Sırası gelmişken biraz da hastanemizin vaziyetinden bahsetmek faydalı olur. Harp başladığı gün Şeyh camiinde bir hastane açılmıştı. Bu hastane Heyeti sıhhıyesini doktur Mecit, Sıhhat müdürü Şahabettin, Hükümet tabibi Fahri Can, Doktor İbrahim Sait ve eczacı Mustafa beyler teşkil ediyordu.

Hastane bir harp hastanesi olduğundan en büyük vazife Doktor Mecit beye düşüyordu. Bazı günler elli altmış ameliyat yapmak icap ediyor ve bu da gece gündüz istirahat etmeden çalışmayı icap ettiriyordu. Diğer doktorlarımız da ayni suretle çalışıyorlardı. Fakat vesait çok mahduttu, alât ve edevatı cerrahiye çok noksan olduğu gibi ilâç bile bulunmuyordu. Bununla beraber bu yokluk içinde doktorlarımızın gösterdikleri faaliyet ve feragati nefis her türlü takdirin fevkındadır.

Fotoğraf: Doktor Mecit BARLAS

Cami yaralılarla dolunca bütün civar haneler hastaneye ilhak edildi. Hacı Halil ve Hacı Vahap mahalleleri bir hastane haline geldi.

Şunu da sırası gelmişken arz edelim ki Fransızlar minaresinde Hilâli ahmer bayrağı dalgalandığı halde hastanemizi de bombardıman etmekten çekinmediler ve hastanedeki yaralılardan bir kısmını ikinci defa yaraladılar.