Bu konu üzerine dikkatimizi sayın Hakim Cemal Aksoy çekti.

Ermeniler Türk vatandaşı ve Antep hemşehrisi olarak bizimle beraber yaşadıkları zamanlarda Türk ve Müslümanlara Dacik, Müslümanlarda kendilerine Hay derlerdi.

Kırk sene önce şehrimizin konuşma dilinde yaşayan bu deyimler çoktan unutuldu. Dacik kitap sahifelerinde kaldı. Hay Güney sınırlarımızdan dışarı sürüldü.

Bu karşılıklı adlandırmaların sebebi nedir?

Dacik sözü tarih, ansiklopedi ve lugat kitaplarında Tacik olarak geçmektedir.(1) Sayın Ömer Asım Aksoy Gaziantep Ağzı adlı eserinde sözü mahalli talaffuza uygun şekilde Dacik olarak kaydetmektedir.(2) Resimli Lugat ve Ansiklopedi(3) Kamusulâlâm(4) Tacik kelimesini izah ederken birinci “Ermenilerin kendilerinden başkalarına vermiş oldukları Dacik adı buradan gelmiş olucaktır.” İkinci “Ermenilerin Osmanlılara verdikleri Dacik adı bundan galat olsa gerek” demek suretile mahalli söyleyişimize uygun yazılışa da dokunmaktadırlar.

Dacik’in aslı olduğu anlaşılan Tacik kelimesini açıklayan kaynaklar deyimin Türkistan da yaşayan ve Fars diliyle konuşan İran asıllı bir zümrenin ismi olduğunu belirtmektedirler. Ancak: Bu kaynaklarda Türk asıllı bir oymağın da Tacik adını taşıdığına dair işaretler bulunmaktadır. Meselâ Kamusulâlâm izahına “aslan Türklerden bir kavmin ismi olup” cümlesiyle başlamaktadır. Çağatay Lugat’ı sahibi Şeyh Süleyman Efendi Sart deyimini Taciğin müteradifi olarak kaydetmektedir.(5) Hüseyin Namık Orkun Türk dünyası adlı eserinde(6) Radlof ve Vanbiri’den naklen Orta Asya da Sart Türkleri vardır. Sart medeni tacir demektir. Bundan başka yine bu isimle Başkırtılardan iki kabile Teleutlardan bir kabile vardır” demektedir. Şeyh Süleyman Efendi Hüseyin Kâzım Kadri Tat kelimesini de Tacik’in müteradifi olarak kaydediyorlar. Hüseyin Namık Orkun adı geçen kitabında Tat kelimesinin çoğulu tatlar’ın, Kahtacıların mezhep ve itikadını taşıyan bir Türkmen oymağı olduğunu yazıyor.

Tacikler’in Orta Asyada oturan, bozuk bir Farsça dil konuşan bir kavm olduğu hakkındaki genel kanıya karşılık yukarı ki izahlar Taciklerin Türk Irkile münasebeti olduğunu açıklamaktadır.

Ahmet Orhan Battalbey Maraş’taki halk rivayetlerine atfen “Dacikler Arap istilası zamanında Maraş çevresinde oturan bir Türk oymağıdır. Bu kesimin fethi sırasında eshapdan Mâlik Ejder komutasındaki İslâm ordusu ile Eloğlu civarında cetm savaşlar yaparak sarp ve ormanlık yerlere çekilmişlerdir. Uzun müddet burada yaşadıktan sonra Zülkadir beyleri zamanında dağılarak birliklerini gaybetmişlerdir.” diyor.

Hemşerimiz Yüz. Dündar Taşar’ın Kurmay Yarbay Kadri Perk’in Cenup Doğu Anadolu’nun Eski zamanları adlı kitabından okuduğuna göre: Dersim mıntıkasının en yüksek tepesi üzerindeki TUJİK Baba Tacik’den muharreftir. Harzemşahlarla Mogolların savaşları neticesinde Celalettin Harzemşah bu civarda vefat ederek buraya gömülmüştür. Taraftarları da bu çevreye yerleşmişlerdir. Zazalar Tacik Türklerinin kalıntısıdır.

Şu halde Ermeniler Anteplilere ve genel olarak Müslümanlara niçin Dacik adını vermişlerdir?

Kamusülâlâm ve Gaziantep Ağzında bu suale cevap olabilecek bir bilgiye rastlıyoruz. Şemseddin Sami bey, Tacik’lerin cesur ve silahşor olmadıklarından Türk, Özbek, Tatar ve Efğanlılarca hakir gördüklerini işaret etmekte, Ömer Asım Aksoy, Dacik başka dinden olup hor görülen demektedir.

