Hatice Köymen isminde Gaziantep’li iki yaşında bir yavru ince barsağını tıka yan 447 tane solucandan şiddetli bir ağrı ile hastaneye geldi. Çok kusuyor ve abdest edemiyordu, çok zayıflamıştı. Karnının içindeki, barsaklarının hareketi dışardan bakılınca görülüyordu. Solucanlar, ince barsağını tıkamış, barsak gerilmiş, beton gibi sertleşmiş, geçit kapanmıştı. Bu sebepten çocuk abdestini ağzından kusuyordu. Ameliyat edildi. Barsaklar kesilip solucanlar dışarı çıkarılarak geçit açıldı ve çocuk kurtarıldı.

Her ne kadar resimde yavru, ameliyat edildikten sonra, ayak ayak üstüne atmış, fıldır fıldır bakıyor gibi görünüyorsa da, bu halinden az önce ölümün eşiğine kadar gelmişti.

Bu kadar küçük bir çocukta 450-500 kadar soluncan olması ve bunların ölüme sebep olacak kadar ağır hastalıklar husule getirmesi bizim Gaziantep’te sık sık gördüğümüz hadiselerdendir. Karnı ağrıyarak bize muayeneye gelen yüz hastadan seksen tanesinde bu ağrıların sebebi soluncandır.

Eğer sizin ve çocuklarınızın zaman zaman karnı ağrıyorsa, gece uyurken ağzından su akarak yastığını ıslatıyorsa, çocuğunuz gece yatağına işiyorsa, halk arasında dabaz denilen, vücudun yer yer kabarması ve kaşınması şeklinde kurdeşen hastalığı oluyorsa, bilin ki sizde veya çocuğunuzda solucan var. Evet, solucan karın ağrısına sebep olur, ağızdan salya akmasına sebep olur. Geceleri çocukların yataklarına işemelerine sebep olur. Kurdeşen ve kaşıntılar yapar. Hatta çok defa sar’a dediğimiz kendini bilememek bayılmak ve yerlerde çırpınmak şeklinde görülen hastalığın da sebebi solucandır. Barsakları tıkayıp geçiti kaparsa, barsak düğümlenmesi yapar ve insanı öldürür. Safra yollarını tıkarsa, safranın barsağa dökülmesine mani olur sarılık yapar.

İşte bu iğrenç ve küçücük canlı, insanada bu kadar çok hastalığın sebebidir. Maalesef Gaziantep’te de bu kurt çok görülmektedir. Solucanın Gaziantep’te niçin çok görüldüğünü anlatmadan önce yumurtadan bu kurtun meydana çıkması için başından geçenleri kısaca anlatayım.

Soluncanlar insanın barsaklarında yüzlerce yumurta yumurtlarlar. Bu yumurtaların döllenmesi lazımdır. Döllenmiş yumurtalar, dışkı ile dışarı atılırlar. Dışarı atılan yumurta kafi sıcaklık ve rutubeti olan yeri bulunca gelişir. İçinde ancak mikroskopla görülebilecek derecede küçük kurtçuk olan olgunlaşmış yumurta halini alır. Bu olgunlaşmış yumurtadan solucan meydana gelmesi için insanların bunları yemeleri icap eder. Tabii hiç kimse bilerek avuç avuç solucan yumurtası yemez. Fakat bazı temizlik kaidelerine riayet etmediğimizden veya muhitimizin alışkanlıklarından olan özel bazı yemeklerimizin hazırlanış şeklinden dolayı bilmeden gıdalarlar birlikte soluncanların olgunlaşmış yumurtalarını yemekteyiz. Bu olgunlaşmış yani içinde kurtçuk olan yumurta barsaklarımıza gelince patlar, içindeki kurtçuklar dışarı çıkar. Bu kurtçuklar barsak duvarını delerek kana karışır, kanla birlikte akciğerlere gider, Bu yolculuğu esnasında bazan zatürre gibi akciğer hastalıklarına sebep olur. Kurtçuk akciğerden hava boruları yoluyla tekrar ağıza ve ağızdan barsaklara döner. Barsaklardan çıkıp tekrar barsaklara dönmesi en az sekiz günlük bir zamanda olmaktadır. Bu sekiz günlük göçünü tamamlıyan kurtçuk artık tam bir solucan olma hakkını kazanmıştır. Barsakta olgunlaşır, büyür, üç ay içinde hepimizin tanıdığı bir solucan şeklini alır.

Fotoğraf: İki yaşındaki Hatice Köymen ameliyattan sonra barsağından çıkarılan 447 adet Kurt’un yanında.

Bir insan pisliği ile dışarı atılan dölenmiş solucan yumurtasından olgun solucanın meydana gelmesi için başına gelenleri anlattım. Görülüyor ki eğer marul, domates, salatalık gibi çiy olarak yediğimiz sebzeleri insan gübresi ile sulamazsak, veya bu sebzeleri yemeden önce iyice yıkayacak olursak, solucan yumurtası yutmamış olacağız. Gazianteplilerin sahre alemlerini çok sevmeleri, sehrada çiy köfte yoğurmayı adet edinmiş olmaları, bu çiy köfte ile bir lirte marul salatalık ve domates yemenin hakikaten çok zevkli olması sebebiyle, solucan yumurtaları çok kolaylıkla insanların barsaklarına gidebilmekte ve orada gelişerek resimde görülen ağır hastalık gibi daha bir çok hastalıklara sebep olmaktadır.

Çiy köfte Gaziantep’e has güzel bir yemektir. Bunu afiyetle yiyelim. Fakat bununla birlikte solucan yumurtası yememek için dikkatli bulunalım. Çiğ yediğimiz sebzeleri iyi yıkayalım. İnsan gübresini tarlalarımızda kullanmamaya gayret edelim. Aksi takdirde (Çiy köfte ile birlikte solucan hastalıkları da Gaziantep’e hastır) gibi hoy olmuyan bir kaide koymak zorunda kalırız.