Gaziantep Belediyesi ile kütüphaneler genel müdürlüğünün üzücü bir çekişmesi kültür gelişmesi yönünden 6 yılını boş yere harcadı. Harcamakta devam ediyor.

1964 yılında Kütüphaneler Genel Müdürlüğünden şehrimize bir teklif geliyor. Gaziantep’te cilt yapma atölyesi kitap deposu, bir kaç salonlu büyük bir kitaplık yaptıracağız. Ama bunun arsasını siz vereceksiniz, Vereceğiniz arsayı beğeneceğim, dedi. Genel Müdürlükten gelen kimse Belediye’ye ait olan Emirgan yazlık kahvesinin yerini beğendi. Beğendi ama, kamu adına gelir sağlayan bir ticaret şirketi gibi işi maddi yönden mütalaa eden Belediye ben bu arsayı vermem dedi. O zaman bir Belediye üyesine sormuştum. Bir milyonluk arsayı parasız nasıl verelim demişti. Böylece iş o yıl uyudu. İkinci yıl Tekelin yanındaki arsa üzerinde duruldu. Bunun İçin yazıldı, çizildi Bu da olmadı. O yılda uyudu. Daha sonra öğretmen okulunun kuzey doğusunda eski halkevinin bahçesinin yeri üzerinde duruldu. Genel müdürlükte bu işin başında bulunan kimse burasını da beğendi Yer hâzineye aitti. Bunun için gerekli formalite tamamlandı. Plân ve projesi zaten hazır. Belediye’den yapım ruhsatı alınması gerek. İş bu safhaya gelince Belediye gene olmaz demiş. Bu olmazın nedenini bilmiyordum. Bir Şehir Meclisi üyesine sordum. Bana şunları anlattı: Bir süre sonra Öğretmen Okulu yapılmakta olan yeni binasına taşınacaktır. Burasını hâzineden Belediye alacak Kiliseyi ve öbür binaları yıkacak bahçe yapacak. Eğer orada yeni bir bina yükselirse bu proje gerçekleşmez Gerçekleşse bile orası çıban gibi sırıtır durur. Bundan ötürü buna razı olamayız.

Şunu hemen söyliyeyim ki: Eğer Öğretmen okulunun yeri Belediye’ye geçerse çok önemli bir görüş ve düşünce değişikliği başlamış demektir. Sevinirim. Fakat sanmıyorum Oraya bir kaç katlı binayken durup gelir sağlamak dururken meydanı, bahçeyi kim düşünür? Neyse asıl konumuza gelelim. Belediye bu işinde karşısına çıktıktan sonra kütüphane için başka bir yer göstermiş. Ama neresi biliyormusunuz? Alleben yakınında işletme binasının yanı veya arkası oralarda bir yer. Şimdi karşı tarafta burasını beğenmiyormuş. Son olarak bir yazı göndermiş. Ya öğretmen okulu bahçesindeki yer yada hiç. Bir tehditte var. Bundan sonra Gaziantep’e Kütüphane yok. Öp babanın elini.

Bu çekişmeye Gaziantep’in kör talihinin cilvesi diyeceğim. Bize 1964 de ilk teklif yapıldıktan sonra Türkiye’de düzinelerle kütüphane yapıldı. Ve çalışmaya başladı bile uzaklara gitmeden komşularımızdan örnek vereyim: Maraş, Urfa, Adıyaman. Bunlar hep Gaziantep’ten sonra teklif alıp bitirdiler. Dedimya Gaziantep’in kara talihinin cilvesi. Vaktiyle Gaziantep Hükümet konağının yapılış hikayesi yıllarca sürmüştü.

Ya belediyemiz fedakârlık yapsın ya Ankara’daki adam kimse inadından vazgeçsin. Yazık bu memlekete.