Şehrimizin değerli fikir adamlarından Şakir Sabri Yener ve Celâl Kadri Barlas’ın kanaatları şunlardır:

“Ermeniler de bizim gibi Asyalıdır. Ana yurttan komşuları olan ve o çevrede hor görülen bir kavme verilen adı Anadolu’ya göçtükleri vakit din ayrılığı sebebile ve hakaret kasdile Türk ve Müslümanlara da takmışlardır. Nasıl biz Ermenilere gavur der ve bu tabire din ayrılığı dolayısile hakaret payı katarsak onlarda ayni maksatla Müslümanlara Dacik demişlerdir. Hatta kendi aralarında pis Dacik dedikleri bile söylenir.”

Hay Ermeni demektir. Celâl Kadri Barlas Rusların Türk Ermenilere Türkihay, kendi vatandaşları Ermenilere de Rusihay dediklerini söylüyor. Pekey bu hay sözü nereden geliyor?

Lugat ve ansiklopedilerde bu kelimenin izahına rastlamadım. Kamusulâlâmda bu sualimize cevap çıkarabileceğimiz bir deyim vardır:(7)

Ermenilerin efsanelerle karışık tarihlerinde Ermeni milletinin büyük atası Nuh oğlu Yafesin neslinden Hayığ’dır. Hayığ Babil Kulesinin yapılışında hazır bulunmuştur. Blös (Baal)’e tabi olmak istemediğinden üçyüz adamile birlikte Van Gölü sahiline çekilmiş, burada yaptığı muharebede onu öldürmüştür. Dörtyüz sene yaşadıktan sonra Milattan evvel 2265 yılında ölmüştür.

Bu hikâyeden Ermenilerin büyük ataları Hayığ’a nisbetle Hay adını aldıklarını çıkarmaktayız. Bundan başka Hayık adını taşıyan birçok Ermenilerin bulunduğunu hep biliyoruz.

Gaziantep’de Hayığ ve Hay ile ilgili olduğu anlaşılan üç deyim vardır:

Vaktile daha ziyade Ermenilerin oturdukları şehrin batı kesiminde Hayık Müslüman ve Hayık Zimyan adında iki mahalle ile, Amerikan Hastahanesinin cümle kapısı karşısında Hayık Baba isminde bir türbe vardı. Doktor Oseb’e ait olup şimdi Trahom Hastanesi olarak kullanılan bina yapılırken türbe kaldırılmıştır. Bu ziyarete Türkler kadar Ermenilerin de saygı gösterdikleri söylenir. Bir kısım halk Hayık kelimesini Heyik olarak talaffuz eder.

Şakir Sabri Yener Gaziantep’deki Hayık kelimesinin cülha anlamına gelen halk sözünden muharref olduğunu tahmin ediyor. Hayık Müslüman, Hayık Zimyan birleşik adlarının Müslüman Cülha, gavur cülha anlamı üzerinde duruyor. Böyle kabul edersek ziyaretin de Cülha baba olması lâzımgelir.

Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nin Gaziantep’e ait kısmında saydığı ziyaretler ve türbe arasında Hayık Baba da geçmektedir. Gaziantep de böylece adını ziyaretlerden alan mahalleler vardır. Şeyh Salman, Şıhcan, Emin dede gibi. Belki o semt ziyaretin adına nisbetle alınırken, Ermenilerin çoğunluk bulunduğu kısım Hayık Zimyan, Müslümanların fazla bulunduğu taraf da Hayık Müslüman diye ikiye ayrılmıştır.

Evliya Çelebi Seyahatnamesinin eski harflerle olan metnini görmediğimiz için kelimenin (he) veya (ha) harflerinden hangisiyle yazıldığını hemze veya (y) hangisinin kullanıldığını bilemiyoruz. Sayın ustadım Şakir Sabri Yener başkanlığında tetkik ettiğimiz Şer’i Mahkeme Sicilleri belki aydınlatıcı bilgi verecektir.

Cemil Cahit GÜZELBEY


(1) Necip Asım Bey Türk Tarihi Başlangıcı ve sahife: 17, Alman Türkoloğ’u Radlof’un Sibirya Seyahatnamesinin Ahmet Temir Tercümesi sahife: 177, Hüseyin Namık Orkon Türk Dünyası, Hüseyin Kazım Kadri’nin Büyük Türk lügati.

(2) Cilt 3, sahife 187

(3) Cilt 5, sahife 2.687

(4) Cilt 3, sahife 1.608

(5) Necip Asım Türk Tarihi sahife 17 eski haşiye.

(6) Sahife 70

(7) Cilt 5, sahife 4736