Derneğimizin 37’nci sayısında hocam Şakir Sabri Yener Besnili Ziyanın muammacı bir şair olduğundan buhis ile onun birde bulmacısını neşretti.
Ziyanın diğer bir vasfı da başarılı bir destancı olmasıdır. Şairin büyük kar, birinci dünya savaşı, Gaziantep müdafaası üzerine yazılmış güzel destanları bulunduğunu duymuş hatta büyük kar destanını bir cönkde görmüştüm. Yine bir cönkte görüp kopya ettiğim Fakı destanı bu konuda onun nasıl muvaffak olduğunu gösteren güzel bir parçadır. Renkli tasvirleri, güzel benzetişleri açık Türkçesiyle Fakı destanı, şairinin ismi edebiyat tarihine geçen halk ozanlarından hiç de geri kalmadığını göstermektedir. Parça şudur: [1]
DESTANI FAKI
Fakılar üstüne bir destanım var
Söyleyimde onu dinlen başından
Ziraki canıma kasteder onlar
Sakın burda bulunmasın eşinden
Fekılar bir lokma duyşa beleşe
Haber etmez peder ile kardaşa
Isterki cümleden evvel ulaşa
Çabuk uçar kırlangıcın kuşundan
Nerde davet duysa ayağa kalkar
Çabucak pabucun ayağına takar
Bir geder döner bir ardına bakar
Acep gelen varmı deyu peşinden
Misafir haneye gelir yıkılır
Gelen cemaate canı sıkılır
En evvel sofraya kendi tıkılır
Orda nefret eder öz kardeşinden
Eşkiliyi görse üstüne döker
Eğeyi [2]görürse diz üstü çöker
Kaburganın yağlı yerinden söker
Evvel pençe salar pirinç aşından
Aklımı ederler bu fakılar çâk
Elleri yıldırım çeneler şimşek
Karnı anbar olmuş kursağı ölçek
At gedici seda gelir dişinden
Eyi olmaz takıların kabası
Bir lokma almaktır anın çabası
Eli yellik günde harman yabası
Yağ savurur parmağının peşinden
Fakılara bir söz desem inanmaz
Karnı doyar amma gözleri doymaz
Soğuk sıcak demez hiç ağzı yanmaz
Damakları gönden dili meşinden
Fakılara bunu dedim seraser [3]
İsraf haram desem kendine değer
İki su bir yemek olsaydı eğer
Hiç kalkmazdı anlar ırmak başından
Nerede bir meyit duysa ulaşır[4]
Tilki gibi etrafını dolaşır
Gah suyu kor gah yumağa bulaşır
Alıp ıskatından yirler aşından[5]
Kefaretli meyit olsa öğerler
Kefaretsiz meyitlere söğerler[6]
İşlediği taputları döverler[7]
Ardın gelimliola der yoldaşından
Fakılar üstüne yaptım bir destan
Yalan isem sorun alemi nastan
Gelirse uğruna bir bağ bir bostan
Geçin onun toprağından taşından
Derilmiş buraya gerçek niceler
Dinlenmek istiyor alçak yüceler
Fakılar dedim digil hocalara
İşte bir bir haber verdim işinden
İster buyur deyin beli
Gerek akıllolun gerekse deli
Besni kazasında bir Ziya belli
Tam yirmide haber verdim başından
[1] Fakının aslı Fakihtir. Fıkıhtan gelir. Fakı halk arasında hoca, imam anlamına kullanılır.
[2] Eğe kaburga, kemiğidir.
[3] Seraser, baştanbaşa demektir.
[4] Meyit, ölü anlamındadır.
[5] Iskat, düşürmek manasına olup, burda ölüyü günahından düşürmek anlamınadır.
[6] Kefaretli, zengin ölüler için söylenir.
[7] İşleduyu, devamlı ölü olsun, tabut çalışsın demektir.