Yurdumuzda sayılan bir hayli kabarık olan, makina ve teçhizat bakımından zengin ve isçilik vasıfları iyi denecek durumda bulunan küçük sanayii atölyeleri umumiyeti tamirat işleri ile uğraşmaktadırlar.

Bu tip atölyeler, mevcut tezgâhlarını günün büyük bir kısmında çalıştırmadıklarından milyonlarca lira döviz sarfiyle temin edilen makina ve tezgâhlardan tam randıman almaktadırlar.

Diğer taraftan, imkân bulan her sanatkâr şahsına ait atölye açarak küçük endüstride iş sıkıntısı yaratmaktadır. Böylece; makinalaşan küçük tamirat atölyeleri çeşitli imkânsızlıklar içerisinde kıvranmakta, maddi sıkıntı çekmektedir. Bu atölyelerden memleketimizde sanayinin gelişmesi için yeteri kadar istifade edilmemektedir. Tamamen kendi haline bırakılan küçük sanayi alemimiz büyük bir organizasyona, fikir ve meslekî eğitim reformuna muhtaçtır.

Büyük bir kalkınma devresine giren yurdumuzda bu devre içerisinde sanayi tesislerimizin geliştirilmesini ön gören beş yıllık kalkınma plânı küçük sanayinin durumuna da parmak basmıştır. Bu sanayiden gereği gibi faydalanma imkânı aranmıştır.

Araştırma, (AID) milletler arası kalkınma teşkilâtı, Halk Bankası ve Millî Eğitim Bakanlığının müştereken yürüttükleri bir proje ile yapılmıştır.

İlk olarak küçük sanayi’i gelişme durumunda olan Gaziantep ve Kayseri illeri ele alınmış, Türkiye’de küçük sanayinin geliştirilmesi konusunda yapılacak çalışmalarda bu iller pilot bölge olarak kabul edilmiştir.

Bu çalışmalarda, küçük sanayinin makina ve teçhizat durumu ile iş veren ve işçilerin teknik ve teknolojik bilgileri incelenmiştir. Her iki ilimizde yapılan incelemeler şu gerçeği ortaya koymuştur:

Küçük sanayimiz iyi bir organizasyon sayesinde memleket endüstrisine ve ekonomisine büyük hizmetler edebilir.

Şöyle ki: Küçük sanayi, büyük sanayi ile işbirliği yaptığı takdirde onun ihtiyacı olan birçok parçaları yapabilecek, böylece bünyesindeki iş sıkıntısı ortadan kalkacaktır. Aynı zamanda büyük sanayinin ithal etmek zorunda kaldığı birçok parçalar yurdumuzda yaptırılmak suretiyle döviz tasarrufu sağlanmış olacaktır.

Küçük sanayi mensupları kollektif çalışma imkânlarına kavuşturulup yurt içerisinde bir çok büyük sanayinin veya montaj sanayinin meydana gelmesi temin edilecektir.

Gaziantep bu çalışmalar için çok müsaittir. Yaptığımız incelemelerde bol miktarda yeni makina ve tezgâhın mevcut olduğu, iş yerlerinin ve işçi durumunun iyi denecek durumda olduğu tesbit edilmiştir. Geniş imkânlara sahip olan Gaziantep küçük sanayi mensupları maalesef belli başlı hiçbir imalât yapmamakta, ancak tamirat işleri ve bazen amatör imalat işleri ile uğraşmaktadırlar.

Bu durumda küçük sanayinin yarınını garanti altına alamamaktadır. Çok zaman büyük iş sıkıntısı çekilmektedir. Mevcut makina ve tezgâhları normal kazanç getirmemektedir. İş veren ve işçiler çok çeşitli tamirat işleriyle uğraştıklarından fazla yorulmakta, normal bir çalışma düzenine kavuşamamaktadırlar.

Kanaatimiz şudur ki; Gaziantep tamirat atölyeleri yanında, küçük imalât endüstrisi gerçekleşebilir. Bunun için de herşeyden önce, büyük endüstrinin talep ettiği sayı, standart ve kalitede imalâtın yapılması şarttır.

Bu hedefe varabilmek için de iş veren ve yanlarında çalıştırdıkları işçilerin fikir ve meslekî eğitimine ihtiyaç vardır.

Bu hususta Gaziantep Erkek Sanat Enstitüsü hazırladığı özel proğram çerçevesinde bir yıldan beri küçük sanayi mensuplarının mesleki eğitimini üzerine almış ve bunu başarı ile yapmıştır.

Gaziantep sanatkârları bu yoldaki çalışmalara büyük inanç beslemişler ve gerekli ilgiyi göstermişlerdir. Gerek iş verenler ve gerekse yanlarında çalıştırdıkları işçiler açılan çeşitli meslekî eğitim kurslarına katılmışlar ve sonuna kadar kursları takip etmişlerdir.

Gaziantep sanatkârlarına gerekli ilgi gösterilip iyi bir organize ile çalışmaları plânlaştırılacak olursa, Gaziantep’de küçük endüstri kısa zamanda imalât endüstrisi halini alacaktır. Sanayicilerimizde bu anlayış ve ruh vardır.

Böyle bir çalışma düzenine girildiği takdirde buluş kabiliyeti üstün olan Gaziantep Sanatkarları Türk Endüstrisine büyük hizmetler yapacaklardır. Bir yıllık çalışmalarımızla buna inanmışızdır.