Gaziantep’in Karakuyu köyünde ama Aşık Mustafa isminde bir aşıktan dinledim, Nizip davası adındaki destanı 91 sene evvel Kilis’in Musabeyli nahiyesine tabi Körtüncü köyünde doğmuş Aşık Ali isminde biri tertip etmiştir. Bu zatın bugün Molla Mehmet isminde bir torunu hala yaşamaktadır.

Nizip davası ismiyle tertip olunan bu destan Mısırlı İbrahim Paşa ile Hafız Paşa arasında Nizip’te vukubulan meydan muharebesini tasvir etmektedir.

Hazırol vaktine dayan İbrahim

Eniyor çarhacılar meydan benimdir

Mısırdan aşağı sürmek muradın

Bin hilala kadar seyran benimdir.

İbrahim paşa der: Dursun varayım

Aduler töremiş nice durayım

Eğer harp isterse topu kurayım

Havaya çekilen havan benimdir.

Hafız paşa derki: Ordum üç yerde

Bir gece yatarım Yafa’da Surda

Bir darbe vururum seni komam Mısırda

Bütün Arabistan Yemen benimdir.

İbrahim paşa der: Vatan ırakta

Yüzbin mermi atarım bir oturakta

Çok düymanı işletirim kürekte

Hem sürgün ederim liman benimdir

Hafız paşa der: Düştüm bu hale

Sağımdan solumdan kuvvetim gele

Nice zorbalara beklettim kale

Atarım mahpusa zindan benimdir.

İbrahim paşa der: Düzdüm orduyu

Araba çaldırdım cengi harbiyi

Parmak gibi hıyar süngü süngüyü

Koparsam zenzele turfan benimdir

Hafız paşa derki: koymuşum sert

Mizar elden giderse gelirim beri

Basarım ordumu gece bir yarı

Hem hücum ederim cevlan benimdir.

İbrahim paşa der: Humusa geldim

Hamanım kuvvetim ikiye böldüm

Mizardan vezirin üçünü aldım(1)

Erzurum Erzincan Acem benimdir

Hafız paşa derki: Ya ben nedeyim

Başıma alıp ne diyara gideyim

Bari verin bana zehir yutayım

Hakipaye galdim aman benimdir.

Aşık Ali derki: Söyleyim dilde

Binikiyüz elli beşinci yılda

Çekerler halini yedi bir kralda

Nizip’in üstüne destan benimdir.

Derliyan: Ali Rıza (Yalgın)


(1) Üç vezirin mısır tarikiyle İbrahim paşaya iltihakı. Türk ordusunda casusluğu ile bulunmakta olan 3 mısır zabitidir. Tarihi Atada bunlara dair mufassal malubat vardır.

Bu yazı Şakir Sabri Yener tarafından Halk bilgisi haberleri dergisinin 15. Mayıs 1933 elit 2, Sayı 21-22, sayfa 188’den aynen kopya edilmiştir.