KISIM 1 BAĞCILIK.

COĞRAFİ DURUM VE İKLİM

Gaziantep ili Devlet İstatistik Enstitüsünün yapmış olduğa coğrafi bölgeler tasnifine göre 4. bölgeye girer. Doğada Urfa, Güney-Batıda Hatay, Kuzey-Doğu da Adıyaman illeri ile çevrilmiş bulunmaktadır. Merkez kazasından başka İslâhiye, Kilis, Oğuzeli, Yavuzeli veAraban adındaki ilçeler ile bağlı 15 Nahiye ve 554 köyü içine alan Gaziantep’in esas adı Ayıntap olup 1921 senesinde çıkarılan hususi bir kanunla Gazi ünvanı eklenerek Gaziantep olmuştu. Gaziantep, ilinin merkez kazasının etrafı tatlı meyilli tepelerle çevrilmiş Doğudan Batıya 15, Kuzeyden Güneye 6 kilometrelik bir şakaya yayılmış, olup denizden yüksekliği 850-860 metredir. Şehrin Güney Doğu kısmında Çıksorot, Çünüt, Perilikaya, Salavat Tepeleri, Doğuda Sıkın Dağı, Güneyde Karataş, Kurbanbaba, Düztepe ve Kolhasan Dağı denilen alçak tepelerle çevrilmiştir. Bu alçak tepeler kâmilen bağ sahasıdır. Yinse bu tepelerin arasında kalan bilhassa Doğu'dan Batıya uzanan ovada genişin miktarda bağcılık yapılmaktadır.

Gaziantep iklimi ile Akdeniz iklimi arasında geçiş bölge karakterini gösterir. Doğu'dan Batı'ya uzanan Amanos dağları. Kuzeyden güneye uzanan Sofdağı. Gaziantep’i kesinlikle Akdeniz'den ayırmasına rağmen gerek iklim gerek yağış üzerine tesir eden bol rutubetli batı rüzgârlarının geçişine mâni olamaz. Gaziantep ilinin bütün çevresi iklim bakımından bağcılığa gayet müsaittir. Memleketimizin sıcak bir bölgeolmakla beraber sulama yapılmadan da nefis ve kaliteli sofralık ve şaraplık üzüm çeşitleri yetiştirilir. İklim yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağmurlu geçer. Fakat nisbi nemce Akdeniz’in tesiri altında kaldığından burada kemen hemen bütün ziraat bitkileri yetişme imkânı bulur.

Bir yerde bağcılık yapılıp yapılma yacağını tayin eden iklim faktörlerinden donlar, burada bağcılık için bir tehlike teşkil etmezler. Çünkü İlkbaharın geç donları nisan ayının ilk haftaların da sonbaharın erken dostları ise kasım ayının sonlarındadır. Bir güneş bitkisi olan aşma, yetişme şartlarını burada fazlasiyle bulur.

BAĞ TOPRAKLARI VE BAĞCILIK BAKIMINDAN ÖNEMLERİ

Gaziantep ilinde halen bağcılık yapılan bağ topraklarını gösterdiği karuk terlere göre üçe ayırarak inceleyebiliriz:

a) Kırmızı bağ toprakları.

b) Beyaz-gri (kireç) bağ toprakları

c) Sarı bağ toprakları.

A) Kırmızı bağ toprakları:

Bu bölgenin bağ sahalarının en fazla olduğu topraklardır. Bağ sahalarının %55’I bu topraklar üzerinde kurulmuştur. Killi ve kireçce sengin olan bu toprakların reaksiyonu nötr’dür. Su tutma kapasiteleri iyi olmalarına rağmen tava çok geç gelirler. İçlerinde demir birleşimleri bulunmalarından dolayı renkleri kırmızıdır. Bu bakımdan bu topraklara kırmızı topraklar adı da verilir.

B) Beyaz-gri kireçle bağ toprakları:

Gaziantep Bölgesinin bağ topraklarının yüzde 30'unu teşkil ederler. Kireç bakımından kırmzı topraklardan daha zengindirler. Biraz hafif alkali reaksiyon gösterirler. Kalker tabakalarının parçalanmalarından meydana geldiklerinden bu toprakların renkleri boyan grünüştedir. Besin maddelerince fakir oldukarından fazla miktarda gübrelenmeleri icabeder. Su tutma kapasitesi çok azdır. Bundan dolayı sıcak topraklar adı da verilir.

C) Sarı bağ toprakları:

Gaziantep bölgesinde bağ sahalarının üçüncü sırasını işgal eder. Bu topraklar tınla, kireçli ve alt tabakaları kir ve taş parçaları nisbeten fazla olan topraklardır. Hafif alkal reaksiyon gösteririler. Bu toprakları uygun zamanlar da işlemek ve bilgili şekilde gübrelemek suretiyle ideal bir bağ toprağı haline getirmek mümkündür.

BAĞLARIN TESİSİ:

Gaziantep bölgesinde bağcılık yapılan toprak tipleri yukarıda ayrıntılı olarak belirtildiği gibi bağcılığa çok elverişlidir. Bundan dolayı bağ sahaları günden güne artmaktadır. 1962 yılı istatistiklerine göre mevcut bağ sahası ve elde edilen yaş ve kuru üzüm ile bunların fiatları cetvel 1'de gösterilmiştir.

