Evliya Çelebi Gaziantep hamamları hakkında şu bilgiyi veriyor:

”Paşa hamamı abı havası ve binası lâtif ve bisatı astealileri pâk beyaz dellaki dilberanlı hamamı ruşinadır. Ve Sultan hamamı, Naip oğlu hamamı dibindedir. Ve Tabak hamamı ve pazarcık hamamı ve Şeyh Hamamı ve nerdiban ile inilir Çukur hamam ve hengame hamamı, Pazar hamamı ve Mücelle hamamı ve Keyvan bey hamamı, Piyale paşa hamamı ve kurbunde Tüffahiye hamamı ve Beşbaş hamamı ve Kal’e hamamı gah işler gah muattaldır. Üçyüzü mütecaviz sarayı haslar hamamı vardır”

Şu satırlara göre On yedinci yüz yılda Gaziantep şehri içinde 15 genel 300 den fazla ev hamamı bulunmaktadır.

Yukarıda geçen hamamlardan bir kısmı bugün mevcut aynı adla anılmakta ve kullanılmaktadır. Paşa, Naip, Tabak, Pazar, Şeyh ve Keyvan hamamları gibi. Yukarıda geçen hamamlardan merdivenle inilen Çukur hamamın Eyyüpoğlu mahallesindeki iki kapılı hamam olduğunu sanıyorum. Pazarcık hamamı ile beşbaş hamamının hangileri olduğunu bilmiyorum. Mücelle hamamı şimdi Köşkerlerin sinema ve inşa halindeki otellerinin bulunduğu yerde idi. Tüffah hamamı Öğretmen okulu karşısındaki meydanlıkta, Piyala paşa hamamı ise Çınarlı kütüphanesi ile bunun batısında ki yerde idi. Her üç hamamı, yıkıldı ve ortadan kalktı. Kale hamamının halen kurnaları mevcut ve harap bir haldedir.

Sultan hamam kale altında Çamlıca sokak ile Handaniye camiinin güneyindeki isimsiz sokağın birleştikleri köşededir. Halen kısmen dolmuş kısmen de nalbant dükkânı olarak kullanılmaktadır.

Ya Hengame hamamı hangisidir? Halkevi broşürü mükerrer 149’ncu sahifesinde not olarak bu hamamın (Kale altında eski kaneli kahvenin garbindeki kiremit yapılan yer) olduğunu kaydediyor. Mahmut Oğuz Göğüş de bu iddiadadır.

Gerek Halkevi buroşürünün kaydı gerekse, Mahmut Oğuz Gögüşün iddiası elimiz de bulunan bir vesika ile çürümektedir. Şöyleki: Hüseyin paşa ve Çıkrıkçı adları ile anılan camiin kurucusu Darendeli Hacı Hüseyin paşanın Urfada tanzim ettirdiği Şevval 1131 M. 1719 tarihli vakfi yerde bugün sebze halı olarak kullanılan ve halk tarafından Karabasamak ve zencirli bedesten adlarıyle anılan ve hüseyin paşa tarafından yaptırılan bedestenin sınırları yazılı bulunmaktadır, işte 245 yıllık bir belge Halkevi broşürü ile Oğuz Göğşünün hengame hamamının yeri hakkındaki düştükleri yanlışlığı ortaya koymaktadır. Vakfiyeye göre bedestenin mevkii ve hudutları şöyle tarif edilmektedir:” Ayıntap Tarlayı cedit mahallesi kurbünde Çekirdeklik demekle maruf mahalle bina eylediğim 80 adet dekâkin kıpleten Hengame hamamıyle fasıl tariki am şarkan Seyit Ali’nin bina eylediği Hanı sebil demekle maruf han ve şimalen sukı tavilden mutaf çarşısı ve garben Aleidevle camii şerifiyle fasıl tarik.”

Mevkiin adının Çekirdeklik olduğu Ankara otel ve saray sinemasının yerinde bulunan hanın adına Çekirdekli han denildiği şer’i mahkeme sicillerinde kayıtlı bir çok belgelerden anlaşılmaktadır. Seyit Ali hanı bildiğimiz Emir Ali hanıdır. Bu hanın başka bir admında hanı sebil olduğu ve burada gelip geçenlerin su içmeleri için yanıbaşında bir tas bulunan yerin mevcu diyeti anlaşılıyor. Sukl Tavil uzun çarşı demektir. Alaidevle camiini hepimizi biliyoruz. Hengame hamamının da bugün yeri eskiden Tutlu sıfatlarıyle söylenilen hamam olduğu anlaşılmaktadır,.

Pekey Halkevi broşüründe yeri tarif edilen hamam hangisidir? Buroşürdeki satırları o çevre yaşlılarına okuyunca tarif edilen yerin Sultanhamamı olduğunu belirt tiler.

Evliya çelebi o zamanlar bulunduklarına şüphe olmuyan eski hamam ve Nakıp hamamlarından bahsetmemiştir. Bu iki hamamın Pazarcık ve Beşbaş hamamları olmak ihtimali vardır. Sicillerdeki incelemelerimiz bu meçhulleri de malûma çevirecektir.

Cemil Cahit GÜZELBEY