Atalarımız çok hayırsever insanlarmış. Üstünde yaşadığımız Gaziantep şehrinde ibadet için bir çok camiiler mescitler tekkeler yaptırmışlar. Herkesin vaktinde etmesi için çeşmeler, medreseler okullar; ölen atalarını daima hayırlı anmak için türbeler ve mezarlar yaptırmışlar.

Bu yaptırdıkları camiileri mescitleri, tekkeleri, çeşmeleri, medreseleri, okullar, tarihi binaları, türbeleri ve mezarları taşa oyulmuş yazılarla süslemişler. Sanki bu kazılı yazılarla gelecek nesillere işte biz bu eserleri şu zamanda ve şu şekilde meydana getirdik, sizde daha iyilerini yapın” demek istemişler.

Bizler ise bu ecdat yadigarı kitabelerin çoğunun kıymetini bilmemişiz. Parçalamışız, inşaatta kullanmışız ve yok etmişiz.

Bu kitabeler tamamen yok olmadan Gaziantep’ten bir Şakir Sabri Yener çıkmış. 20 yılda rastladığı 82 kitabenin kopyasını almış. Her kitabenin Türkçesini ve kısaca tarihçesini de yazarak 82 kitabeyi bir kitapta toplamış. Batta, Budak, Aksoy, Tüzün, Mennan, Özgül, Öğücü, Bayram, Tuzcu, Muhsinoğlu, Hasırcızade, Göksel, Ahı, Kepkep Ocak, Barlas. Göğüş ailelerinden gelen Gazianteplilere güzel bir armağan ve iftihar vesilesi hazırlamış. Geçen yıl Gaziantep Kültür Derneği yayınları arasında satışa çıkan bu eser, tanıtılmaması sebebiyle Gaziantep’teki eski eserlere önem vermeyen ilim muhitlerinde büyük ilgi ile karşılanmıştır.

Hulûsi YETKİN