Fotoğraf: Derneğimiz Tertip ettiği Kıbrıs Mitinginden bir görünüş

Ey yer yüzünün Gazilik adını almış tek şehrinin çocukları, ey hiç bir yerden yardım görmeden koca bir devleti dize getiren mücahitler, ey istikali uğruna ordulaşan şehrin evlatları, hey Gaziantepliler hey…

Yıllardır Gazi şehir ikinci defa böyle coşuyor. Birincisi bundan 38 sene evveldi. Binlerce Antepli Karatarla camiinde toplanmış, kadın, erkek, genç ihtiyar bağırışıyorlardı:

- Ya namusumuzla yaşarız, yahut şerefimizle ölürüz…

Yıllar sonra, bugün de dalgalandı Antebin dağı, taşı. Ayni iman, ayni ses havaya kalkmış bir yumruk gibi haykırıyor:

  • Gaziantep Kıbrısa Şahin Bey’ler, karayılanlar çıkarmak için işaret bekliyor. Ve diyoruz ki: Biz, sadece 100.000 Antepli Kıbrısı alamazsak adımızın tarihten silinmesine bile razıyız…

Kardeşlerim gafil İngiltere’de, Türke uşaklık etmeye alışmış Yunanistan’da şaşkınlık içindedirler. Bu öyle bir şaşkınlık ki, (Kıbrıs: emniyetimiz için istiyoruz) diyoruz, (Hayır, orası da bizim emniyetimiz için gerektir) diyorlar. Bilsinler ki artık istemiyoruz, istemiyoruz çünkü alacağız...

Bilsinler ki, dünya devletleri Kıbrıs ya bizimdir, ya kimsenin...

Yunanlılar (Kıbrıs işini Türklerle konuşmayız) ediyorlarmış... Sen bilirsin Averof... Yalnız şunu unutma ki bu son fırsatındır. Şimdi konuşmazsan bundan sonra biz ancak Atinada konuşuruz... Ey yeşil adadaki bağrı taşlı, gözü yaşlı kardeşim;

“Korkma birgün hayeller hakikat olacaktır.

Ay yıldız güneş gibi Kıbrıstan doğacaktır…

Türkün attığı bir ok hedefinden şaşar mı?

120 bin Türk orda Ay-yıldızsız yaşar mı?

Sana uzanan eli, parçalarız, kırarız,

Ayı sürüsü değil, biz şanlı bozkurtlarız…”

Ey, (Kıbrıs için harbederiz) demeye utanmayan Yunanlılar… Neyinize güveniyorsunuz? Dumlupınar sırtlarında bıraktığınız papucunuza mı? Türk süvarisinin kılıcından kaçıp döküldüğünüz Ege denizine mi?

Uyan ey Yunanistan… Kıbrısta silâhsız Türkleri arkadan vurup, kadınları, çocukları öldürüyorsun: II. Cihan harbinde vapurlar dolusu Yunan çocuğu Anadoluya getirip beslediğimizi unuttun mu?

Uyan ey Yunan hükümeti, II. Cihan harbinde devletinizi Markos adlı gene sizin gibi Yunanlı bir eşkiya devirirken, ricalarınız üzerine Krallığınızı Türk Tayyarelerinin kurtardığını unuttun mu?

Uyan ey İngiltere, 26 milyon Türk, karar verdik, cihana ilan ediyoruz: Bizler, Kıbrıs ve Anavatanda ki Türkler, ya alilimiz açık olarak hür yaşıyacak, yahut ta topumuz birden öleceğiz... (Şurada zelil bir millet yaşıyor) diyeceklerine istiklâlimiz uğruna mahvolalım da (Burda şerefli bir millet vardı, hürriyetleri uğruna 26 milyon şehit oldu) desinler.

Uyan ey dünyanın nazımı Amerika, Biz imparatorluk kurmak sevdasında değiliz. Kıbrısta 120 bin Türk var, onların hürriyetini istiyoruz. Hürriyet aşıkı olduğunu söyleyen Amerika, neden susuyorsun? Yardım istediğin anda Kore’de ilk dalgalanan bayrağın Ay-Yıldızlı olduğunu Mehmetçiğin şehit olup Amerikan tümenini kurtardığını unuttun mu?

Amerika, haberin olsun, Orta-Doğuda fitili tütmekte olan bir bomba var... Patlarsa cihan, mes’ulü biraz da sensin…

Ey İngiliz valisi, bu hıncın nedir? İtiraf et, ailenden kaçının arkasında Çanakkaledeki Türk Çizmesinin yeri var?

Ey Çörçilin oğlu, sana cevabımız daha kısadır: Biz viski masasında değil süngü hücumunda konuşuruz.

Ey dini, habis ve pis emellerine alet eden aşağlık papaz Makarios, yeni bir haçlı seferi peşindeymişsin diyorlar...

Sen ve senin gibiler bilsinler ki, sizi haçlı seferinde kaldıran Piyer Lermit ölmüştür. Ve gene biliniz ki, o seferlerde bizi galip getiren Allah Bakidir…

Kalk, ey Lala Mustafa Paşam kalk... 30 bin kişiyle aldığın Kıbrısın üzerine bu defa 26 milyon Türk geliyor.

Deryalara korku salan Barbaros, kır dümenini Doğu Akdenize, Kıbrısa gidiyoruz...

Ulubatlı Hasan, senin yerine biz dikeceğiz sancağı Kıbrısa...

Kalk Atatürküm, kalk Mustafa Kemalim kalk... Çanakkale’de denize döktüklerinle, İzmirde Ege’ye sürdüklerin birleşmişler...

Mustafa Kemalim, çiğnemediğin bayrağın sahipleri Kıbrısta kardeşlerimizin mezarlarını yaktılar...

Mustafa Kemalim, senin İstanbul’dan sürmediğin Patrik, Ayasofyaya çan takmaya çalışıyor...

Mustafa Kemalim, Atatürküm, Atam... Büyük Allahın adına yemin ediyoruz ki bir tek Türk kaldıkça Ayasofyada çan çalınmayacak, ama sabrımızı taşırırlarsa Atinada ezan okunacaktır...

Gaziantep Lisesi Ed. Öğretmeni

4 Temmuz 1958

Adil DAİ

NOT: Bu nutuk derneğimizin tertip ettiği Kıbrıs mitinginde okunmuştur.