Senelik izinimi çok sevdiğim Erdek'te geçirdim. Erdek’i eskiden beri bilirim Son yıllarda herkes tarafından tanınan ve aranan bir turist şehri olmuş. Halkının ekserisinin göçmen olduğu bu kazada gördüğüm değişiklikler beni hayrette bıraktı. Demek ki para kazanmak istek ve çabası insanların temel düşünce ve davranışlarında da esaslı değişiklikler yapabiliyormuş. Burada yaşayan göçmenler, Bulgaristan’dan getirdikleri alışkanlıklarına bağlı, koyu dindar kişilerdi. Değil denize girmek, yüzleri açık erkek yanında bile zor dururlardı. Şimdi kadını erkeği açılmış, insan içine sokulur olmuşlar. Gelen turistlerin şortla, mayo ile dolaşmalarını yadırgamadıkları gibi, kendi ailelerinde, yaşı müsait olanların bu şekildeki hareketlerini de hoş görüyorlar.

Turizm davasının iyi bir şekilde neticelenmesinde bu zihniyet değişikliği şarttır. Eğer bir memlekete gelen turist kendi alışkanlıklarını devam ettiremezse sıkılır. Hiç bir insan da senelik bir ay iznini geçirmeyi istemez. Maalesef birçok kasabamızda, hatta büyük vilâyetlerimizde yabancılar bu serbestliği bulamamaktadırlar. Değişik bir giyiniş, değişik bir konuşma veya davranış sirkten kaçmış bir mahluk gibi seyir alay konusu olmaktadır. Küçük çocuklardan büyük iş güç sahibi insanlara kadar büyük bir kalabalık turistin peşine takılmakta onları rahatsız etmektedir.

Erdekliler turistlerin gelir getiren altın ocağı kıymetinde olduğunu .çok iyi anlamış durumdadırlar. Orada her ev bir pansiyon haline getirilmiş, ev sahibi kendi yatağını, mutfağını misafiri ile paylaşıyor. Pansiyoner olan çiftler sadece el yazılarıyla kimliklerini deftere kaydediyorlar. Başkaca hiç bir tahkik muamelesine lüzum görülmüyor. Kış aylarında 3-4 bin olan Erdek’in nüfusu turist mevsiminde 45 bine çıkıyor. Bu 45 bin kişi kolayca gezip eğleniyor ve besleniyor. Kendi muhitlerindeki hayatı devam ettiriyorlar.

Turistin bıraktığı paranın kazanılmasına alışılma başlayınca, bazı kötü itiyatlar da doğmuyor değil. Mesela 5 kuruşluk malzemeyi 15 kuruşa sokuşturmak. Turist hiçbir zaman bir mirasyedi değildir. O da hepimiz gibi az para ile iyi vakit geçirmek ister. Kendi, memleketimizin insan olduğu için, piyasadan da haberi vardır. Eğer fazla turist gelmesi arzu ediliyorsa bu gerçeğin hatırdan çıkartmaması gerekir. Erdekte bu kötü davranış bazı tatsız hadiselerin çıkmasına sebep olmuştu.

Dinlenmek ve eğlenmek için gelen insanlar, mal ve can emniyetlerinde de endişe etmemelidirler. Gece ve gündüz, her yerde tam bir emniyet içinde bulunduklarını hissetmelidirler. Memleketin güzel bir yerini doya doya seyretmeye çıkan bir çiftin karşısına zorbalar çıkar, aşağılık şehevi sarkıntılıklarda bulunursa bu ancak o beldenin sakinlerinin tümü aleyhine işlenmiş bir cürüm olacaktır. Bunun böyle olduğunu herkesin bilmesi, gerek fahiş fiyatla mal satan esnafa gerekse ahlak düşkünlerime karşı belde ahalisinin toptan reaksiyon göstermesi icap eder.

Gaziantep’te turizm çalışmalarının başladığı, bir derneğin kurulduğu, hatta bir hayli faaliyet de gösterdiği malumdur. Bu derneğin bir üyesi olarak iç turizm dediğimiz memleketimizde tatil geçirme esnasında karşılaştığımız nahoş davranışlardan bahsetmekte fayda gördüm. Gönül istiyor ki Gazi şehirde bunların hiçbiri olmasın. Yerli ve yabancı binlerce turist şehrimize akın etsin. Bu temenni, olmayacak iş değildir. Yeter ki elbirliği ile gayret gösterip, kendimizi bunlara hazırlayalım.