HAKKINDA BAŞKA YENİ DERLEMELER
-5-
Miskin Ali Colaptan Cabula tuza giden devecileri görünce Benli Saltana şu aşağıdaki türküyü söyleyerek selâm göndermiştir: ([1])
Benden selâm edin o nazlı yara
Yar yardan arasın açar mı böyle
Bana yakın yırak ([2]) yollar gösterir
Adam sevdiğinden geçer mi böyle .
Yakın yakın varır idim ben yara
Yarımdan çekildim bir tenha yere
Bir yiğit te hizmet etse bir kula
Başka doluları içer mi böyle
Uzak yola menzil kurmuş bir rakip
Ara yerde ne geziyor her hakip
Bir adam da Sultan Hanı bırakıp
Kuzgun ardı sıra uçar mı böyle
Miskin Ali der ki yarımı görsem
öpsem yanağını hatırın sorsam
İstese canımı ben ona versem
Adam bir can için kaçar mı böyle.
Barak nahiyesinde Çakıro'ğlu köyünden Çakıroğlu İbrahimin defterinden Miskin Ali hakkında şu aşağıdaki bilgiyi ediniyoruz. Yukarıda
Halidoğlundan Miskin Aliye ait olduğunu yazdığımız türküyü bu adam bambaşka bir şekilde yazmıştır ki hakikate ne kadar yakın olduğunu bilemeyorum: O yazı şudur:
“Karaabalı oymağından Çarho oğlu Miskin Ali Pazarcık ovasından
Mercanlı Haşanın kızı Zeynebi severdi. Sonraları başka Emine
adında bir kıza gönlü düşüp onunla Amik ovasına gitti. Zeynep Miskin
Aliye şu türküyü yazıp gönderdi”:
Benden selâm edin Miskin Aliye
Yar yardan arasın açar mı böyle
Zeynep kız kendinin yasını çeker
Adam sever, sever geçer mi böyle
Şimdi çıkıp, çıkıp yollara bakıp
Aramıza zivan ([3]) ekdi ırakıp ([4])
Alıcılar hup şikârı bırakıp
Kuzgun ardısıra döner mi böyle
Zeynep kız der ki kurbanım yare
Kendi bana ben kendine sersere
Bir'adam da hizmet etse bir Pire
Başka doluları içer mi böyle
Miskin Ali Adanada bir kızı severdi. Sonradan kendisine İhanet ettiği için şüphelenmiye başladı, aşağıdaki türküyü bunun üzerine söylemiştir… ([5])
Ey İlâhi senden bir yar isterim
Gülü zemheride solmadık olsun
Ne analar doğurmuş ne yeri belli
Daha bu dünyaya gelmedik olsun
Ayağında halhal altında çizme
Başında çevresi gül ile yazma
Kendisi Melektir Huriden azma
Daha hiç bir gözler görmedik olsun
On üçten ondörtten biri olsun yaşı
Kudretten çekilmiş kara olsun kaşı
Sabah namazında sehere karşı
Daha kendi kendin bilmedik olsun
Miskin Alim der ki dediğim olsa
Şakısa bülbüller dalına konsa
Her beni gördükçe oynasa gülse
Daha hiçbir kimseye gülmedik olsun.
Urumdan Şama görmeğe geldim ([6])
Bakacak yüzünde yerin kalmamış
Ev kaşlarınla işmar ederdin
Öpecek yüzünde yerin kalmamış
Böyle bilsem ben yanına gelmezdim
El uzadıp gonca gülün dermezdim
Küçük deye ben öpmeğe kıymazdım
Hiç bir koklanacak yerin kalmamış
Böyle mi eder adam adama
Karşı geldim sana gelen kadana
Doldurmuşsun çoban çoluk odana
Bana oturacak yerin kalmamış
-Devam Edecek-
Yazan: Ömer ÖZBAŞ
(*) Bundan evvelki yazılar mecmuamızın 5, 6, 7 numaralarında intişar etmiştir.
[1] Mizirinli Halidoğlundan
[2] Yırak: uzak
[3] Buğday tarlaları içerisinde biten acı tohumlu yabani bir ot
[4] Rakip, düman
[5]İbrahim Çakıroğlunun defterinden
[6] Naibin oğlu Türkmen Saitten derlenmiştir. Lohanlı Ökkaş bu türkünün Kılıcoğluna ait olduğunu söylemektedir.