Ben karargahtan, Şahin beyin çekilerek geldiği Kertile geldim. Çünkü Şahin beyin postası bana durumu haber vermişti. Şahin beyle karşılaştık. Kendisine dedim ki Şahin bey Fransız kuvvetleri çok üstündür. Bu kuvveti tutamayız ve Antebe geçerler. Yol üzerinde bulunan köylerdeki kadın ve çoluk çocukları ezdirmemek için içerlere çektireyimmi, köyüm de yol üstündedir. Evimde eşyamdan başka çeteler için erzak vesaire var, bunları ileri gidip kaldırayım dedim. İki kerre elini kaldırarak senbilirsin, senbilirsin dedi. O sırada yanımda onbin fişek (mermi) kalmıştı. Ben bunun üzerine Ulumasaraya geldim. Köy halkını toplayarak dedimki, Fransız kuvvetlerinin buraya gelme ihtimali var. Bu yoldan geriye bir iki saat uzaklıkta bir yerlere çekilinki çocuk ve kadınlar ezilmesin, ayni şekilde Bostancık, ELMALI – Beşgöz köyleri ve diğer yola yakın köylere aynı emirler verildi. Bana dedilerki Ah Karaca bu kadar eşyayı az bir zamanda nasıl kurtaralım? Ben ne yapalım harp böyle olur, ne kurtarırsanız kurtarın dedim. Yol üzeri köyleri boşattık. Ben geri akşam vakti cepheye döndüm ertesi günü sabahleyin Kertilde çarpışmalar yeniden başladı. Çarpışarak geri geliyorduk, böylece Elmalı köprüsüne kadar geldik, vakit yine akşam olmuştu. Fransız birlikleri Bostancık köyü civarında Tektük denilen yerde açık karargah kurdu ve yattı Bizde köprüde kaldık. O akşam bir düzen kuruldu. Diğer Türk kuvvetleride bölgemizde toplanmıştı. Boynuyoğun Memik Çetesi Elmalı Hüyüğünü; Hortoğlu Bektaş, köprünün doğusunda bulunan yıkık kaya tepesini; Karayılan Bostancık kayalarını çetesi ile tatmak üzere tayin edildi. Güceğe köyünden Mehmet Kiya sergiyen taşını çetesi ile ve son olarak Şahin beyde köprü başını çetesi ile tutacaklardı.

Şahinbeye dedimki, Şahinbey bu köprü başı savunmaya elverişli değil. Düşman değirmen tepesini alırsa bizi burada yok eder. O bana - EY KARACA KİYA FRANSIZ ANTEPE GEÇERSE ANCAK BENÎM GÖĞSÜMÜN ÜSTÜNDEN GEÇER YOKSA GEÇEMEZ, dedi, Düşmanın atacağı top ateşi ile çetenin dağılacağını ve burada kalırsa öleceğini söyledim. Kendisi zaten ölmek istiyorum ben Antep’te Müdafaa Hukuk Cemiyetine söz verdim. Ölürüm burdan ayrılmam dedi. Kâtip ve ağır makinalı tüfek Kumandanı Ali Nadi Ünler de benimle birlikte ve bana hak vererek kendisine ısrar etti. Bize sağlığın gerek, gel bir tarafa çıkalım ölmüyelim, karşı dağlardan harp edelim dedik. Sözümüzü dinletemedik. Ben Ali Nadi beyle birlikte bir tarafa çıktık, sabah oldu harp başladı. Bizim topumuz yoktu. Düşman top ve ağırmakinalı tüfekle üstün bir ateş kudretiyle ortalığı cehenneme çevirmişti. Çetemiz bunu ancak belirli sayıda kullandığı tüfek mermileriyle karşılıyordu. Sonunda düşmanın fazla ateşine ve karşı koyamıyarak geri çekilmek zorunda kaldık. Şahin Bey Köprüden hiç bir yere kımıldamadı. Kendinin yakınında bulunan çetelerde sonuna kadar dayandılar. Köprüden 150 metre uzakta bulunan çetelerimizden Dokurcundu Müslüm, Ulumasareli Osman gibi 7 çetenin Şehit düştüğü değirmende de şiddetli savaş oldu. Fransızlar köprüye geçerek Antebe girdiler. Fransızlar gidince ben köprüye geldim.

