Milletlerarası Çocuk Edebiyatı Birliği Kongresi Dolayısıyle:

“Çocuklarımız ve gençlerimiz yetiştirilirken onlara bilhassa varlığı ile, birliği ile, hakkı ile bağdaşmıyan bütün yabancı unsurlarla mücadele lüzumu ve millî fikirleri, mükabil fikre karşı coşkunca, fedakârca ve şiddetle müdafaa zarureti telkin edilmelidir. Yeni neslin bütün ruhî kuvvetlerine bu vasıfların ve kabililiyetin aşılanması lâzımdır.”

ATATÜRK

Yalnız Türkiyenin değil, bütün dünya milletlerinin meselelerinden birisi de son yıllarda tehlikeli bir hal alan resimli çocuk dergilerinin durumudur.

Bu münasebetle bir (Milletlerarası Çocuk Edebiyatı Birliği) kurulmuştur. Bu birlik Mayıs ayı içinde Floransa’da bir kongre akdetti. Kongreye çeşitli milletlerin temsilcileri katıldı. Gayeleri, (Kara Edebiyatın) imhası...

Birliğin bu yolda nasıl bir mücadeleye girişebileceğini bilmiyoruz. Yalnız hakikat şu ki, salgın halini alan resimli hikâyeler gençleri tehdit etmekte, garip iptidaların kucağına atmakta, ahlâk istihalesine doğru sürüklemektedir. Öyle ki bugünkü-futbol illeti nasıl gençler üzerinde yıkıcı tesirler bırakıyorsa, bu (Tom misk, Tomahavk, Bekkosbill, 1001 Özel) adlı yayınlar ve daha onlarcası çocuğu maceralı bir hayata imrendirmekte, kabadayılığı, silahşorvari hareketlere özendirmektedir.

Kongredeki Türk temsilcisi mezkûr dergilerin çocuklar üzerinde ne kadar kötü ve gelecek için ne gibi tehlikeli sonuçlar bıraktığını gayet güzel izah etmektedir.

(Katı kalblilik ve ahlâksızlık aşılar. Kötü temayüllere karşı mukavemeti azaltır. Muhayyileleri anormal hareketlere doğru kamçılar. Mümkün ve gayri mümkün suçlara teşvik eder. Cinayet tekniğini en önce teferruatına kadar öğretir. Cemiyet düşmanı hatipleri idealleştirir. Irklar arasında düşmanlık yaratır. Marazi bir cinsiyet temayülü aşılar).

Görüyorsunuzya Amerika tarihinden ilham alınarak uydurulmuş, istismar edilmiş (Covboy) hikâyeleri çocuklar üzerinde ne kadar korkunç tesirler meydana getiriyor. Yukarıdaki sözlerde hiçbir mübalağa yoktur. Delegemiz teşhisiyle tamamen hakikati ifade etmiştir. Birçok çocukların anneye, babaya, öğretmenine hülâsa cemiyete kafa tutmaları, karşı gelmeleri, söz dinlememeleri de nihayet okudukları o hikâyelerin bir sonucudur. Bunun için nasıl bir tepki lâzım. İleri cemiyetlerde bu tepkiyi aile gösterir. Fakat maalesef ailelerimizi bürüyen kayıtsızlık, mesuliyetsizlik, şahsî disiplinsizlik onlara çocuklarının ne ile meşgul bulunduklarını düşündürmeğe imkân vermiyor. Bugün eğer ailenin çocukları üzerinde müessir bir kontrolleri ve disiplini bulunsa cemiyetin bir çok hastalıkları hal yoluna girebilirde. Bugünkü duruma göre aileden bir tepki beklenemez olsa olsa yine bu dâvanın hallinide münevverlerimizden beklemek gerekiyor. Milli Eğitim Bakanlığı bir komite kurarak bu yolda çetin ve azimli bir savaşa girişmelidir. Evvelâ bu kabil işlerle uğraşan ve paradan başka bir düşünceleri olmıyan yayınevleri kontrol altına alınmalıdır.

Hiç şüphesiz bu hayatî meseleyi ele alacak kişiler daha müessir tedbirler, daha iyi hal çareleri bulacaklardır. Diyeceğim şudur ki, benliğimizi ve cemiyetimizi tehdit eden (Kara Edebiyat) ile savaşmak, (Kalkyıma) yapmak kadar elzemdir, şarttır.

Unutmıyalım çocuklarının milli duygu, milli terbiye, milli ahlâk nihayet milli edebiyatla yetiştirilemedikleri milletler kültür bağımsızlıklarını kaybederek ezilirler. İhmala, şakaya, küçümsenmeğe gelir hiç bir tarafı yoktur bu işin. Tehlike büyüktür, gençliği öldürebilir.