Türk Milleti asırlardan beri, monarşinin, diktatörlüğün veya şef sisteminin mahzurları sebebiyle çok ıstırap çekmiştir. Her ditatörlük veya şef sisteminde görüken mahzurların başlıcalarını, ilim adamları tesbit etmiştir.

Şef sisteminin mahzurlarının başında kontrolsüzlük gelir. Diktatör idarelerde halkın tenkit hürriyet askari zeviyede olduğu için: murakabe cihazı iyi işleyemez. Murakabe yeter derecede olmayınca; idare edenlerin icap eden gayretli, atılganlığı feragatı götermeleri ihtimali azalır. Murakebenin olmayışı idare edenleri kanunlara saygısızlığa, bezginliğe ısrara lükse ve bilhassa mesuliyetsizlik hissine kolaylıkla sürükler.

Şef sistemi olan ülkelerde nüfuzlu mevkilere gelen kimseler kötü niyetli iseler; kontrol olmayışından istifade ederek, nüfuzlarını kolaylıkla suistimal edebilirler. Nüfuzlu mevkilerde bulunan kötü niyetliler, birbirleriyle işbirliği yaparak dürüst insanların işbaşına gelmelerine engel olurlar.

Şef sistemi dalkavukların çoğalmasına sebep olur. Bazı insanlar, kendi menfaatini gerçekleştirmek gayesile nüfuzlu kimselere yaranmıya çalışırlar. Şefin her hareketini destekleyerek şefle yanılmazlık hissi doğrurlar. Şef, her insan gibi yanılabileceğini, ilmi yollardan yürümenin en salim yol olduğunu zamanla unutur. Dalkavuklar her şeyi şefe gül pembe göterdiklerinden şef, idare ettiği milletin gerçek durumu hakkında yanlış kanaatlara saplanır. Dalkavukların bu faaliyeti şefin mevkiini sarsar. Şefin düşmek üzere olduğunu sezen dalkavuklar; Şefi derhal terkederler ve şahsi menfaatlerini büyütebilmek için yeni bir şef ararlar. Çok defa mazisi temiz dürüst bir insan millet çoğunluğunun desteğiyle yeni şef olur.

Yeni şef zamanında da murakabe cihazı iyi işlemediğinden memleket işleri düzenli yürümez. Millet çoğunluğu yeni şefinde zamanla aleyhine döner ve memlekette huzursuzluk devam eder, gider.

Yukarıda sıraladımız mahzurlar sebebile şef sistemi iyi bir idare şekli değildir. Tenkit ve kontdol hürriyetinin hâkim bulduğu murakebe cihazının iyi işlediği dalkavukluğa yer vermiyen kanunlar, karşısında eşitliği sağlıyan demokrasi rejimi; memleketimiz için erişilmesi arzu edilen bir idealdir. Sadece demokratik kanunlar kabul ve tatbik etmekte, gerçek demokrasiye erişemiyeceğimizi bize tarih ilmi binlerce misalle haber veriyor. Bugünkü durumumuz da gerçek demokratik kanunları kabu ve tatbik etmemiz bizi sadece anarşiye götürebilir. Eğer gerçekten demokrasiye kavuşmak istiyorsak, evvelâ Türk aydınlarının çoğuluğunun demokrasi zihniyetini kazanmasını sağlamak gerekiyor. Demokrasi rejimini şef zihniyetini taşıyan insanlar tatbik edemez. Şef sistemiyle idare edilmeye alışmış halkımıza demokrasi zihiyeti terbiyesi vermemiz gerekiyor.

Hulûsi YETKİN

Yeni Adım Gazetesi

25 Aralık 1959