetli Eczacı Cemil Barlas’ın aydın oğulları, babalarının 200 ciltten fazla kitabını müzeye bağışladılar. Bu davranış̧ beni çok etkiledi. Olayın gerçekleşmesinde payım olduğu için, iyi bir iş yapmış̧ kimseler gibi sevindim.

Kitapların çoğu ansiklopedi, Sözlük, Tarih ve Edebiyat tarihidir. İçlerinde Gaziantep’teki genel kitaplıklar da bulunmayan değerli eserler var.

Geçen yılda rahmetli Hasırcıoğlu Ağanın Yeğeni, Şair, Hattat, Folklorcu ve bilgin bir kişi olan Mustafa Fehim Efendinin kitapları da oğlu sayın Ahmet Tüzün ve torunu Mahmut Tüzün tarafından yine müzeye bağışlanmıştı. Çoğu el yazması ve Arapça olan bu kitaplar 500 cilt idi.

Kurulduğu günden beri birçok değerli eserleri sabırla toplayan müzemiz bu son bağışlarla biraz daha zenginleşmiş, şehrimizin sayılı kitaplıklarından biri haline gelmiştir. Dileriz ki bir an önce yeni yerine geçsin, kitaplar herkesin yararına açık tutulur bir duruma gelsin.

Batı memleketlerindeki kitaplık ve eser sayılarıyla memleketimizi kıyaslayınca, bizdekilerin azlığına ve fakirliğine üzülmekten kendimizi alamıyoruz.

Kitaplık ve kitapların kültür ve uygarlık üzerindeki olumlu etkilerini burada açılamak bilineni bildirmek olur. Şu kadarını söyleyelimki bugünkü batı uygarlığının başlangıcı olan Rönesans’ ta kitapların rolü başta yer almaktadır.

Bana kalırsa, Tüzün ve Barlas’ların bu davranışları, sayın kenttaşlarıma iyi bir örnek olmalıdır. Evinde atalalarından kalma kitap bulunanlar bu harakete uymalıdırlar. Bir çok yurttaşlarımızın anbarlarında, tavan aralarında tozlanan, çürümeğe yüz tutan nice değerli eserler bulunduğunu bilmekteyiz. Bu kitapların ortaya dökülmesi, gerek Gaziantep, gerekse Türkiye’nin geçmişi hakkında değerli kaynakların gün ışığına çıkması demektir. Bu kitapları çürümeğe bırakmak, vatanseverlikle bağdaşamaz. Bir çönk, bir el yazması, bir eski kitap, risale, araştırıcılar için karanlıkları yırtan bir ışık olur. Kapalı ufukların yollarını açan bir anahtar olur.

Sayın kenttaşlarımada Tüzün ve Barlas’ın davranışlarına katılmalarını içimden gelerek dilerim.

Cemil Cahit GÜZELBEY