Gaziantep folklorunun alâka uyandıran bir mevzuu da aşık oyunlarıdır.

Acaba bu oyunun menşei neresidir.? Tarihî bilgimizin noksanlığı bu süale cevap vermemize manidir. Ancak tesadüfen muttali olup tesbit ettiğim iki husus aşık ile eskidenberi meşgun olunduğuna işarettir.

  1. Nasuih Baydar tarafından tercüme edilen Afrtodit romanının 65inci sayfasında aşık ile fal açıldığını anlayoruz. Buna müteallık satırları aynen alıyorum;

“Tanrılar! Tanrılar! Nasıl haber almalı, yoksa...

Ah! –Cala – cal

Cariye içeri girdi.

-Bana aşıklarımı ver, aşık atacağım.

Ve dört küçük kemiği havaya attı.

-Oh! Oh! Cala bak. Afrodit oyunu denilen aşıkların hep ayrı taraflarının görünmesi sureitle nadir sayılan oyunları, kemiklerin bu şekilde düşmesi için otuz beşe karşı bir ihtimal vardı. En iyi oyun bu idi.

Cala soğuk kanlı suratla;

-Ne niyet tutmuştun?

Canı sıkılan Krizis

-Hakkın var, dedi. Niyet tutmayı unutmuşum. Bir şey düşünüyordum amma hiç sesimi çıkarmadım. Bu ine sayıldı mı?

-Zannetmem. Yeniden başlamalı

Krizis kemikleri bir daha attı.

-Şimdi de midas oyunu, ne dersin buna

-Bilinmez ki, iyi veya kötü, bu kendisinden sonraki ile anlaşılan bir oyundur. Tek kemikle bir daha başla.

Krizis bir defa daha oynadı. Fakat kemik döner dönmez kekeledi:

- Kios noktası

Ve hıçkıra hıçkıra ağlamıya başladı.

Cala kendisi de tasalandığından bir şey söylemiyordu. Krizis saçları darmadağınık yatakta ağlayordu, Nihayet hiddetli bir tavırla başını çevirdi:

-Neden bana tekrarlattın. Eminimki birinci oyun sayılırdı.

-Eğer niyet etti isen evet; niyet etmedinse; hayır, bunu yalnız sen bilirsin.

-Zaten aşıklar bir şey isbat etmezlerki. Yunan oyunudur; ona inanmam, başka bir tecrübede bulunacağım...

2- Adana müze müdürü Naci Kumun anlattığına göre Kayseri Kültepe kazısında tök ve çik tarafları silinmiş bir dana aşıkı bulunmuştur. Eti eserleri arasında zühur eden bu aşık halen Kayseri müzesindedir. Şu kısa malumat Antepteki aşık oyununun Hititlerden kalma olduğunu tahmine müsaittir.

Antebin eskidenberi Etilerle meskûn bulunduğu; sarı ediğin, burnu yukarı kıvrılmış ayak kabının, mahralardaki damğanın, abanın Etilerden intikal eylediği malum tarihî hakikatlardandır. İleride aşık oyununun nevilerini saydığımız zaman görülecektir ki oyunlarından birinin adı Hötötdür. Hötöt kelimesi ile Hitit sözü arasındaki benzeyiş meydandadır. Etilere ait kabartma levhalariyice tetkik edilir ve kazılarda bu cihet dikkatle gözönünde tutulursa yukarıki tahmin hakikat çerçevesine girer.

Aşık oyunu eskiden şehrin her tarafında –hatta köylerde- mevcutken bugün kenar mahallelere, Yazıcık, Tabakhane ve Şaraküstüye münhasır kalmıştır. Bu semtlerde bir aşık piyasesi vardır. Bir nevi meta, gibi alınıp satılır. 943 Sonteşrin ayı içinde Şaraküstüde 3 aşıkın bir kuruşa satıldığını teşbit ettim.

Aşık kaba bir menşuri müstatilî şeklindedir. Bunun karşılıklı iki yüzü ile diğer mütekabil iki sathı arasında genişlikçe fark vardır. Bunun ensiz sathı üzerindeki duruşuna Binik, daha enli yüzü üstüne oturuşuna da yatık vaziyet denir. Menşurun kaidelerine abanarak aldığı duruma (oma) denilir. Aşık yatık vaziyette iken çukur tarafına çik, mukabiline tök[1] binik haldeyken çukur kısıma say [2] tersine kıt[3] tabir olunur. Kıt ve sayın aynı istikametteki sivri uçlarına damak denir.

Bir aşık damağı ileri doğru ve kıt binmiş vaziyette iken çik sağına, tök soluna gelirse buna (sağ), gene damak ileride ve kıt binmiş haldeyken tök soluna, çik sağına gelirse (sol)dur. Bir sağ aşık say binerse tabii tök ve çikler istikametleri değiştirirler. Sol aşıkın say binmesindde de hal bböylledir. İştet aşık oyunun esasını (tök) (çik) (say) ve (kıt)dan ibaret dört duruş teşkil eder. (oma) biniş nadiren olduğu gibi oyunda da doğrudan doğruya bir rolü yoktur. Tesadüfen oma vaziyeti hasıl olursa bir kısım oyunlarda (oyun pata) olur. Yani derhal bırakılıp yeniden başlanır.

(Meselâ: Pokerde kâat dağıtılırken istemiyerek kâatlardan birinin görünmesi yahut maruf tabirle (sarhoş) gelimesi hallerinde olduğu gibi.)

Aşıkın bu 5 duruş adlarından başka nefsi aşıka ait isimler de vardır. Üzerinde et parçası kalmış olanlara etni yahut etli; bir tarafı hafifçe yenmiş olanlara kel, yirik, sayı veya kıtı yahut iki yerden silinmiş; çukurluk ve tümsekliği kısmen veya tamamen gitmiş olanlara killah, kilbah, kildir, lillah, lilbah, lildir deye adlandıkları gibi bazan aşık muhtelif renklere boyanır ve buna göre isim alır.

Aşık temizce yıkanır ve bazan çeşitli renklere boyandıktan sonra çocuklara oyuncak olarakta verilir.


[1] Tök sözü Gaziantepte kaba, soğuk antipatik anlamında kullanılır. Sözü tök adam, tök adam gibi.

Yukarıda adı geçen Sayın Naci Kum tök ve çik kelimelerinin aslı tok ve aç olduğunu söyleyor ki akla yakındır.

[2] İleride görüleceği veçhile Say aynı zamanlarda aşık oyunlarından birinin adıdır.

[3] Kıt kelimesi de ayrı iki manaya delâlet etmektedir.

A – Az mukabili olarak kullanılır. Yemeğin tuzu kıt olmuşi düşüncesi kıt, aklı kıt, gibi

B – Bir de kenarda, yarı muallak duruş anlamını ifade eder. Oğlum lambayı kıt koyma, düşer gibi.