Şahin beyi ölü buldum. Bu savaşlarda otuzbeş çetemizi şehit vermiştik. Şehitlerimizin çoğunu aynı yerlere gömdük. Bir çok çetede yaralandı. Şahinbeyde, kalp üzerinden ve sol kulak arkasında süngü yaraları vardı. Yüzünde çiynentilerin izlerini gördüm. Üzerin de hiç bir kurşun yarasına raslamadım. O zaman Şahinin süngülenmek suretiyle verdiği sözü yerine getirerek köprü başında şehit olduğunu, gerçekten düşmanın göksünü tepeleyerek yolu geçtiklerini anladım. Köprünün üzerinde ayrıca altı adet nakliye atınında cesetlerini gördük, köprübaşında tek başına ölen Türk, Şahin beydir Ben Şahinbey’in cesedini Ulumasara köyüne getirdim. Antebe bir posta gönderdim. İki hoca bir mütemet gönderelim yüksek bir yere kabir kazıp gömün demişler. Hoca gelmeden Mülklü Haci altı çete ve bir tabut göndermiş Şahin beyin cenazesini bana versin demiş, vermedim ve boş gönderdim. Haci bunu anlayınca Burç köyüne giderek benim ölüyü vermediğimi Ali Kılınç’a şikayet etmiş. Ondan bir mektup alarak yanıma geldi ve mektubu bana verdi. Mektupta Şahin beyin cesedini Haci ağaya vermessem hakkımda muamele yapılacağı yazılı idi, Ali Kılınç’ın bu emri ile Şahin beyin cesedi Mülk köyüne gitti. Antep’ten gelen iki hoca ve bir mütemet cenazeyi bulamayınca boş döndüler. Bundan iki sene sonra Mülkten kemikleri alınarak Gaziantepte yapılan Şehitler abidesine konuldu. Şahin bey kendi canını feda etmekle, yurt için ölmek zamanı geldiğini bütün çevreye ihtar etmiş oldu. Şahin beyin şehadetini takiben Antep şehri içindede savaşlar başladı. Şahinin şehadetini 6000 Türkün şahadeti takip etti ve Antep bölgesi düşmandan kurtuldu.

HADİSE 2 -MAHMUT SÖYLEMEZ’İN ŞAHADETİ

Şahin beyin şahadetinden sonra Antep’e gittim. Müdafayı Hukuk cemiyetine Şahin beyin şahadeti sebebiyle Antep yolu açılmıştır. Buraya bir kumandan verin dedim. Peki, sen köyüne git biz icabına bakarız dediler.

Bir müddet sonra Mahmut Söylemezi kumandan olarak gönderdiler. Mahmut bey iki yüz elli çete ile geldi. Fransız nakliye kolu 15-16 günde KATMA dan gelir muhasara kuvvetlerini erzak ve kuvvet getirir ve boş olarak dönerdi. İşte nakliye kolu boş olarak KATMA ya dönmek üzere Antep’ten çıkınca Mahmut bey bunları takip etti tacizlik vermek üzerede arkalarından kovalamak ve kırk elli süvarisi bulunan Kılınç Ali dahi daha arkadan gelmek üzere GENEYİK, MİZMİZ ve ÇAPALI köyleri üzerinden bu harekete katıldı KİLİSli Polat bey Doğu taraftan KARAÇOMAK ve ARKIK arasından ateş etmek suretiyle yapılan takiple Fransız nakliye kolu KİLİS’e sürüldüler. süvariler geri dönerek Antep’e gittiler. Mahmut bey ULUMASARA dağlarında kaldı. Kurduğu savunma hattı Şahin bey’in hattı idi. Fransız nakliyesi KİLİS ten dönene kadar bekledi nakliye kolunu takviye eden düşman kuvvetleri görülmesi üzerine Mahmut bey bunları KERTİLDE karşıladı. Düşman kuvvetleri çok kalabalık ve Mahmut bey çeteleri az olduğundan geri çekilerek cepheyi BOSTANCIK kayalarına aldı. Orada yapılan çarpışma sonunda AKBABA ya cephe tutmak maksadiyle çekilirken düşmanın vaki top ateşinden meydana gelen şarapnal parçası ile Mahmut bey yaralanmış.

Fotoğraf: Ulumasereli Karaca Kiya ile Adil Özbilge