Bağ (hektar)

Elde Edilen Yaş Üzüm (ton)

Elde Edilen Kuru Üzüm (ton)

Yaş Üzüm Fiatı (Kr/kğ)

Kuru Üzüm fiatı Kr/kğ

Merkez

25.200

126.000

14.000

30

160

Araban

350

140

50

200

İslâhiye

4.200

43.000

55

30

125

Kilis

21.700

134.000

22.800

40

100

Nizip

14.500

69.600

50

125

Yavuzeli

650

2.500

375

40

40

Oğuzeli

12.950

64.750

1.250

40

120

Yekûn

79.620

439.990

38.480

Böylece 6 kaza ile merkez kazanın bağ sabası yekûnu 1962 istatistiklerine göre 79.620 hektardır. En geniş bağ sahası merkez kazası, ikinci olarak Kilis üçüncü olarak Nizip, dördüncü olarak Oğuzeli, beşinci olarak İslâhiye, altıncı olarak Yavuzeli ve son olarak da Araban kazası gelmektedir.

Gaziantep bölgesi kısmın flokseralı olması dolayısiyle floksera giren yerlerde yeni bağcılı, floksrasız yerlerde ise eski bağcılık yapılmaktadır. Bağ sahalarının seçiminde düzlükler ile güney marazlı tatlı meyilli yerler tercih edilir. Bağ tesis edilmezden önce arazide derin bir toprak işlemesi yapılmaz. Bağ tesis edilecek arazi daha önce diğer bir nebata tahsis edilmişse bu arazi saban ve pullukla sürülür. Şayet araasi yeni ve açma ise üzerinde bulunan delice ve fıstıklar hariç funda ve yabani otlar köküyle çıkartılır, arazi engebeli ise tesviye edilir. Şayet arazinin meyli fazla ise toprak kaymasının önüne geçmek için seki (taraslar) yapılır. Arazi bu şekilde hazırlandıktan sonra sıra dikim şekline gelir. Gaziantep'te dikim kare veya dikdörtgen şeklinde yapılır. Omcalar arasındaki mesafe arazinin meyline ve toprağın kuvvet, derecesine göre değişir. Umumiyetle bağ geniş tutarlar. Böylece toprak işlemesini daha kolay yapmış olurlar. Kare şeklindeki dikim daha kolay yapmış olurlar. Kare şeklindeki dikim daha kolay olması dolayısiyle bağcılar bu şekilde dikime rağbet gösterirler. Dikim aralıkları metre olarak 3x3 veya 3x4 şeklinde yapılır. Arazi işaretlenmesi şöyle yapılmaktadır.

Kararlaştırılmış dikim mesafesi kadar işaret çubukları kesilir veya işaret çubukları kesilir veya eşit aralıklarla döğümlenmiş bir iple eşit uzunluk olmak üzere arazi işaretlenir. İşaretlenmiş olan noktalar arası sürülmek arazi dikim şekline göre parsellereayrılmış olur. Çizgilerin kesiştiği yerlerde çukurlar açılır. Çukur kürek bel, kazma kullanılarak ve derinliği umumiyetle 50-60 cm. genişliği ise 40-50 cm. olmak üzere açılır. İlkbaharda havalar ısındığı zaman toprak tavın da iken açılan bu çukurlara çubuklar hem en dikilir. Şayet açılan çukurlara hemen dikim yapılmazsa toprak tavını kaybeder ve dikilen çubukların da tutmadıkları görülür. Antep bölgesi bağcılarının bu hususu nazarı itibara almadıklarını yaptığımız tetkikler neticesinde görmüş bulunmaktayız. Flokserasız yerlerde yerli çeşitlerden kesilen çubuklar dikimde kullanılır. Bu çeliklerin boyları umumiyetle bir metreden fazladır. Yukarıda bahsedilen ebatta açılan bu çukurların tabanına çelikler yatırılmak sereriyle dökülmektedir. Flokseralı yerlerde ise açılan bu çukurlara köklü anaç dikilmektedir. Çelikler ve köklü anaçlar çukurun içine konduktan sonra aynı çukurdan çıkarılan toprakla örtülmeğe başlanır. İlk önce az bir toprak atılır ve ayakla pastırılır. Böylece toprak sıkıştırılmış olur. Sonra çelik veya asma anacının bir veya iki gözü dışarıda kalacak şekilde toprakla örtmeğe devam edilir. Asmalar faaliyete geçinceye kadar üzerlerinin toprakla örtülü olmasına dikkat edilir. Dikim yapılırken Gaziantep bölgesine açılan çukurun içinde çürümüş gübre ve can suyu verilmez. Şayet toprağın tavı kaçmışsa can suyu verilmesinden dolayı dikimde çok fazla fire verildiği görülmektedir.

ÇELİK AŞI KALEMİ VE KÖKLÜ ANAÇ TEMİNİ

Gaziantep ili kısmen flokseralı bir bölge olması dolayısıyle flokseralı olan bir yerlerde bağcılar Amerikan asma amacı kullanma mecburiyetindedir. Tarım Bakanlığı Gaziantep ili bağcılığının geniş bir alanı kaplaması ve istikbale Gaziantep ve civarının tamamen flokseralı olacağını düşünerek Kilis'te bir bağcılık istasyonu kurmuştur.

(Devam edecek)