27 Mayıs 1960 Cuma günü saat 3’de, Türk Silahlı Kuvvetleri Türkiye’nin idaresini ele almıştır. Demokrasimizi çıkmaza sürükleyenleri Türk Ordusu iş başından uzaklaştırmıştır. Yeni tarafsız bir hükümet kurulmuştur. Yeni Devlet Başkanı Orgeneral Cemal Gürsel; yeni anayasa hazırlandıktan ve suçlular hakkında gerekli soruşturma yapıldıktan sonra derhal seçimlere gidileceğini söylemiştir. Yeni Anayasayı hazırlayacak ilim heyeti çalışmalarına başlamıştır. Antidemokratik kanunları tesbit edecek başka bir ilim heyeti de kurulmuştur. Yolsuzlukları tespit edecek birçok komisyonlar faaliyete geçmiştir. Sözün kısası: Türkiye, İkinci Cumhuriyet devrinin kuruluş hazırlıklarıyla meşguldür. İkinci Cumhuriyetin karakteristik özellerinin Atatürk devrimlerine bağlılık, ilme ve demokrasiye gereken önemin verilmesi olacağı için, gerçek Türk aydınları sevinç içindedir.

27 Mayıs devrimi kolay başarılmamıştır. Bu devrim, uzun süren savaşın sonucudur. Savaşta: Bir tarafta Üniversite öğretim üyeleri, yüksek tahsil gençliği, şuurlu basın, aydınlar yer almış ve diğer tarafta ise eski muhafazakâr doğu zihniyeti, şahsi ihtiras ve şahsî menfaati olan zümreler bulunuyordu. Savaş çetin olmuştur. bilhassa Nisan-Mayıs 1960 aylarında şahlanan yüksek tahsil gençliği kanı pahasına demokrasimize kastedenleri protesto etmiştir. Basın mensupları kapanma ve hapislerde yatma pahasına savaşına devam etmiştir. Türk Milletinin hakemliği huzurunda 1945 yılından beri devam eden savaşa 27 Mayıs 1960 tarihinde son verilmiştir. Türk Milletinin bağrından kopmuş ve milletin gerçek temsilcisi, aydınların idaresinde olan Türk Silahlı Kuvvetleri savaşta galip gelenleri ilân etmiştir. Savaşı Atatürk devrimcileri, demokrasi ve aydınlar cephesi kazanmıştır. Bu zafer bir partinin değildir. Bu zafer, Atatürk devrimleriyle yetişmiş yüksek tahsil gençliğinin ve ilim adamlarının zaferidir.

Siyasi bir teşekkül olmayan Gaziantep Kültür Derneğinin, üyelerinin hemen hepsi, dernek faaliyetleri haricinde bu çetin savaşta Atatürkçülerin ve ilim adamlarının cephesinde yer almıştır. Meselâ: Derneğimizin ikinci başkanı Avukat Cemil Cahit Güzelbey, 1957 Milletvekili seçimleri sonucunda, partizan zihniyet sebebiyle Yozgat’ta mevkuf tutulanlardan biridir. Başka bir misal: Dernek başkanı olan ben, Nisan ve Mayıs 1960 aylarında Ankara ve İstanbul’da yüksek tahsil gençliği çetin bir savaş verirken, Bende Gaziantep’te Yeni Adım gazetesinde demokrasi düşmanlarına, partizanlara çatıyordum.

Gaziantep’ten başbakana ilk defa çekil telgrafını gönderen belki benim. Mektuplarla baskı rejimini protesto ettim. Benim gibi birçok üyelerimizde demokrasi ve Atatürkçüler cephesinde yer alarak ellerinden geleni yapmışlardır.

Büyük Ata’nın 19’ncu ölüm yıldönümü olan 10 Kasım 1957 tarihinde yayınlara başlıyan Gaziantep Kültür Derneği’nin bütün neşriyatı gözden geçirilirse görülür ki. Atatürk Devrimlerine aykırı tek bir yazı yayınlanmamıştır. Atamızın (Hayatta en hakiki mürşit ilimdir) prensibine inanan yayın kolumuz; ilme ve sanata malzeme olmak üzere, Gaziantep Bölgesiyle ilgili bilgi ve fikirleri binbir güçlükle toplayıp yayınlamaktadır. Dergimizdeki yazıların çoğunun okunması belki sıkıcıdır. Fakat bu yazıların büyük kısmı bölge kalkınmasında vazife alacak aydınlar için lüzumlu fikir ve bilgi malzemeleridir.

Bunların çoğu ilk defa toplanmış bilgi ve fikir malzemeleri olduğundan, gayet tabii birçok noksanlarla doludur. Zamanla bu noksanları bizden sonra gelecek derleyiciler tamamlıyacaklar ve yurdumuzu kalkındıracak ilim, fikir ve sanat adamlarının faydalanması için daha iyi malzemeler hazırlıyacaklardır. Kültür Derneği, yıllardan beri Gaziantep Halkevinin bıraktığı boşluğu doldurmaya çalışmıştır. İlim zihniyetinin Gaziantep bölgesi halkı arasında yerleşmesi için derneğimiz mümkün olanı yapmaya devam edecektir.

Avukat Hulûsi YETKİN