Bir kaç sene evvel, anneme ait eski bir cönkü karıştırırken son kıt’asmdan (Fatma) isminde bir kadın tarafından yazıldığı anlaşılan lirik bir şiir gözlerime ilişti. Şaire hakkında cönk sahibinin malumatını sordum. Aldığım cevaba göre:

Parça, (Hafız Hapba) adında 30—35 sene evvel vefat eden bir kadına aittir. Merhume bunu haleti nezide söylemiş ve yanındakiler tarafından zabtedilmiştir.

Hafız Hapba umur, iki gözden mahrum, yanık sesli imiş. Hayatında hiç evlenmemiştir, ömrü bir çok dinî toplantılarda Kuran, İlâhi, gazel okumakla geçmiştir.

Görülüyor ki annemin verdiği bu malûmat, şairenin hüviyetini sarih bir surette bildirmekten çok uzak. Nerelidir? Hangi tarihte doğmuştur. Kimin nesidir. Başka eseri var mıdır.? Bu siialler hep cevapsız durmaktadır.

Bu hususta tanıdığım bayanlar arasında soruşturmalarım yukarıki kısa nota bir şey ilâve etmemiştir.

Elimizde bulunan yegâne parçasile Hafız Hapba; şair diye folklor derlemelerinde isimleri geçenlerin çoklarından üstün olduğunu teslim ettirmektedir. Temenni ederim ki muhterem karilerimiz arasında merhume hakkında malumat sahibi olanlar zuhur eder de karanlıklarda duran bir kıymet zahire çıkar.

Biricik parça şudur:

Urganım atmadık, dallar mı kaldı

Başıma gelmedik hallar mı kaldı

Beni söylemedik diller mi kaldı

Dünya sana intizarım var benim.

Günüm geçti gaflet ile, iş ile

Ata binüp av etmedim kuş ile

Keyf etmedim yaran ile eş ile

Dünya sana intizarım var benim.

Kahbe felek ağı kattı aşıma

Dağ dayanmaz benim dida yaşıma (1)

Gelmedik kalmadı, garip başıma

Dünya sana intizarım var benim

Az yalvardım, çok yalvardım olmadı

Felek ağıladı yüzüm gülmedi

Arkam sura (2) zuyretim kalmadı (3)

Dünya sana intizarım var benim

Ahbablarım bunda yoktur yalanım

Mihnet çeküp ağlayuben kalanım

Ölürsem yok mezarıma gelenim

Dünya sana intizarım var benim

Biçare Fatma der, nicolur halim

Kırıktır kanadım kesildi kolum

Dünyada kalmaktan afdaldır ölüm

Dünya sana intizarım var benim.

(1)— Dida' dide: göz

(2)— Arkam sura: Arkam sıra yani arkamdan, Sura: den, de…

(3)— Zuyret: züriyet.

Yazan: Cemil Cahit GÜZEL